Türkiye'nin çeşitli kamu kurumlarında kadroya alınmayı bekleyen taşeron işçiler, "güvenlik soruşturması" bahanesiyle işten çıkarılıyor. Kimi belediyeler "güvenlik soruşturması" adı altında işçi kıyımı yaparken, bazı belediyeler bu maddenin çalışma hakkına ve eşitlik ilkesine aykırı olduğunu savunarak tüm işçileri kadrolu yapabiliyor...
Ortada bir belirsizlik ve keyfilik olduğu kesin. Hatta öyle ki, AKP'nin kayyum atadığı Diyarbakır belediyelerinin yanı sıra CHP'li belediyeler arasında bile farklı uygulamalar görülebiliyor.
İşte Türkiye'nin farklı yerlerinden birbiriyle çelişen uygulamalar...
İSTANBUL ATAŞEHİR
İstanbul Ataşehir Belediyesi'nde taşeron işçiler zor durumda. Belediye yönetimi, çok sayıda taşeron işçiyi "valilikten gelen güvenlik soruşturması" bahanesiyle işten çıkardı. Kadro bekleyen işçiler, işsiz kaldı.
Ataşehir Belediyesi'nde çalışan 120 taşeron işçinin önceki gün herhangi bir neden göstermeksizin işine son verilmesinin yankıları sürüyor. İşten çıkarılan taşeron işçilere verilen tebliğde, "Çıkarılan son KHK'ler ışığında valiliğin kendilerine yolladıkları güvenlik soruşturması sonucunda hizmetiniz sona ermiştir" denildi.
120 taşeron işçi, dün belediye yönetimiyle görüştü. Kendilerine işten çıkarılmaları konusunda tatmin edici bir açıklama yapılmayan işçiler, Tespit Komisyonu'na itiraz dilekçesi verdi.
İŞÇİLER ATAŞEHİR'DE OTURMA EYLEMİNDEYDİ
Ataşehir Belediyesi'nde güvenlik soruşturması bahane edilerek işten çıkarılan 120 kişinin ardından, kadroya alınmayan 278 kişiyi belediyeye çağırarak şartlı kabul kağıdı imzalattılar. Şartlı sözleşme valilikten güvenlik soruşturması gelmeyen 278 kişinin, güvenlik soruşturmasını geçemediği durumda işten daha rahat atılabilmesi için!
İşte işçilere, "güvenlik soruşturması" geldiğinde daha rahat işten atılabilmeleri için imzalatılan belge:
Oysa belediyenin güvenlik soruşturmasına göre hareket etmesi gibi bir zorunluluğu yok.
Kadro beklerken işten atılan işçiler bu sabah Ataşehir Belediyesi önünde oturma eylemi yaptılar.
DİYARBAKIR
Diyarbakır’da da işçiler "güvenlik soruşturması" bahanesiyle işsiz bırakıldı. Kadro başvurularına ilişkin açıklanan sonuçlara göre, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile Bağlar, Sur, Yenişehir, Ergani ilçe belediyeleri ve Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İşleri Genel Müdürlüğünde çalışan toplam 723 taşeron işçinin işine son verildi.
'YAPILAN HUKUKİ DEĞİL KEYFİ UYGULAMADIR'
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel İş Sendikası Diyarbakır 2 nolu şube başkanı Hasan Hayri Eroğlu, Bağlar Belediyesinde 255, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinde 242, Yenişehir Belediyesinde 46, Sur Belediyesinde 42, Ergani Belediyesinde 56, Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İşleri Genel Müdürlüğünde 76 kişi olmak üzere Diyarbakır’da toplam 723 kişinin işten çıkarıldığını söyledi.
İşten çıkarılmalara “güvenlik soruşturması” gerekçe gösterildiğini kaydeden Eroğlu, işten çıkarılanların hakkında, herhangi, soruşturma ve davanın olmadığına dikkati çekerek, “Sadece güvenlik soruşturması, bu da sadece istihbari bilgilerdir. Çünkü daha önce sabıka kaydı olanlar, arşiv kaydı olanlar zaten işten çıkarılmışlardı. Geriye kalanlar da herhangi bir hukuki sorunları olmayan arkadaşlarımızdı. Bu son derece keyfi bir uygulamadır. Siyasi uygulamalardır. Aslında bir kıyımdır. Belki de bir temizlik düşündüler” dedi.
