DİSK'in asgari ücret talebi: Net 2 bin lira olmalı

DİSK Genel Başkanı Kani Beko, yönetim kurulu adına yaptığı açıklamada, ülkede asgari ücretin geçim ücreti olması gerektiğini belirterek, "Asgari ücret net 2 bin lira olmalıdır" dedi.

Haber Merkezi

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 2017 yılı asgari ücret talebini açıkladı. 

Genel Başkan Kani Beko, DİSK Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında, asgari ücret konusunda açıklamalarda bulundu. 

Hükümet ve sermaye çevrelerinin bin 300 lira olan asgari ücreti aşındırmak için çeşitli gerekçelerle asgari ücret artışını baskılamak istediklerini belirterek, "Oysa Türkiye'de asgari ücret geçim ücreti olmaktan hâlâ çok uzaktadır ve ücretler asgari iken eşitsizlikler azamidir" dedi.

DİSK'İN TALEBİ: ASGARİ ÜCRET NET 2 BİN LİRA OLMALI

DİSK'in araştırma birimi DİSK-AR tarafından hazırlanan Asgari Ücret Raporu'ndan çeşitli bulguları paylaşan Kani Beko şunları söyledi: 

  • Türkiye'de emeğin milli gelirdeki payı düşmektedir. Asgari ücretin enflasyonun üzerinde artmış olması, gelir dağılımında ve yaşama koşullarında anlamlı bir etki yaratmamıştır. Nüfusun en düşük gelir grubunu oluşturan yüzde 20'lik diliminin milli gelirden aldığı pay, uzun süredir yüzde 6 civarında çakılı kalmıştır. Buna karşın nüfusun en yüksek yüzde 20'lik grubunun milli gelirden aldığı pay yüzde 46 civarında seyretmektedir. Nüfusun en düşük gelire sahip yüzde 20'lik dilimi ile en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik dilimi arasında 8 kat fark vardır. 
  • İşverenlerin iddialarının aksine Türkiye'de işgücü maliyetleri düşüyor. 2000 yılında 100 olan işgücü maliyeti, 2015 yılında 27 puanlık düşüşle 73'e gerilemiştir. Asgari ücret artışlarının gerçek maliyeti işverenler tarafından üstlenilmemektedir. İşverenler, teşvikler ve verimlilik artışı yoluyla, yük olarak ifade ettikleri işgücü maliyetlerinden sürekli olarak tasarruf etmektedir. Yani, ücret ve verimlilik arasındaki makas açılmakta, uzun çalışma saatleri ve yoğun/ağır çalışma koşulları da işgücü maliyetinin düşmesine yol açmaktadır.
  • Asgari ücretin işverene maliyeti azalıyor. Sermaye çevreleri özellikle 2016'daki yüzde 30'luk asgari ücret artışını bahane ederek, maliyetlerinin çok arttığından dem vurmaktadırlar. Ancak bu yakınmaları gerçeği yansıtmıyor. Asgari ücretin işverene maliyeti bir yandan Asgari Geçim İndirimi (AGİ) öte yandan 5 puanlık SGK prim indirimi nedeniyle önemli ölçüde düşmektedir. 2016 itibariyle AGİ hariç asgari ücret bin 300 TL değil, bin 177 TL'dir. İşveren tarafından işçiye ödenen net asgari ücret budur. Asgari ücreti "yük” olarak göstermek isteyen işverenlere yönelik yüzde 5'lik SGK prim desteğinin bütçeye getirdiği yük, 2010-2016 arasında 63 Milyar TL'dir. Asgari ücret artışının çok önemli bir bölümü kamu kaynaklarından sağlanmaktadır. Böylece işverenin yükümlülüklerinin bir bölümü, halkın/emekçilerin sırtına yüklenmektedir. Halkın/emekçilerin vergileriyle işverenler finanse edilmekte, işverenlere bütçenin neredeyse yüzde 4'ü aktarılmaktadır.
  • Hükümetin iddialarının aksine Türkiye düşük asgari ücretli ülkeler arasındadır. Asgari ücretin rakamsal olarak karşılaştırmasının emekçiler açısından anlamı yoktur. Önemli olan asgari ücretin alım gücünün karşılaştırılmasıdır. OECD 2015 verilerine göre asgari ücretin satın alma gücü açısından Türkiye 26 OECD ülkesi içinde 20. sırada yer almaktadır. Yine satın alma gücüne göre bir değerlendirme yapıldığında AB ülkeleri ortalama Türkiye'nin 2 ile 2,5 kat daha yüksek asgari ücrete sahiptir.
  • Asgari ücret dolar karşısında eriyor. 2008 yılı başında 414 dolar olan asgari ücret 2016 Kasım ayı itibariyle 377 dolara geriledi. Döviz kurlarındaki erime asgari ücreti de aşındırmaktadır. Dövizdeki artış nedeniyle enflasyonun yükselmesi, reel olarak geriletecektir.
  • Bu gerçekler ışığında 2017 asgari ücreti ile ilgili olarak taleplerimiz şunlardır: İşçi-memur ayrımı yapmadan tüm çalışanlar için tek asgari ücret. Asgari ücret tüm çalışanlar için ortak ve toplu pazarlıkla belirlenmelidir. Görüşmeler kamuoyuna açık hale getirilmeli, anlaşmazlık durumunda işçilerin üretimden gelen güçlerini kullanabilecekleri yasal zeminler oluşturulmalıdır. En düşük devlet memuru maaşı Temmuz 2015 yılı itibariyle 2 bin 191 TL, Temmuz 2016 itibariyle 2 bin 517 TL olarak gerçekleşmiştir. Kuşkusuz bu memur maaşlarının yüksek olduğunu değil, işçilerin asgari ücretinin düşük olduğunu göstermektedir.
  • Asgari ücret 2 bin lira net olmalıdır. Bir işçinin geçimi için gerekli miktarın aradan geçen bir yıl içinde en az yüzde 10 oranında arttığı kabul edilmelidir. Bu durumda 2016 Kasım ayında bu miktar bin 750 lira civarında olacaktır. Asgari Ücret Tespit Yönetmeliğinde yer alan esaslar işçinin ve ailesinin insanca yaşamasına yetmemekle birlikte, bu yönetmelikteki ilkelere uyulması durumunda dahi 2017 yılı asgari ücretinin en az 2 bin lira net olması gerekir. Zorunlu BES uygulamasının ücretleri aşındıracağı dikkate alındığında "2 bin lira net asgari ücret” gerçekten asgari bir taleptir.