Mephisto Kitabevi işçilerine sanatçı ve yazarlardan destek

Mephisto Kitabevi direnişçilerine bir destek de bugün sanatçı ve yazarlardan geldi. Mephisto emekçileri direnişlerinin 12'nci gününü geride bıraktı...

Patronların Ensesindeyiz

Son dönemde artan baskılar, düşük yemek ücretleri ve işten çıkarmalarla gündeme gelen Mephisto Kitabevi’nde emekçilerin başlattığı direniş on ikinci gününde.

Mephisto direnişçilerine bir destek de bugün sanatçı ve yazarlardan geldi.

İŞTE DESTEKLEYEN SANATÇILAR VE MESAJLARI...

Mephisto emekçilerinin haklı talepleri ve direnişlerinin yanında olduğunu belirten sanatçıların destek mesajlarından bazıları şöyle:

Ahmet Abakay / Gazeteci-Yazar: Mephisto emekçilerinin haklı mücadelesini selamlıyorum, emekten yana olanları dayanışmaya davet ediyorum. 

Alper Akçam / Yazar: Yazdığımız kitapların paraya dönüştüğü yerlerde çalışan insanlara insanca yaşam olanağı sağlanmaması edebiyatın en büyük ayıplarından biri olarak tarihe not düşülmelidir… Kendi adıma kitaplarımı okuyanlar arasında öncelikli yerin Mephisto Kitabevi çalışanlarına ait olmasını tercih ederdim…

Aydanur Saraç / Şair: Hem aile hem de sosyal hayattaki sağlıklı ruh hali, ihtiyaçların karşılanması ile ilgilidir. Mephisto Kitabevi çalışanlarının bu anlamda haklı talepleri var ve desteklenmeyi hak ediyorlar.

Babür Pınar / Şair: İşçiler köle değildir. Mephisto işçilerinin haklı mücadelesini selamlıyorum. 

Celal İlhan / Yazar: Mücadelenizi yürekten destekliyorum. 

Cansu Fırıncı / Tiyatrocu: Kitap deyince insanın içinde kelebekler uçuşuyor. Kitabevi sahibi deyince gözünün önünde insan canlanıyor. Nereden bileceksiniz öksürünceye, tıksırıncaya, patlayıncaya kadar yiyen efendiler olacaklarını! Çalışanlarına reva gördükleri muamele, mecbur bıraktıkları çalışma koşulları, işten atma tehdidi… Az biraz tıkınmayı kessinler de hiç değilse üç beş kitap okusunlar. Eğer okurlarsa görecekler ki tarih, hakkını savunan işçilerin sömürücülerden, patronlardan haklarını cilt cilt aldıkları örneklerle dolu. Mephisto işçisi de hakkını alacak. Biz de bu mücadeleye destek veriyoruz. Ve kazandıkları gün de orada olacağız. 

Dengin Ceyhan / Müzisyen: Bir ülkenin kültürel anlamındaki en büyük değerlerinden biridir kitapevleri. Bu sorumluluk ile diğer kurumlara örnek olunmalıdır, özellikle orada çalışan emekçilere hak ettikleri değeri vererek. Son günlerde haberlere yansıyan konuların bir an önce düzeltilip, emekçilerin taleplerini göz önünde bulundurup, bu kültür yuvalarının kendi imajlarına daha fazla zarar vermemesini diliyoruz. Değerlerimizi yanlışlar yüzünden  bu kadar hızlı bir şekilde yitirmek kimsenin isteyebileceği bir şey değildir… 

Enver Aysever / Gazeteci-Yazar: Mephisto’daki direnişi, bir yazar olarak, kitap dünyasının, düşünce dünyasının bir üyesi olarak son derece önemsiyorum. Nedeni şu; piyasalaşmanın, tekelleşmenin hepimizi esir aldığı bu süreçte Mephisto direnişinin çok boyutlu bir anlamı var. Birincisi, Mephisto emeğe saygılı imaj vermesine karşın çalışanlarına tam tersi bir uygulama yapıyor. Bu maskenin düşmesi önemli. İkincisi, kültür dünyasında er ya da geç patlak verecek olan çatışmanın bu aşamada somutlaşması. Kendi payıma, her aşamada işçilerin yanında bulunacağımı ve gereken desteği vereceğimi duyurmak isterim. 

