Patronun değil, halkın krizi

Market ürünlerinde yıllık enflasyon yüzde 70’in üzerinde. Marketler arasında fiyat farkı uçurum oldu. Kredi borcunu ödeyemeyenlerin sayısı 1.5 milyona çıkarken, borcunu ödeyemeyen 4.6 milyon kişi takibe düştü. Seçim sonuna kadar tutmaya çalıştıkları ekonomi çoktan halkın belini büktü.

Pazar payı büyüklüğü açısından sektörün önde gelen bir zincir perakendecinin Aralık 2017, Eylül 2018 (Kur şoku sonrası) ve Ocak 2019 fiyatları karşılaştırıldığında zamların market alışverişine yansımasının ağır bilançosu gözler önüne serildi. Her ailenin 1 ay içinde evine aldığı temizlik ve gıda ürünlerinde marketlerdeki fiyat artışları geçen yılın sonu ile karşılaştırıldığında yüzde 70’ler mertebesinin altına inmedi.

Habertürk’ten Yavuz Barlas’ın aktardığına göre, 1 ay içinde mutlaka evinize satın aldığınız bu ürünlerde son 1 yıllık ve kurda dalgalanma dönemi sonrası fiyatlar karşılaştırıldığında market enflasyonunun yüzde 70’lerde olduğu görülüyor.

Barlas’ın haberturk.com.tr’de bugün yayımlanan yazısı şöyle:

Türkiye ekonomisi 2018’de yaşadığı finansal saldırı sonrasında pek çok alanda zam dalgasıyla karşı karşıya kaldı. İndirim kampanyaları, vergi indirimleri ve hatta dolar kurunun zirve yaptıktan sonra gerilediği seviye bile bir çok ürün ve hizmette yapılan zamları geri çekmeye yetmedi.

Neredeyse dolar kurunun son 1 yıl içindeki artış oranı yerli yabancı fark etmez her üründe olduğu gibi fiyatlara yansıtıldı. Sebze meyve fiyatları bir kenara her ailenin 1 ay içinde evine aldığı temizlik ve gıda ürünlerinde marketlerdeki fiyat artışları geçen yılın sonu ile karşılaştırıldığında yüzde 70’ler mertebesinin altına inmedi. Tartışma son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın faizler ve enflasyondaki gerilemeye rağmen marketlerde fiyatların yüksek olmasını eleştirmesiyle alevlendi. TOBB’un dünkü Ekonomi Şurası’nda konuşan Erdoğan, “Faiz oranları düşmüş, enflasyon belli oranda düşmüş buna rağmen bakıyorsunuz marketlerde fiyatlar hala yüksek. Bu marketlerden benim halkımı sömürme mücadelesini devam ettirenler varsa bunun hesabını sorma görevi de bizimdir ve hesabını sorarız” dedi.

TÜİK ENFLASYONU MARKETTE YOK

TÜİK’e göre 1 yıllık enflasyon yüzde 20.30, gıda enflasyonu ise yüzde 25.11. Sesinizi duyar gibiyim: “Yahu TÜİK elemanları nereden alışveriş yapıyorsa bize de söylesin gidip oradan biz de alalım”

TÜİK enflasyon sepetinde hangi ürün varsa her ay aynı ürünü aynı yerden fiyat alarak hesaplama yapıyor. Ancak hangi kalite hangi gramaj gibi bilgiler elbette kendilerinde saklı. Zira son dönemde en çok yaşanan konu gramajlar küçülüyor. Bir aldığın ürünü bir daha aynı ağırlıkta satın alamaz oluyorsun. 2 litrelik deterjan olmuş 1.3 litre. 1 kg’lik aynı marka kaşar peyniri düşmüş 700 gr. Paket, ambalaj aynı fiyat artışı var ama daha az. Ayaküstü hesap yaparsan rekor zam gizlense de eve gelip tüketmeye başladığında hesap ortada.

ÜRÜN AYNI, FİYAT FARKLI

Türkiye genelinde yaygın olan büyük marketler, giderlerinin daha fazla olması sebebiyle, aynı ürünleri yerel marketlere göre 1-2 lira daha pahalıya satabiliyordu. Ancak son dönemde fiyat farkının 25 liraya dayanması dikkat çekti.