İZMİR KARŞIYAKA BELEDİYESİ TÜM İŞÇİLERİ KADROYA ALDI
İzmir'in Karşıyaka ilçesindeyse farklı bir uygulamaya imza atıldı. "Güvenlik soruşturması" bahanesini reddeden Karşıyaka Belediyesi, bu uygulamanın temel bir insan hakkı olan çalışma hakkının ihlali anlamına geleceğini savunarak, tüm taşeron işçileri kadroya aldı.
Karşıyaka Belediye Bakanı Hüseyin Mutlu Akpınar, geçen Ocak ayında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na itirazda bulunarak, belediyede çok sayıda eski hükümlünün çalıştığını, KHK'deki uygulamaya göre eski hükümlülerin işsiz kalacağı, bu durumun da eşitlik ilkesine aykırı olacağını vurguladı.
Bakanlığa gönderilen dilekçede, “Geçmişte bir suça karışan ancak cezasını bitirdikten sonra devlet eliyle topluma kazandırılmaya çalışılan onlarca eski hükümlü, belediyemiz bünyesinde ‘taşeron’ statüsünde görev yapmaktadır. 696 Sayılı KHK, yeni süreçte bu arkadaşlarımız ile sözleşme imzalanmasının önüne geçmektedir. Bu durum, tüm taşeron işçiler açısından değerlendirildiğinde, Anayasa ile teminat altına alınan ‘eşitlik’ ilkesine aykırıdır. Yaşanacak mağduriyetlerin önlenmesini teminen bakanlığınıza başvurma zorunluluğu doğmuştur. Konunun ivedilikle incelenmesi ve ilgili maddenin yeniden değerlendirilmesi önem arz etmektedir” denildi.
ÇSGB: TERÖR VE CİNSEL SALDIRI HARİÇ ESKİ HÜKÜMLÜLER KADROLU OLABİLİR
Karşıyaka Belediyesi'nin itirazı sonuç getirdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, çıkardığı yeni yönetmelikle "terör" ve "cinsel saldırı" suçları haricinde işçilerin kadroya geçebileceğini duyurdu. Ancak bu kez de, "terör" tanımındaki belirsizliğin çeşitli sorunlara yol açabileceği vurgulandı.
Karşıyaka Belediyesi, taşeron işçilerin kadroya geçiş sürecinde eski mahkumları elemeyerek listeyi eksiksiz olarak gönderdi. Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, “Her toplumsal konuda gösterdiğimiz duyarlılığı, eski mahkum çalışanlarımız için de gösterdik ve onların mağduriyetine ortak olduk. Aileleri ile birlikte sayıları on binleri aşan eski hükümlülerin iş akitlerinin sonlandırmaya, onları mağdur etmeye vicdanımız el veremezdi. Gerekli itirazlarımızı yaptık ve sonunda haklı olduğumuzu gördük. Bu itirazımıza kayıtsız kalmayan ve yanlıştan dönen herkese teşekkürler” dedi.
Yönetmelikte geçen "terör" suçunun net tanımının yapılmaması ve belirsizlik taşıması dikkat çekti.
GENEL-İŞ'TEN ÇAĞRI: BELEDİYE ŞİRKETİNE İŞÇİ ALIMINDA KOŞUL, SINIR, KISIT YOK
DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası bir açıklama yayımladı. Güvenlik soruşturması ve eski hükümlülük uygulamasının bir işçi kıyımına dönüştüğünün vurgulandığı açıklamada şöyle denildi:
Belediyelere, il özel idarelerine ya da mahalli birliklere ait şirketlerde eski hükümlü çalıştırılmasının önünde hiçbir yasal engel yoktur. Belediye, il özel idaresi ya da mahalli idare birliklerine ait şirketlerin eski hükümlü çalıştırmasının önünde engel bulunmuyor.
Sadece eski hükümlüler için değil güvenlik soruşturması ve sınav nedenleriyle elenerek işsiz bırakılan tüm taşeron şirket işçilerine belediyeler el uzatmalı ve işçiler işsizliğe mahkum edilmemelidir.
Bir kere daha söylüyoruz ki; kazanılmış bütün haklarla birlikte ve eşit biçimde kadro hakkı sağlanıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.