Erdal Atıcı / Yazar: Bu haksız uygulamaların en kısa zamanda son bulması ve keyfî olarak işten çıkarılan işçilerin yeniden işe alınmasını istiyoruz. Ayrıca çalışan işçilere mobbing uygulanması kabul edilemez. 

Erdal Çakıcıoğlu / Yazar: Bir eserin ortaya çıkması, okuyucuyla buluşması birçok insanın emeğiyle gerçekleşir. O emeklerin her biri çok değerlidir ve yok sayılamaz. Yok sayanlar, ne üretirlerse üretsinler, sanatçı ya da yayıncı değil sadece acımasız birer ter emicidirler. Mephisto emekçilerinin haklı talepleri görmezden gelinemez…

Erendiz Atasü / Yazar: Bir edebiyatçı olarak, kültür kurumlarının sermayedar ve yöneticilerinin,  çalışanlarla alışılagelmiş bir patron-işçi ilişkisinden daha insani bir atmosferde iletişim kurmasını gönlüm dilerdi. Günümüzde işten çıkartma olgusunun, her alanda, çalışanların ömrünü karartan ve onları her anlamda kısıtlayan bir tehdide ve yaptırıma döndüğü herkesin malumu. Mephisto’nun bir kurum olarak kendisini bu durumdan tenzih etmesini bekliyorum. 

Gülcan Altan / Müzisyen: İnsana, çalışana, emeğe saygı, yaratmak istediğiniz üretimi daha iyi yapmanızı da sağlamaz mı? Çalışmaktan imtina etmeyen insanın yaşam ve iş koşulları iyileştirilmeli ki döngü iyilikle devam etsin. O işçi evine ekmek götürsün, işveren de evine ekmek götürsün.. 

Haluk Çetin / Müzisyen: İşten çıkarılan Mephisto çalışanlarının direnişini destekliyorum. 

Hürriyet Yaşar / Yazar: Kitap okurunun ezici çoğunluğu, orta çizginin solundadır. Kitap satıcısının en iyi bilmek zorunda olduğu gerçek de budur. İstiklal Caddesi’nde yarı inşaat yarı metruk bir yapının kapısız penceresiz giriş katına dizili kitapları satmakla işe başlayanların, emeğin artı değeriyle birkaç mağazaya ulaşan kapital biriktirince işçinin canını yakacak bir işveren kimliğine bürünmeleri, kitap okurunun hiç benimsemeyeceği bir değişimdir. Akıllı işverenler, bu benimsemeyişin sonuçlarının tümüyle “duygusal” olacağını kolayca hesaplayabilirler. Hangi kitabevi sahibi, Üçüncü Havalimanı taşeronlarıyla birlikte anılmak ister? İşyeri kitabeviyse, patron da kapıya kilit vurmak istemiyorsa, emeğin kazanacağı barış kaçınılmazdır. Yeter ki emekçinin sesini kitap okuru duysun. 

İrfan Alış - Peyk / Müzisyen: Biz emekçilerin yanındayız. Tüm haksızlıklara karşı, her zaman emekçilerin direnişinin yanındayız.

Jale Sancak / Yazar: Mephisto çalışanlarının direnişini destekliyorum. 

Mehmet Barış / Şair: Mephisto emekçilerinin onurlu direnişlerini yürekten destekliyoruz. Emek dostlarını direnen Mephisto emekçilerinin istekleri yerine getirilinceye kadar Mephisto’yu boykot etmeye davet ediyoruz. 

Murat Güner / Müzisyen: Mephisto işçilerinin haklı direnişini destekliyorum. 

