Erdoğan 'bedelini öderler' demişti, TÜSİAD'dan açıklama geldi

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), döviz cinsinden sözleşmelerin TL'ye çevrilme zorunluluğuyla ilgili, "Döviz düzenlemesi bankaların aktif kalitesini bozabilir" açıklamasında bulundu.

Haber Merkezi

Döviz düzenlemesi hakkında açıklama yapan TÜSİAD, "Döviz bazlı kontratların TL'ye dönmesine yönelik taraflar arası uzlaşmanın zaman alması halinde ödeme oranının düşmesi ve/veya uzlaşma sonrası anlaşılacak kur nedeni ile nakit akımlarında oluşacak azalmalar yatırımcıların bankalara olan geri ödeme kabiliyetlerini de olumsuz etkileyecektir" ifadesini kullandı. TÜSİAD internet sitesinden yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Döviz üzerinden fiyatlanan ithal girdiler için kur etkisini azaltmak isteyen satıcıların alıcılara çok daha kısa vadeli ödeme şartı koşması ve bu nedenle alım vadelerinde oluşacak kısalma da KOBİ'lerde ciddi ek işletme sermayesi ihtiyacı yaratacaktır. Ayrıca yatırımlarını döviz krediler kullanarak fonlamış olan yabancı yatırımcılar için düzenleme nedeniyle yüksek açık pozisyon risklerinin oluşması, kısa ve orta vadede bu yatırımcıların direkt yatırım iştahlarının azalmasına ve hatta kısa vadede mevcut yatırımları kaynaklı yaşanacak muhtemel kayıplar sebebi ile Türkiye'den çıkma kararı almalarına dahisebep olabilir. Özellikle bilişim teknolojileri gibi sektörlerde döviz cinsi üzerinden faturalamaya devam edebilmek için şirketlerin işlemlerini ve birtakım hizmetlerini yurtdışına taşımaları durumunda, söz konusu düzenleme istihdam ve vergi kaybına da neden olabilecektir.

Diğer taraftan yukarıda sıralanan faiz ve fiyat artışlarının bir sonucu olarak da yatırımların olumsuz etkilenme riski bulunmaktadır. Düzenleme bankacılık sektörü açısından da önemli riskler içermektedir. Ödeme kaynakları karar kapsamına girerek, zorunlu olarak TL'ye dönülen, yabancı para kredi ile fonlama sağlanmış yapılarda; yatırımcı şirketler yüksek açık pozisyon riski almak durumunda kalacaklardır.

Aynı zamanda oluşan TL nakit akımlar yabancı para geri ödemelerin yapılabilmesi için yeterli olmayacak ve geri ödeyememe problemleri oluşacaktır. Bu durum bankaların varlık kalitelerinde bozulmaya sebep olacak ve izleme ve yakın takip portföylerinde artış ile sonuçlanabilecektir. Bütün bu durumların sonucu olarak bankaların yurtdışı finansman kuruluşlarından sağladıkları sendikasyonların fiyatlamalarında yukarı yönlü hareketlenmeler; devamlılığında da problem yaşanması ile sonuçlanabilecektir.

Ayrıca bahse konu varlıklar teminat olarak gösterilerek edinilmiş olan finansman kaynaklarında da,benzer sıkıntılar ile karşılaşılabilinecektir. Döviz bazlı kontratların TL'ye dönmesine yönelik taraflar arası uzlaşmanın zaman alması halinde ödeme oranının düşmesi ve/veya uzlaşma sonrası anlaşılacak kur nedeni ile nakit akımlarında oluşacak azalmalar yatırımcıların bankalara olan geri ödeme kabiliyetlerini de olumsuz etkileyecektir."

'BEDELİNİ ÖDERLER'

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yapılan Gaziler Günü töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekonomi ve döviz kuruna ilişkin yaptığı açıklamada “Bundan sonra bu ülkede dolarla, avroyla, şunla bunla kira mira yok. Bunun bedelini öderler. Burası Türkiye Amerika değil” ifadelerini kullanmıştı. Erdoğan "kriz dilan yok" dediği konuşmasında şunları söylemişti: "Öyle AVM'lerde şurada burada manipilasyon yapanlara da aldırmayın. Bundan sonra bu ülkede dolarla, avroyla, şunla bunla kira mira yok. Bu ülkede bundan sonra Türk Lirası geçer. Aksi takdirde bunun bedelini öderler. Burası Türkiye Amerika değil. Türk Lirası'nın hükmü vardır. Alışverişini de Türk Lirası ile yaparsın. Kriz, miriz filan sakın ha bunlara aldırmayın, bunların hepsi manipülasyondur, bizde kriz filan yok, güçlenerek geleceğe yürüyoruz. Daha da güçleneceğiz."