İstanbul Havalimanı işçileri bugün hakim karşısındaydı: Tutuklu işçiler tahliye edildi

İstanbul Havalimanı şantiyesindeki insanlık dışı çalışma ve barınma koşullarına karşı 14 Eylül'de eylem yapan ve ertesi günü gözaltına alınan işçilerden haklarında dava açılan 31'i tutuklu olmak üzere 62 işçinin duruşması bugün yapıldı. Tüm gün süren duruşma sonunda 31 tutuklu işçi hakkında tahliye kararı verildi. Bir işçi başka bir dosyadan tutuklama aldığı için tahliye edilmedi. Dava…

İstanbul Havalimanı şantiyesindeki kötü çalışma ve barınma koşulları ile iş cinayetlerine karşı eylem yaptıkları için 31'i tutuklu 62 işçinin davası, Gaziosmanpaşa Adliyesinde görüldü. 

İstanbul Havalimanı inşaatında kötü çalışma ve barınma koşullarına karşı 14 Eylül'e eylem yaptıkları için tutuklanan işçilerin ilk duruşması bugün yapıldı. İşçi yakınları duruşma öncesi adliye önünde, "Tutuklu işçiler serbest bırakılsın" pankartı açarak bir açıklama yaptı.

"İşçiler değil patronlar yargılansın", "İş kazası değil iş cinayeti" sloganlarının atıldığı açıklamaya işçilerin ailelerinin yanı sıra çeşitli sendikaların temsilcileri ile bazı milletvekilleri katıldı. 

Şantiyede eylemdeki işçilere hitaben yaptığı konuşma nedeniyle tutuklanan DİSK/Dev Yapı İş Başkanı Özgür Karabulut'un sendikası adına, aynı sendikadan Cemal Özer adliye önünde açıklamada bulundu. Daha önce üçüncü havalimanı şantiyesinde çalıştığını ve iş cinayetlerin açıklanan sayılardan çok daha fazla olduğunu vurgulayan Özer, "İnşaat işçisi ya topluca öldüğünde ya da direndiğinde gündem olur, biz ölmek istemiyoruz” diye konuştu. 

Öte yandan üçüncü havalimanı işçilerinin yargılandığı duruşma için adliyeye girmek isteyen vatandaşlar, polis tarafından engellendi. Her işçi adına aileden bir bireyin alındığı duruşmaya, "savcılık kararı var" denilerek alınmayan gazeteciler avukatların itirazları üzerine alındı.

MAHKEME SALONU YERİNE YEMEKHANEDE YARGILANIYORLAR

Ancak işçilerin mağduriyeti, iş yeri ve cezaevinin ardından adalet aradıkları mahkemede de devam ediyor. İşçiler  duruşma salonu yerine adliyenin personel yemekhanesinde yargılanıyor. 

Yemekhanedeki havasızlık yüzünden yargılanan işçilerden bir fenalaşarak bayıldı.

AİLELERİ SİLAHLA TEHDİT EDEN JANDARMA DIŞARI ÇIKARILDI

O sırada işçi yakınları, jandarmanın kendilerine kafa sallayarak silahla tehdit ettiğini söyledi. Tutuklu sendikacılardan  Özkan Özkanlı duruma müdahale ederken Yunus Özgür de hakime "Siz nasıl müdahale etmezsiniz jandarma tehdit ediyor" diyerek bağırdı. Avukatlar silah ile duruşma salonuna girilemeyeceğini, silahlı jandarmaların dışarı çıkartılması gerektiğini söylediler. Silahlı jandarma dışarı çıkarıldı.

'ELEKTRİK ÇARPTI, TUTUANAK TUTULMADI'

Avukatların savunmalarının ardından beraat taleplerini reddeden hakim, işçilerin savunmasına geçti. İşçilerden Teyip Kırğın, savunmasında gözaltında yaşadıkları baskıları belirterek "Ben şatafat içinde yaşamadım. Yemek azmış, çokmuş bakmam. Bir tabakla karnımı doyururum ama yemekhanede bize son kullanma tarihi geçmiş yemekleri veriyorlardı. Tahta kurusu kolumu yedi. Kaç defa şikayet ettik, ilaçlanmadı. Pis, küflü yataklarda yattık" dedi

Yanında arkadaşına elektrik çarptığını ama olayla ilgili tutanak bile tutulmadığını söyleyen Kırğın kendisinin de kaza geçirdiğini belirterek fazla mesai ve ağır çalışma koşullarınından dolayı eyleme katıldığını ifade etti.