Musa Ağacık / Gazeteci-Yazar: Mephisto çalışanları neden direniyor? Mephisto çalışanlarıyla konuştum. Bana söylediklerine göre Mephisto işvereni, kendi kazancı dışında personelin 12 saati bulan mesailerine karşılık, insanca yaşayabilecekleri bir ücret politikasının olmadığına dikkat çektiler. İş yerlerindeki kameralar vasıtasıyla işveren tarafından sürekli izlendiklerini, bu durumun  psikolojik açıdan kendilerini rahatsız ettiğini söylediler. Yanı sıra Mephisto mağazalarında AKP iktidarını yağlayan ve ABD emperyalizminin kuklası Orhan Pamuk gibi yazarların kitapları ve dergileri en görünür şekilde vitrine yerleştirilirken, toplumsal konulara dikkat çeken yazarların kitap ve dergileri arka raflara konularak adeta gözden kaçırılıyor. Sözün özü,  Mephisto’nun işverenin tek derdi kar etmekten ibarettir. 

Neval Oğan Balkız / Yazar: Vahşi kapitalizm her şeyi ezip geçiyor. Tüm işçileri, çalışanları köle gören, insan olma özelliklerinden sıyırıp, adeta “şeyleştiren” bu sisteme karşı Mephisto İşçileri de direnişte! Dava, ekmek davası…Mücadele, emeğine yabancı kılınmadan, onun karşılığını alarak, insan onuruna yakışır koşullarda yaşamda kalmak ve yaşamı sürdürmek mücadelesi! Fiziksel, biyolojik, psikososyal, kültürel yönleriyle ihtiyaçları karşılama, yaşanmakta olan kriz ile gittikçe daha da zor hale gelen, ihtiyaçları ve yaşam gereçlerini yeterli şekilde karşılama çabası! Sürekli kâr etme istenciyle, emeğin her türlü hak ve olanaklarını ortadan kaldıran, her türlü araçla baskı altına alan, yaşanan krizi yaratan ekonomi politikalarının yararlanıcısı ve sorumluları, krizin faturasını çalışan ve üreten kesimlere yıkmak istedikçe, işçiler ve geniş halk kesimleri yoksulluk, işsizlik ve hatta açlıkla karşı karşıya bırakıldıkça, bu mücadele, toplumsal alanlara yayılacak ve geniş halk kesimlerini içine alacak. Çalışma hakkı ve çalışma koşullarına ilişkin Anayasa’nın ilgili hükümleri ve Türkiye’nin tarafı olduğu İnsan Hakları Sözleşmeleri ile  Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) Sözleşmelerinin açık hükümleri ortada. Ancak içinde bulunduğumuz koşullarda  bunları ‘hatırlatmak’, ne ifade ediyor? Halkın, ekmeğine göz koyanlar karşısında, hatırlamaya değil, duyarlı olmaya, dayanışmaya  ihtiyacı var!  İşçiyiz, yalnızca hakkını isteyen işçi diyen kitlelere ve  bu kitlelerin istemlerine karşı duyarlı olmaya… Aksi takdirde ünlü İtalyan yazar Lucio Caracciolo’nun dediği gibi: “Eğer sahiden bu göründüğümüz gibiysek, gelecek adına korkmamız lazım.” Bu korkuyu  ancak, dayanışma içinde olursak aşarız! 

Onur Akyıl / Yazar-Şair: “Patron Yayınları’ndan ‘sömürü’ raflarda. Kaçıncı baskı bilmem ama bu kitap tükensin artık... 

