2019 yılı KİT Genel Yatırım ve Finansman Programı, gecikmeli de olsa 17 Ekim 2018 günlü Resmi Gazete'de yayımlandı.

2018 yılı Programından dikkati çeken bir farkı yok. Temel amaç bu yıl da “teşebbüslerin değerini artırmak olarak belirlenmiş”, alıcısına sorun olmasın diye çalışan sayısının azaltılmasına ilişkin düzenlemelere bu yıl da yer verilmiş.

Programın 8’nci maddesindeki bir düzenlemeyi yandaş basın, KİT’lerde çalışan 80 bin taşeron işçiye kadro müjdesi olarak verdi.

Oysa bu yanlış bir değerlendirme. Maddede, müjde olarak değerlendirilecek bir düzenleme yer almıyor.

Geçtiğimiz yılın son günlerinde taşeron işçilerin kadroya alınması amacıyla bir dizi yasal değişiklik yapılmış, ancak 696 sayılı KHK, KİT’leri kapsam dışı bırakmıştı. 

Bununla birlikte 21 Haziran 2018 günlü, 2018/11991 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla KİT’lerin 2018 yılı Genel Yatırım ve Finansman Programı değiştirilmiş; “sınavda başarı göstermeleri halinde halihazırda görev yaptıkları teşebbüs ve bağlı ortaklıklarında işçi statüsünde istihdam edilebilirler” cümlesi eklenerek, taşeron işçilerinin kadroya alınabilmesinin yolu açılmıştı.

2018 yılı Haziran ayında yapılan değişiklik aynı cümlelerle 2019 yılı Programında da yer alıyor.

Üstelik bütün işçilerin kadroya alınması zorunlu tutulmadığı için Teşebbüslere, işçiler arasında ayrım yapabilecekleri yasal ortam sağlanmış. KİT’ler, kendilerine tanınan bu yetkiyi kullanarak istedikleri işyerinde, istedikleri sayıda ve istedikleri kişileri kadroya geçirebilecekler.

Taşeron işçi uygulaması ise önceki yıllarda olduğu gibi aynen sürdürülecek.

Görüleceği üzere KİT’lerin 2019 yılı Genel Finansman ve Yatırım Programında müjde olmadığı gibi, Teşebbüslere işçiler arasında ayrımcılık yapma yetkisi tanındığı için “tehdit” var.