Merkez Bankası’nın brüt döviz rezervleri Ağustos ayında 69 milyar dolar seviyesine gerilerken ülkenin borç ödeme gücünü gösteren net döviz rezervi de Ağustos sonunda 18,2 milyar dolar civarına geriledi. 2017 sonunda 90 milyar dolar civarında olan brüt döviz rezervi 8 ayda yüzde 22 erirken, net döviz rezervi de yüzde 34 azaldı.
Uluslararası döviz rezervine ek olarak açıklanan dış borç stoku verileri, net döviz rezervindeki azalmanın neden önemli olduğunu anlaşılır hale getiriyor. 30 Haziran 2018 itibariyle Türkiye’nin dış borç stoku 457 milyar dolara ulaşırken söz konusu tutarın 120 milyar dolara tekabül eden yüzde 26’lık bölümü bir yıl içinde ödenmesi gereken kısa vadeli borçlardan oluşturuyor. Söz konusu tutarın 103 milyar doları bankaların borçlarından oluşurken yaklaşık yüzde 75’lik bölümünü yenilenmesi gereken sendikasyon kredileri yani uluslararası piyasalardan alınan ve vadesi bir yıl içinde dolacak borçlar oluşturuyor.
BRÜT DÖVİZ REZERVİ 8 AYDA 19,5 MİLYAR DOLAR AZALDI
TCMB tarafından, Ağustos 2018 dönemine ilişkin "Uluslararası Rezervler ve Döviz Likiditesi" verileri yayımlandı. TCMB'nin brüt döviz rezervleri, yıl başına göre yüzde 23,4, bir önceki aya göre 10,4 düşüşle 68,9 milyar dolara, altın cinsinden rezerv varlıkları da yüzde 17,2 azalarak 18,4 milyar dolara, toplam rezervler de 88,9 milyar dolara indi.
Borç ödeme gücünü gösteren net döviz rezervi ise yıl başına göre yüzde 34 azalarak 27,6 milyar dolardan 18,2 milyar dolara indi.
Brüt döviz rezervi, bankalar başta olmak üzere Merkez Bankası’nda yasal olarak tutulması gereken karşılıklar nedeniyle yüksek görünüyor. Net döviz rezervi Merkez Bankası’nın tüm yükümlülükleri düşüldükten sonra kalan, “kullanılabilir” döviz rezervini gösteriyor.
BİR YIL İÇİNDE ÖDENMESİ GEREKEN BORÇ TUTARI 120 MİLYAR DOLAR
Türkiye Brüt Dış Borç Stoku, 30 Haziran 2018 tarihi itibarıyla 457 milyar dolar olarak gerçekleşirken, stokun milli gelire oranı ise yüzde 51,8 oldu. Dış borç stokunun yıl başına göre 3 milyar dolar arttığı görülüyor.
Net dış borç stoku 300,4 milyar dolar olarak gerçekleşmiş ve stokun milli gelire oranı yüzde 34,1 oldu. Kamu net borç stoku ise 30 Haziran 2018 tarihi itibarıyla 305,9 milyar TL olarak gerçekleşirken, stokun milli gelire oranı ise yüzde 9,0 oldu.
Aynı tarihte AB tanımlı genel yönetim borç stoku ise 990,4 milyar TL olarak gerçekleşmiş olup stokun milli gelire oranı yüzde 29,2 oldu.
Toplam borç stokunun yüzde 26’sını oluşturan 120 milyar dolar bir yıl içinde ödenmesi gereken kısa vadeli borçlardan oluşuyor. Söz konusu tutarın 103 milyar doları finansal kuruluşların borçları ve bu tutarın da yüzde 75’lik bölümünün bir yıl içinde vadesi dolan sendikasyon kredilerinden oluştuğu görülüyor. Dün imzalandığı duyurulan Akbank sendikasyon kredisi anlaşması, bankaların uluslararası borçlarını borçlanma maliyetlerinde önemli bir artışla yenileyebildiklerini ortaya koydu. Akbank Mart ayında dolar bazında yüzde 3,25-3,5 aralığında bir faiz oranıyla borçlanırken dün imzalanan kredide söz konusu oran yüzde 5’in üzerine çıktı. Diğer bankaların da önümüzdeki aylarda benzer ya da daha yüksek faizlerle borçlanabileceği, önümüzdeki bir yılın kısa vadeli borç stokunun çok büyük bir ek maliyet yaratacağı tahmin ediliyor.
