Denizbank'tan yeni performans kriteri: Sigaranızı kaç saniyede içersiniz?

Satış süreci henüz tamamlanmayan Denizbank'ta yönetimin sigara molasında uzun kalanların listesini istediği, saniyelerin hesabının yapıldığı ortaya çıktı. Genel Müdür Hakan Ateş başta olmak üzere üst yönetimin yeni hissedar döneminde de koltuklarını korumaya çalıştıkları, bunun karşılığında 'işten çıkarma' söz verdikleri belirtiliyor.

soL - İstanbul

Sermaye cephesinde sürekli hissedar değişimi, emekçiler cephesinde ise finans sektöründe yarattığı cehennem ile gündeme gelen DenizBank, geçtiğimiz hafta toplama kamplarına yakışır bir uygulamaya daha imza attı. 

Denizbank yönetimi, İnsan Kaynakları'ndan 27 katlı DenizKule'de sigara molalarında geçirilen zamanı ölçtüğünü belirterek günlük 20 dakika üzerinde mola veren çalışanların dökümünü istedi. Yüzlerce çalışanın bulunduğu listede 21 dakika, 23 dakika gibi turnikeler arasında basılan kart bilgilerinin kronometre ile sayılmasına dayanan saniyelik hesaplamalar yer aldı. 

Banka yönetiminin büyük bir ekonomik krizin ortasında üst kurullarında makro veriler, sektörel veriler, banka bilançosu, yeni düzenlemelerin banka işleyişine etkisi, takipteki krediler gibi gündemleri olmasını beklersiniz değil mi? 

Listenin "Management Board" isimli kurulda “personelin mola saniyeleri” başlığıyla gündeme alındı ve işten çıkarılacak kişi sayısının tespitinde bu listenin de kullanılacağı öğrenildi. Yani DenizBank için ağır bir ekonomik krizde en üst düzey yönetim organlarının tek gündemi Banka emekçileri hakkında "delil" toplamak! 

ÜST YÖNETİM KOLTUK SEVDASIYLA DEDEKTİFLİK YAPIYOR

Denizbank ve iştiraklerinin Emirates grubuna satış koşulları arasında yüzlerce personelin çıkarılmasının bulunduğunun DenizKule'nin her köşesinde konuşulduğu aktarılıyor. Üst yönetimin yüzlerce kişiyi işsiz bırakmaya hazırlanırken kendi koltuklarını sağlama aldığı da yine edinilen bilgiler arasında. Satış sözleşmesinin ilk üç maddesine mevcut yönetimin Genel Müdür Hakan Ateş başta olmak üzere kalmasının eklendiği, bizzat yöneticiler tarafından genel toplantılarda neredeyse "övünçle" itiraf ediliyor. Yönetim kendi yerini sağlamlaştırmak için sigara molasından yemek saatlerine, işyerindeki kameralardan personeli gözlemekten, PC kullanım istatistiklerine, işyeri telefonlarına yüklenen ve kamera/mikrofon erişimi de bulunan takip aplikasyonuna kadar insani ihtiyaçları hiçe sayan kapsamlı bir "kanıt" toplama çabası içine girmiş, bankanın en üst karar alma organlarını dahi doğrudan bu işle görevlendirmiş bulunuyor. 

Denizbank da sektörün yaşadığı genel bir sıkıntı olan takipteki kredilerin oranının sermaye yeterlilik rasyosunda kabul edilebilir kriterlerin altına inme riskiyle karşı karşıya. Ancak buna ek olarak Sberbank'a Rusya sermayeli olması nedeniyle uygulanan uluslararası yaptırımlar nedeniyle kaynak temininde ve kredi kullandırımlarında da zorluklar yaşanıyor. Aynı zamanda Denizbank’ın siyasi iktidarla kol kola bankacılık yaptığı, portföyü, küfürbaz yönetici profili ve hep yandaş müteahhitlere ve sermaye gruplarına çalışan kredi mekanizmaları ile adeta bir kamu bankasına dönüştüğü ise artık bir sır değil.

Sigara molaların takibine kadar uzanan son uygulamaların arka planında yeni hissedar BAE sermayesi National Bank of Duabi'nin (Emirates Group) talepleri bulunuyor. Buna göre her düzeyde açıkça dile getirilen dedikodu, personel sayısının binleri bulacak şekilde azaltılmasıyla ilgili bir çalışma yapıldığı. 

SİGARA SANİYELERİ SAYILIRKEN FAZLA MESAİ SAATLERİ YOK SAYILIYOR

Sektördeki ücret tabanını oluşturan, ağır mesai koşullarına rağmen işe mesai saatinden önce gelişi ve mesai saatinden saatler sonra çıkışları fazla mesai olarak değerlendirmeyen Denizbank yönetiminin özellikle sigara içen ve gün içerisinde kahve molası veren personele yönelik insanlık dışı tutumunun banka içinde büyük tepki çektiği görülüyor. 

ŞUBE KAPATMALAR VE İŞTEN ATMALAR BAŞLADI

DenizKule'de bu şekilde ağır baskı sürerken geçen ay neredeyse her bölge müdürlüğüne uyarı verilecek personel hedefi konulduğu, tarımsal bölgelerde küçük "Damla" olarak nitelenen az sayıda personelli, yüksek karlı birkaç tarımsal şube açarken şehir merkezlerinde onlarca şubenin kapatılması hazırlığına başlandığı bilgisi alınıyor. Bir ay içerisinde müdür seviyesi de dahil olmak üzere 350 emekçinin işine son verileceği duyumunun hemen üzerine Avrupa ve Anadolu bölge müdürlüklerinin şehir merkezlerinde bulunan şubelerinde kapatma ve işten atılma haberleri gelmeye başladı. 

Diğer yandan Denizbank’ın hemen her kademesinde bulunan belirsizlik, Banka Genel Müdürlüğü’nün yeni hissedar olması umulan Emirates'e ait olan ve aylardır boş olan Emaar Kuleleri'ne taşınması konusunda da sürüyor. Yönetimin hayatını, çocuklarının okulunu ve evlerini buna göre belirleyecek çalışanlarına en ufak bir bilgi dahi vermediği belirtiliyor. 

Üst düzey yöneticilerin ve banka patronlarının keyfi yönetimi ve lüks hayatına karşılık ücretlerin, hatta çalışanlar aleyhine değiştirilen sistem ile primlerin dahi birkaç ay içerisinde kriz karşısında erimesi ile birleşince DenizBank'ın bir emek cehennemine döndüğü anlaşılıyor. 

Finans sermayesi bir yandan banka emekçilerinin saniyeleri sayarken bir yandan da büyük kredi batığını “borç yeniden yapılandırması” adı altında Türkiye emekçilerinin üzerine yıkmaya hazırlanıyor. Son derece örgütlü ve bütünlüklü bu saldırı karşısında soL’a konuşan banka emekçileri “Bu cehennemde son derece örgütlü olduğu açık olan patron saldırılarına daha fazla örgütlülük ve akıl ile yanıt vermek, patronun ensesinde olmak gerekiyor. Saniyelerimizi sayanlara çok vakitlerinin kalmadığını göstermek için...” diyor.