Erdoğan’dan Pazartesi önlemi: Finans sektörüne kur uyarısı

Erdoğan AKP Üsküdar İlçe Kongresi’nde yaptığı konuşmada finans sektörünün kur savaşı yürüttüğünü ve bunun “memlekete ihanet” olduğunu söyledi. Finans sektörünün memlekete ihanet etmemesi durumunda her tür desteği vereceklerini de vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan AKP Üsküdar İlçe Kongresi’nde yaptığı konuşmada finans sektörüne seslenerek “Ey finans sektörünün içerisinde olanlar, bizi kur, şu, bu, bunlarla tehdit etmeye kalkmayın, bu ülkede yaşam hakkı bulamazsınız. Bu kadar açık söylüyorum. Çünkü kur savaşı, finans sektörüyle böyle bir müdahale bu memlekete ihanettir. Ona fırsat veremeyiz. Biz bu yolda kararlı bir şekilde yürüyoruz. Yarın gazeteler piyasalar altüst oldu diye yazarlar, bundan dolayı oluyorsa hayırlı olsun” dedi.

Finans sektörünün “memlekete ihanet” etmemesi, görevini yerine getirmesi durumunda her türlü desteği vereceklerini, bunun için faizleri düşürmeleri gerektiğini vurgulayan Erdoğan, Türkiye’nin yurtdışına bağımlılığının yüzde 35’e düştüğünü, böylece ekonominin daha iyi ve güçlü olacağını da ileri sürdü.

FİNANS SEKTÖRÜ DESTEKÇİ

Uluslararası ve bölgesel gelişmeler sermaye girişlerinin yavaşlamasına yol açıyor. Emtia fiyatlarındaki artış, ticaret kısıtlamaları, avro/dolar paritesindeki gelişmelerden uluslararası siyasi gerilimlere uzanan dinamiklerin yanısıra Türkiye’nin uluslararası sermayeye bağımlılık düzeyinin yarattığı riskler sermaye girişlerinin yavaşlaması, bağlantılı olarak TL’nin değer kaybında etkili oldu. Özel sektörün yüksek borçluluk düzeyi kırılganlığı artıran faktörlerden biri. Hem yurtiçindeki hem de yurtdışındaki bankalardan kullanılan döviz kredilerin yüksekliği, gelirlerinin büyük bölümü TL olan şirketler için kur artışının ek risk yaratmasına neden oluyor. Bu riski azaltmaya yönelik Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek tarafından açıklanan ve üzerinde Merkez Bankası’nın çalışmayı sürdürdüğü dövizle borçlanmaya sınırlama getirme düzenlemesine finans sektöründen açık destek gelmişti. Ziraat Bankası, Denizbank, İş Bankası genel müdürleri de şirket borçlarının “yeniden yapılandırılması”nın olağan olduğu, sürece tam destek verecekleri yönünde açıklamalar yapmışlardı. Döviz borçlarının bir bölümünün TL borca çevrileceği öngörülüyor.

YURTDIŞINA BAĞIMLILIKTA İYİLEŞME VAR MI?

Erdoğan’ın konuşmasında olumladığı yurtdışına bağımlılığın yüzde 35’e düştüğü ifadesinin sanayi üretimde ithalat bağımlılığı olduğu düşünülüyor. Sanayi üretimde her birim üretimin yüzde 35’i düzeyinde hammadde ve ara malı ithal etme zorunluluğu yüksek bir bağımlılık düzeyini ifade ediyor. Yatırım malları ve tüketim malları ithalatı da eklendiğinde Türkiye’nin toplam ithalatının GSYH içindeki payı, toplam dış borç düzeyi, cari açık gibi veriler üzerinden Türkiye’nin dışa bağımlılığında bir iyileşme olmadığı, aksine bağımlılığın arttığı görülüyor.