'JANDARMADAN İZİN ALIP DÖVDÜLER'

Tutuklu işçi İlker Kurt, "İşçilerin çoğu tahta kurusu ve maaş alamamaktan şikayetçiydi. Tahtakurularından dolayı işçilerin dışarda sabahladığına gördüm. Aslında o gün işe çıkmama kararı alınmıştı. Jandarmanın müdahalesi, gaz bombalı saldırması sonucu eyleme dönüştü. 30 bini aşkın insan vardı. Plastik mermi sıkıldı üstümüze. Gazdan kaçışmamız eylem olarak dosyaya konuldu" diye konuştu. Tanımadığı sivil kişilerce alındığını söyleyen Kurt, ''Elimize klips takıp bizi dövdüler. İGA’nın yetkilileri jandarmadan izin alıp bizi dövdüler'' açıklamasında bulundu

'ÜNİVERSİTE HARÇLIĞI İÇİN ÇALIŞIYORDUM'

Tutuklu işçilerden biri olan üniversite öğrencisi Mustafa Atay, yıllarca harçlığını çıkarmak için inşaatlarda çalıştığını, o gün yatakhane deyken polisin gazla müdahale edildiği için kaçtığını kamp alanı içerisinde bulunan telleri keserek dışarı çıktığını söyledi. Yargıç, “Silah kullandın mı'' diye sorunca Atay “Yan keski inşaat alanında silah olarak görülüyorsa o da sizin takdirinizdir” dedi. Firmadan alacağının olduğunu söyleyen bir başka işçi Rıdvan Günül ise hala ücretinin alamadığını söyleyerek,''Gözaltına alındığımda benden önce savunma yapan Deniz Aslan’ın tekme tokat dövüldüğünü gördüm'' dedi.

31 TUTUKLU İŞÇİDEN 30'U İÇİN TAHLİYE KARARI

İstanbul Havalimanı inşaatında çalışma koşullarını protesto ettikleri için tutuklanan 31 işçiden 30’unun tahliye edilmesine karar verildi.

İşçilerden Serhat B. farklı bir dosyadan hakkında tutuklama kararı bulunduğu için tahliye edilmeyecek.

 

İDDİANAMEDE NELER VARDI?

  • İşçilerin talepleri yasa dışı sayıldı: İddianamede Akpınar Kampı’nda yaklaşık 2.000 kişilik bir grubun “çalışma şartları bahanesiyle” toplandığı ve iş yavaşlatma, işe gitmeme, işe gidenleri engelleme şeklinde eylem yaptıkları ve bu eylemlerin yasal olmadığı savunuldu.
  •  
  • Kalabalığı yönlendirdiler: İddianamede adı geçen kişilerin, bu eylem sırasında aktif olarak gösteri yürüyüşlerinde yer aldıkları ve toplanan kalabalığı yönlendirdikleri, iş sahasına gitmeye çalışan servisleri ve işçileri zorla durdurarak çalışmalarına engel oldukları, orada bulunan işçileri eyleme katılmaya zorladıkları iddia edildi.
  • Jandarma saldırısına direndiler: İşçilerin, iş sahasında kendilerine müdahale etmeye çalışan askeri araca baret ve sopa atarak zarar verdikleri, kendilerine müdahale etmeye çalışan kolluk güçlerine aktif şekilde direndikleri, jandarma aracının önüne geçerek müdahaleyi engellemeye çalıştıkları öne sürüldü.
  • Slogan attılar: İşçilerin, yatakhane baskınları sırasında slogan atmalarına iddianamede yer verildi.
  • WhatsApp grubu kurdular: İşçilerin kendi aralarında iletişim kurmak için oluşturdukları WhatsApp grubu da iddianamede suç sayıldı.

NE OLMUŞTU?

Adı sıklıkla iş cinayetleri ile gündeme gelen üçüncü havalimanı şantiyesinde çalışan işçiler, koşullarının insanileştirilmesi için bir eylem başlattı. İşçiler tarafından 15 maddeden oluşan talep listesi hazırlanırken, listede işçi ve formenlerin aynı yemekhanede yemek yemeleri, işçi kıyafetlerinin verilmesi, eyleme katılan işçilerin işten atılmaması gibi taleplere yer verildi.

Eylemler devam ederken 14 Eylül'de polis ve jandarma, Akpınar yerleşkesine girerek biber gazıyla işçilere saldırdı. 15 Eylül’de ise sabaha karşı işçilerin kaldıkları koğuşlara, kapıları kırılarak baskın düzenlendi. 500’ün üzerinde işçi gözaltına aldı.

Gözaltına alınan işçi ve sendika yöneticilerinin 24’ü tutuklanırken, bu sayı daha sonra 31’e ulaştı.