Metal Dosyası | Yücel Boru işçileri: Daha radikal eylemler yapmak istiyoruz!

2018'in ilk günü açtığımız Metal Dosyası, Yücel Boru işçileriyle gerçekleştirdiğimiz söyleşiyle devam ediyor... Son zamanlarda günde 12 saat çalışan Yücel Boru işçileri, "Sendikanın belirlediği takvime uyacağız ama isteğimiz daha radikal eylemler yapmak. Bizim kaybedecek bir şeyimiz yok. Fabrika biz oldukça çalışır" diyor.

Haber Merkezi

Önceki gün açtığımız Metal Dosyası'nın bugünkü bölümünde sözü Yücel Boru işçilerine bırakıyoruz... Yücel Boru ve Profil Endüstrisi A.Ş., Gebze'de metal sektöründe faaliyet gösteren bir fabrika... Sanayi ve iskele boruları, konstrüksiyon boruları, profiller ve çelik üreten iş yeri metal sektörünün bilinen iş yerlerinden biri. Yücel ailesine ait bir aile sermaye grubu... 

Yücel Boru’nun Gebze fabrikasında yaklaşık 700 işçi çalışıyor.

Birleşik Metal-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu fabrikadan üç işçi ile sözleşme sürecini ve fabrikayı konuştuk...

Sözleşme süreci nasıl gidiyor? Beklentileriniz neler?

A: Sendikanın MESS ile anlaşamadığını duyduktan sonra işçiler arasında çok büyük bir tepki olmadı. Her sözleşme döneminde olduğu gibi bu dönemde de sendikanın belirleyeceği yol haritasına uyacağız. Beklentilerimiz tabii ki de bize göre yüksek değil. Yücel Boru 2008’de 300 kişi ile sözleşme imzalarken önlerini göremediklerini söylüyorlardı. 2008’den bu yana iki fabrika daha açtılar. Asıl biz önümüzü göremiyoruz. 

B: Ben yaklaşık bin 100 lira kredi ödeyen birisiyim. Benim dışımda fabrikada çalışan hemen hemen herkesin bu şekilde borcu var. Öğretmenlik bitirip atanamayıp mecburiyetten fabrikada çalışan arkadaşlarımız var. İstediğimiz, düzenli bir şekilde maaşlarımıza zam yapılması ve bu borçlarımızdan kurtulmak. Elbette mücadele etmeden bir şey yapamayız ama bize 400-500 TL zam yapmayı çok gören insanlar dönüp şu memlekette dönen rüşvete bir baksın.

Engelleme girişimleri yaşanıyor mu? Zorlayıcı neler çıkıyor karşınıza?

C: Şu ana kadar işveren tarafından herhangi bir engelleme girişiminde bulunulmadı. Zaten en büyük engellemeyi sözleşmeyi yokuşa sürerek yapıyorlar. Fabrikalardaki sendikal örgütlülüğümüz bu engellemeleri aşabilecek seviyede. Bildiğiniz gibi OHAL dönemindeyiz ve devlet kafasına göre, hoşuna gitmeyen her şeyi OHAL sebebiyle engelliyor. Muhtemelen grev olacak. Asıl engellemeleri o dönemde yaşayacağız.

Ofis çalışanlarından bir destek var mı? Onlar bu sürece nasıl bakıyorlar? Var mı bağınız?

B: Onlar sendika üyesi değil. Arkadaşlarımız var elbet ama onlar da baskı altında çalıştıkları için çok fazla bu meselelerle ilgili bağ kuramıyoruz. Son sözleşme imzalanmadan önce işveren grev oylaması yaptırmıştı. Yaklaşık 300 beyaz yaka çalışan arasından 50-60 kişi grev oylamasında bize destek oldu. Onların da desteğini görmek bize mutluluk verir. İşveren bilerek bizleri çok yan yana getirmiyor. Olanak olsa hepsini sendikada görmek isteriz.

Bize biraz da fabrikadan bahsedebilir misiniz? Yücel Boru’da çalışma koşulları nasıl?

B: Yücel Boru, boru üreticileri arasında büyük şirketlerden biri. Yaklaşık 700 kişiyiz. İşveren, gerek şefler gerek amirler olsun büyük bir baskı yapmıyorlar çalışırken. Fakat iş yerinde iş güvenliği anlamında problemlerimiz var. Geçen sene bir arkadaşımız bu problemlerden dolayı iş kazası geçirerek öldü. Çeşitli önlemler aldılar ama o arkadaş öldükten sonra bir anlamı yok benim için. Bir hafta herkes ağladı, sonra unutuldu.

A: Biz şu sıralar günde 12 saat çalışıyoruz. Belli bir vardiya düzenimiz yok. Hafta başında işe kaçta başlayıp kaçta çıkarsan o hafta hep aynı saatlerde çalışıyorsun. Sözde üç vardiya var ama bu tam işlemiyor.

C: İş güvenliği anlamında ciddi sorunlar var. Üretimde işçiler arasında yarış var. Bir makineden günde 20 iş çıkaran bir vardiya, işi devrettiği vardiyadan 18 iş çıkınca bir şey yapamıyor. "Niye siz 18 çıkardınız” diye suçlanıyoruz.

Sizce süreç nasıl devam edecek? Sendikanın tutumu nasıl?

C: Kimi yetersizlikler var. Tamam bir örgütlülüğümüz var ama temsilciler teknik meselelere boğulmuş durumdalar. Bizim için çorba tuzlu ya da tuzsuz olsun problem değil. Herkes istediği kadar çorba içsin, o önemli. Ben şahsen genç işçi arkadaşlardan çok umutluyum. Her fabrikada olduğu gibi bizde de en az 300 tane genç arkadaş çalışıyor ve yaş aralıkları 20-30 aralığında. Sendikanın da bu arkadaşların eğitimine önem vermesi gerekiyor. İşçi sınıfı olduklarının farkına varmalılar. Farkına varırlarsa dünyayı değiştirirler.

A: Bana göre bu sözleşme çok önemli. MESS sözleşmenin iki yıllık değil de üç yıllık olmasında çok diretiyor. Bu ne demek? Ben grev dönemlerinde, eylem dönemlerinde ettiğim zararı artık istemiyorum demek. Bizim kırmızı çizgimiz asıl burası.

Planlanan eylem takviminiz nasıl?

B: Sendikanın belirlediği takvime uyacağız ama isteğimiz daha radikal eylemler yapmak. Bizim kaybedecek bir şeyimiz yok. Fabrika biz oldukça çalışır. Eylem takvimi bize şu an düzeyi düşük eylemler gibi geliyor. İşveren bunlardan çok etkilenmez. Kademe kademe eylem düzeyimizi sertleştireceğiz greve varıncaya kadar. Sendika da bunu istiyor ama biz hızlı olsun istiyoruz.

Teşekkür ediyoruz.