Cumhuriyet'ten Mustafa Çakır ve Gamze Bal'ın haberine göre, şu anda en mevsimi olmasına rağmen lahana, karnabahar ve pırasanın fiyatı geçen seneye oranla oldukça yüksek, Ankara'da pazarda bu ürünlerin bir kilosu 5 lirayı geçti. Kereviz ise 10 lira.

Türkiye genelinde yaygın olan büyük marketler, giderlerinin daha fazla olması sebebiyle, aynı ürünleri yerel marketlere göre 1-2 lira daha pahalıya satabiliyordu. Ancak son dönemde fiyat farkının 25 liraya dayanması dikkat çekti. İstanbul Üsküdar, Şişli ve Avcılar'da gezdiğimiz 7 farklı markette, fiyat farkının gıdadan temizlik ve deterjan ürünlerine kadar tüm ürünleri kapsadığı gözlendi. Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Başkanı Mustafa Altunbilek, marketlerin değişen maliyetlerine dikkat çekse de bu kadar fiyat farkınının ‘normal' olmadığı görüşünde.

Markaları ve gramajları aynı olmasına rağmen 2 litre naturel sızma zeytinyağı Şişli'deki büyük zincir marketlerin birinde 65.95 TL'ye satılırken, aynı ebattaki ürün Şişli'deki daha küçük bir markette kampanyalı fiyatla 39.99 TL'den satıyor. Ürünün indirimsiz fiyatı ise 59.99 TL.

Üsküdar'daki bölgesel bir markette 10.95 TL'den satılan 500 gram süzme beyaz peynirin Avcılar'daki bir marketteki fiyatı, ‘tavsiye edilen satış fiyatı' etiketiyle 8.95 TL'ye iniyor. Aynı ürünün büyük zincir marketlerdeki fiyatı ise 10.75 TL.

Mustafa Altunbilek, ürünün üzerinde ‘önerilen satış fiyatı' yazmıyorsa, fiyatının serbest piyasa koşullarına göre belirlendiğini anlatarak, "Aynı üründe yüzde 3-5 fiyat farkları olması normal. Serbest piyasa ile açıklanabilir. Ancak bu fark yüzde 20'lere çıkamaz. Hiçbir perakendecinin aynı ürünü ‘rakibimden daha pahalıya satayım' deme gibi bir lüksü yok" dedi.

KAFALARINA GÖRE FİYAT ARTIRIYORLAR

Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, küçük esnafın azalıp zincir marketlerin çoğalmasıyla piyasada hâkim duruma gelen bazı firmaların, tüketicilerin mecburiyetlerini istismar ettiğini söyledi.

Tüketicilerin özellikle gıda ürünlerine karşı daha dikkatli olup, sivil denetim yapması gerektiğine dikkat çeken Ağaoğlu, "Girdi maliyetleri artmadan fiyatları kafalarına göre artıramazlar. Bu, Tüketici Kanunu'nun 62. maddesine aykırıdır; tüketicinin cebine göz dikmektir. Yurttaş, asıl yaptırım gücünün kendisinde olduğunu unutmamalı ve kendi kara listesini oluşturmalı. Fahiş fiyat farkını Ticaret Bakanlığı'nın HFA mobil uygulaması üzerinden şikâyet etmeli" dedi.

MARKET ALIŞVERİŞLERİNDE FİŞLERE DİKKAT

Sabah Gazetesi'nin haberine göre, döviz kurlarının yükseldiği ağustos ayında fiyatlara fahiş zam yapan, vatandaşın tepkisini görünce bu kez gramaj düşürüp etiketi değiştirmeyen marketler, devlet ceza kesince yeni bir yöntem buldu. Şimdi de rafta indirimli görünen ürünlerin fiyatı kasada uyuşmuyor. Vatandaş 'indirimli' diye ürün aldığını sanıp evine gittiğinde fişteki indirimsiz rakamı görüyor.

TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ DÜŞÜYOR

Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, Ocak ayında bir önceki aya göre %0,9 oranında azaldı; Aralık ayında 58,7 olan endeks Ocak ayında 58,2 oldu.