Orhan Aydın / Tiyatrocu: Mephisto… Bu güzelim ülkede tüm meslek yaşamım boyunca görüp yaşadığım yüzlerce tuhaflık var. İçlerinde öykü olmuş kağıtlara dökülmüş, kitap olup yayınlanmış, roman olup basılmış, film olup çekilmiş, resim olup yapılmış, şarkı olup bestelenmiş binlerce tuhaflık. Bir bölümü sevinçler dolu gülünçlükse, büyükçe çoğunluğu hüzünç dolu. Bu tuhaflıkların içlerindeki hak ihlalleri, grevler ve dayanışma etkinliklerine yapılan zulümler, insan olanın yüreğini burkar. Ekmeği için birleşip direnene, hakkı için yola düşene yapılan tanklı, silahlı, kelepçeli saldırılar uzun yol hikayeleridirler, bilinir. Ancak ben böylesini görmedim. Hayatın sevinçlere boğulmasının adıdır kitap, bilginin kaynağı, pınar gözesi. Her şeyi ile öyle. Romanı, şiiri, oyunu, hikayesi hep bunun için var. Aklım almıyor, adın kitapçı olacak ve romanların, öykülerin, şiirlerin oyunların yani dünyanın bütün dillerinde yazılmış ve basılmış ne varsa hepsinin üstüne çıkıp tepinecek ve çalışanlarının haklarını vermeyeceksin. Her halde ülkem için bir ilk. Kitapçı ol ve hak tanıma, emek tanıma. Şeytanlaşmanın alemi yok! Sonuna kadar direnen kardeşlerim haklıdırlar ve sonuna kadar onlarlayım. Gerekirse bu hak yiyen kitapçıdan kitap almama kampanyası başlatabilirim ve hiç de yalnız kalmam. 

Ozan Özgür / Şair: Mephisto Kitabevinin direnen emekçilerine selam olsun. 

Reyhan Yıldırım / Yazar: Bir kitabevinin benim için en önemli unsurlarından biri stoğundaki kitaplar, diğeri ise orada çalışanlardır. Çalışanların taleplerini dinlememe, duymama, ucuz hesap, mobbing, işten çıkarma tehdidi ya da hak gözetmeksizin işten çıkararak susturma, tam da sermayeye göre işler. Mephisto yönetimini, hatta direniş süresince Mephisto’dan alışveriş yapan tüketicileri, aymazlıklarından dolayı kınıyorum. Direnişteki Mephisto çalışanlarınıysa yürekten destekliyor ve başarılar diliyorum.

Teoman Kumbaracıbaşı / Tiyatrocu-Müzisyen: Mephisto ruhunu satabilir, çalışanları asla! Ruhunu satmayanlar her zaman yan yana. Kaç kişi olduğumuz önemli değil. Her zaman yeterinceyiz. 

Turgay Delibalta / Yazar: Günümüzde, Modernizim’in getirdiği hızla yayılan ırkçı, mezhepçi politikaların işçi sınıfı ve ezilen halkların üzerindeki baskıları hız kesmeden devam ederken, ülkemizde de direnişin adının bile anılması zulüm, işkence, mobbing ve işten çıkarmalarla sonlanırken  Mephisto Kitapevi çalışanlarının dayanışma ve direnişlerini içtenlikle kutluyor destekliyorum. 

Tülin Tankut / Yazar: Mephisto  Kitapevi böyle mi gündeme gelecekti? Demek ki yaldızı döküldü. İnsani koşullarda çalışmak için direnen Mephisto emekçilerinin taleplerinin bir an önce karşılanmasını bekliyoruz. 

Yiğit Özatalay / Müzisyen: Mephisto çalışanlarına yönelik insanlık dışı çalışma koşullarına son verilmelidir. Örgütlenen arkadaşlarımızın direnişini selamlıyor, yanlarında olduğumuzu bilmelerini istiyoruz. 

Zerrin Taşpınar / TYS Ankara Temsilcisi - Hüseyin Atabaş / Şair – Ali Balkız / Yazar: Kitaplar insanı, insanlığı, insanlaşma sürecini anlatır… öğretir… bizi uyarırken… biz kitap yazanların; insanca yaşam, insana yaraşır çalışma koşulları isteyen Mephisto Direnişçilerinin yanında olmaktan başka yolumuz olamaz… Türkiye Yazarlar Sendikası Ankara temsilcisi olarak… direnişçileri destekliyoruz.