DİSK-AR: Geçici çalışma işsiz bıraktı

DİSK-AR bugün yayınlanan işsizlik rakamlarına ilişkin değerlendirmesinde geniş tanımlı işsizliğin yüzde 18,5’e, gençler arasında geniş tanımlı işsizliğin ise yüzde 30’a ulaştığını kaydetti.

Haber Merkezi

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR) bugün yayınlanan işsizlik verilerini analiz etti. Geniş tanımlı işsizliğin yüzde 18,5 seviyesinde olduğunu açıklayan DİSK-AR, rakamlara geçici çalışanların büyük bir kısmının işsiz kalmasının damgasını vurduğunun altını çizdi. DİSK-AR, 15-24 yaş arası gençler arasında geniş tanımlı işsizlik oranını ise yüzde 30 olarak açıkladı.

İŞSİZLİK KRİZ DÖNEMİNİN ÜZERİNDE

Raporda TÜİK tarafından açıklanan 3 milyon 258 bin kişilik işsizlik sayısının kriz dönemindeki işsiz sayısını aştığına dikkat çekildi. DİSK-AR, “Resmi işsiz sayısı yeni seriye göre geçen yılın aynı dönemine göre 454 bin kişilik artış gösterdi ve 3 milyon 258 bine ulaştı. Bu veri krizin hemen ardından 2010 yılının aynı dönemi için 3 milyon 227 bindi. İşsiz sayısı bu verilere göre kriz dönemi ve etkisindeki sayıları da aşarak bu dönem için de rekor kırdı” dedi.

5 MİLYON 794 BİN İŞSİZ

Resmi işsizlere umudu olmadığı için ya da diğer nedenlerle son 4 haftadır iş arama kanallarını kullanmayan ve işe başlamaya hazır olduğu halde bu nedenle işsiz sayılmayanların da (umutsuzlar ve diğer) dahil edilmesiyle hesaplanan “geniş tanımlı işsizlik” oranının yüzde 18,5’a çıktığını açıklayan DİSK-AR, geniş tanımlı işsiz sayısını da 5 milyon 794 bin kişi olarak verdi.

DİSK-AR raporunda bu sayıya işinden memnun olmayan ya da daha fazla çalışmak istediği halde düzgün işler bulamadığı için çaresiz kısa süreli işler yapanlar  da (eksik ve yetersiz istihdam edilenler) ilave edildiğinde, gizli işsizler ve çaresizlerin toplam sayısının 6 milyon 885 bin kişiye ulaştığı kaydedildi.

KADINLARDA GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİK YÜZDE 26

DİSK-AR, kadınlar için resmi işsizlik oranının bir önceki yılın Ocak ayına göre 1,5 puan artarak yüzde 13,1’e çıktığını hatırlattı. DİSK-AR’ın hesaplamasına göre kadınlarda geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 26 oldu.

EN AĞIRLIKLI KESİM GEÇİCİ ÇALIŞANLAR

Raporda işsizlikteki tırmanışta geçici çalışıp iş bittiği için işsiz kalanların ağırlık taşıdığına işaret edilerek şunlar söylendi:

Toplam işsizlerin yüzde 38’i, yani 1 milyon 224 bini geçici işlerde çalışanlar. Yeni işsizlerde (1-2 aydır iş arayanlar) ise geçici bir işte çalışıp, iş bittiği için işsiz kalanların oranı yüzde 44’e sayısı 580 bine ulaştı. Geçici çalışma meyvesini bu dönemde de işsizlik olarak verdi. Ocak döneminde 381 bin kişi ise işten çıkartıldığı için işsiz kalanlar kategorisinde yer aldı. Bunların 179 bini yeni işsizler arasında. İşten kendi isteği ile ayrılmak durumunda kalan yeni işsiz sayısı ise 241 bin.  

ÜNİVERSİTE MEZUNU İŞSİZLER DE ARTIYOR

Yükseköğretim mezunları arasında da işsizliğin arttığına dikkat çeken DİSK-AR, bu kesimde işsiz sayısının geçen yılın aynı dönemine göre 192 bin kişi arttığını belirtti. Raporda, “Yükseköğretim mezunu resmi işsiz sayısı 686 bin kişi, resmi işsizlik oranı ise yüzde 11,2. Yükseköğretim mezunu kadınlar için ise bu oran yüzde 16,3 seviyesinde” ifadelerine yer verildi.

GENÇLER ARASINDA GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİK YÜZDE 30

15-24 yaş arası gençlerde işsizlik oranının resmi rakamlarla yüzde 20, geniş tanımla yüzde 30 seviyesinde olduğu belirtildi. Raporda, “İşsizlikteki artışın yüzde 35’i 15-24 yaş arasındaki genç işsizliğindeki artıştan kaynaklandı. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre tarım-dışı sektörlerde genç işsizlik oranı 2,5 puan artış kaydetti” denildi.

HAFTALIK ÇALIŞMA SÜRELERİ AZALTILMALI

Raporun sonuç bölümünde ise Türkiye’de haftalık çalışma sürelerinin uzunluğuna ve buna karşılık 5 kişinin yapacağı işi 4 kişinin yapmasına işaret edilerek şu değerlendirmelere yer verildi:

Türkiye haftalık çalışma sürelerinin emsallerine göre çok daha yüksek olduğu bir ülkedir. Avrupa Birliği ülkeleri ile kıyaslandığında haftalık çalışma sürelerindeki fark 12 saati bulmaktadır. Buna göre Türkiye’de 5 kişinin yapacağı işi 4 kişi yapmaktadır. Bir yandan işgücüne katılım oranlarını yükseltirken, öte yandan işsizlik verileri ile mücadele etmenin yegâne yolu, gelir kaybına yol açmaksızın haftalık çalışma sürelerini azaltmaktan geçmektedir. Buna karşın hükümet ve sermaye çevreleri işsizlik verilerindeki artışı, istihdam yapısının niteliğini bozarak, yani yoğun çalışma koşulları altında, daha esnek ve güvencesiz çalışma biçimlerini yaygınlaştırarak durdurmanın reçetelerini topluma sunmaktadır. Hükümet işveren çevrelerinin taleplerini Ulusal İstihdam Strateji Belgesi ile programlaştırmıştır. Ucuz işgücü için, taşeron çalışmayı yaygınlaştırmayı, kıdem tazminatını fona devrederek ortadan kaldırmayı, kölelik bürolarını hayata geçirmeyi hedefleyen bu belge AKP’nin seçim sonrası için de gündemindedir.

DİSK-AR, hükümet ve sermaye çevrelerinin izlediği bu stratejinin sonucunun, Soma, Mecidiyeköy ve Ermenek’teki gibi iş cinayetlerinin daha sık yaşanması olduğunu vurguladı.