Garanti Bankası çalışanının istifa mektubu: Platon'un mağarasından çıkıyorum

İspanya merkezli BBVA'nın hakim ortak olduğu Garanti Bankası'ndan yılın son günü istifa eden bir banka emekçisinin anlattıkları, bu bankada yaşanan baskı, mobbing ve hak gasplarını gözler önüne serdi. Garanti Bankası Emekçileri Komitesi, 'Bu şekilde yaşamak zorunda değiliz' başlıklı bir açıklama yayımladı.

Patronların Ensesindeyiz

İspanya merkezli Banco Bilbao Vizcaya Argentaria'nın (BBVA) hakim ortak olduğu Garanti Bankası’nın bir şubesinde çalışan banka emekçisi 2018'in son günü istifa etti. Banka emekçisinin istifa mektubu, Garanti Bankası'ndaki sömürü ve hak gaspları manzarasını gözler önüne serdi. 

Patronların Ensesindeyiz Ağı'na iletilen istifa mektubunda, BBVA-Garanti Bankası'nda emekçilere yaşatılan baskı, iş yükü ve sömürü, somut bir biçimde anlatıldı. Yakınlarının hastalığı nedeniyle izin alırken karşılaştığı aşağılayıcı davranışlardan tutun da, şubelerdeki hedef baskısına kadar tüm anlatılanlar, BBVA-Garanti'de çalışan emekçilerinin nelerle mücadele ettiklerini gösteriyor.

İstifa eden Garanti Bankası emekçisi mektubunda şunları yazdı: 

Bizler, her gün sonunda neler yaptığımızdan çok, neler yapamadığımız için hesap veriyoruz. Her salı toplantısında ve her gün aldığımız maillerde acımasızca ve haksızca eleştiriliyoruz. Düşüncelerimizi paylaşacağımız, burada bir sıkıntı, bir hata var diyebileceğimiz tek platform olan 'iç müşteri anketlerine' sıra geldiğinde, bizden mutluluğun resmini yapmamız isteniyor. 'Bağlı bulunduğumuz ilk yönetici' tarafından neyi nasıl yazacağımız dikte ediliyor. Şeffaf bankacılık sistemi oluyor bunun da adı. Unutmayacağım anlardan biridir, anket sonuçları geldikten sonraki ilk hafta ve onu izleyen ilk salı toplantısı. O düşük puanı veren personel mutlaka bulunmalıdır. Bu ne kendini bilmezliktir. Bu ne hadsizliktir. Her şeyin not edildiği kara kaplı defter açılır. Hafıza zorlanır. Zaten şube 7-8 kişidir. İhtimaller hesaplanır. Elemeler tamamlanır. Eller ovuşturulur. 'Bağlı bulunulan ilk yönetici' salı toplantısına hazırdır. Tür: Gerilim. IMDB: 8,9. 

En kötüsü de tüm bu tiyatroya, zorunluluklarımızdan dolayı katlanıyor olmamız. Çalışmaya devam ettiğimiz süre içerisinde 'dışarıda hayat yok' algısı içerisindeyiz. Banka dışında olamayız düşüncesi. Bu durumu en güzel Platon'un mağara metaforu açıklıyor. Bize gösterilen gölge oyunlarını gerçek sanıyoruz. Mağaradaki zincirler zorunluluklarımız oluyor. Kırıp atamıyoruz. 

Zorunluluklarımız bilindiği için de, 12 saat açık AVM şubesinde hafta sonları bile çalışıyorken, arkadaşlarınızla plan yapabildiğiniz erken çıkış günlerinizde o gün BES satışı yapamadığınız için 22.00'ye kadar ekranınız kapatıp gişe arkadaşlarımızın arkasında bekletilebiliyoruz. 

Zorunluluklarımız bilindiği için, ölen ilkokul arkadaşınızın mevlidine gidebilmek için 18.10'da izin istediğinizde 'Bugün ne satış yaptın' sorusuyla karşılaşabiliyoruz. 

Zorunluluklarımız bilindiği için, evinizi taşırken izin istediğinizde, 'Pusula tuttuysa taşınabilirsin' yanıtıyla karşı karşıya kalabiliyoruz. 

Zorunluluklarımız bilindiği için, ayın ortasında çıkacağınız yıllık izninizi başka tarihe planlamakla tehdit edilebiliyoruz. 

Zorunluluklarımız bilindiği için, beyin kanaması şüphesiyle hastaneye kaldırılan annenizin yanına giderken yıllık izin girmemiz istenebiliyor. Bin kilometre ötede Sivas'ta yaşayan kardeşinizin o gün hastaneye gelip gelmediği, sizin beş kilometre mesafedeki annenizin yanına gitmenizle eşdeğer tutulabiliyor. 

İşte ben bugün Platon'un mağarasından bu ve buna benzer pek çok yaşanmışlığı geride bırakarak çıkıyorum.

BU MEKTUP İLK DEĞİL: İŞTE BENZER İSTİFALAR 

BBVA-Garanti Bankası’nın çeşitli şubelerinde çalışan emekçilerden daha önce de istifa e-postaları gelmişti:

BASKI VE MOBBİNG NEDENİYLE KALP KRİZİ

Geçen aylarda, bankanın bir şubesinde çalışan Ahmet Öncül, yaşadığı baskı ve mobbing sonucu kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmişti:

GARANTİ BANKASI EMEKÇİLERİ KOMİTESİ’NDEN AÇIKLAMA: BU ŞEKİLDE YAŞAMAK ZORUNDA DEĞİLİZ

İşyerinde emekçilerin birlikte mücadelesi için faaliyet gösteren Garanti Bankası Emekçileri Komitesi’nden konuyla ilgili açıklama geldi. 

Açıklamada şöyle denildi: 

Her bankanın her şubesinde bu gerilim filmi oynuyor ancak bu şekilde yaşamak zorunda değiliz. Bankalarda değeri üreten emekçiler asalak patronlara ihtiyaçları olmadığını fark edip bir araya geldiklerinde bu tablo değişecektir. Aksi takdirde yalnız kalan emekçiler bağlı bulunduğu patron vekili müdürlerin kendilerine yaşattıkları gerilim filmine katlanmaya ya da sadece onurlu çıkışlarla sesini duyurmaya devam edecek.

Patronlar ve vekilleri bu düzenin devam etmesi için bankalarda emekçilerin bir araya gelmesinden ölesiye korkuyorlar, bizleri yalnızlaştırmak için her yolu deniyorlar. Çünkü birlikte hareket ettiğimizde kuyruklarını kıstırıp kaçmak zorunda kalacaklarını biliyorlar. Garanti Bankası Emekçileri Komitesi olarak bankalardaki emek sömürüsü uygulamalarını teşhir etmeye, hiç vakit kaybetmeden sömürüye karşı oluşturduğumuz ağa katılmaya ve birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.