Davutoğlu'nun yalanı: AKP taşeron işçilere kadro mu veriyor?

AKP'nin taşeron işçilere "kadro verilecek" açıklamasının altından yine oyun çıktı. İşçilere kadro verilecek denilerek binlerce işçinin işten çıkarılmasına kapı aralanırken işçilere 3 yıllık sözleşme imzalatılarak geçmiş tüm haklarından vazgeçmesi istenecek. Üç yılın ardından ise sözleşme yenilenip yenilenmeyeceğine ilişkin en ufak güvence yok.

Haber Merkezi

Başbakan Davutoğlu, bir süredir müjde olarak "taşeron işçilere kadro" açıklamasında bulunurken açıklamaların ardında büyük bir aldatmca olduğu kısa sürede ortaya çıktı. Buna göre işçilerden geçmiş haklarından vazgeçmesi, yeni sözleşme için kapsamı belirsiz bir sınava girmesi, üç yıllık sözleşme imzalaması, "özel sözleşmeli personel" adı altında güvencesiz bir şekilde çalışması istenecek.

Konuya ilişkin DİSK Genel-İş Genel Yönetim Kurulu bir açıklama yaparken 9 maddede kadro aldatmacasına dikkat çekti:

1- Kamuda çalışan taşeron işçilere, işçilerin beklediği şekilde bir kadro verilmeyecektir.

2- Bu işçiler, ne memur statüsüne alınacak ne de kadrolu işçi olarak çalıştırılacaktır. “Özel sözleşmeli personel” olarak ifade edilen ne olduğu henüz belli olmayan, çerçevesi belirsiz bir statü yaratılıp, bu statüde çalıştırılmaları planlanmaktadır.

3- Güvencesiz bir çalışma öngörülmüş, yapılacak sözleşmenin 3 yıllık olacağı ifade edilmiştir. Süre sonunda sözleşmenin yenilenip yenilenmeyeceği belirsizdir.

4- Asıl iş- yardımcı iş ayrımı yapılmadan bütün taşeron işçiler, kamuda kaç yıl çalışmış olurlarsa olsunlar özel sözleşmeli personel olmak için sınava tabi olacaklardır. Sınavın kazanılamaması halinde yıllarca çalışmış olsalar bile mevcut işlerini kaybedecek, haklarını yitireceklerdir.

5- Düzenlemenin 12 ay ve tam zamanlı işçileri kapsadığı belirtilmektedir. Bu, kamu idarelerinin çok defa yaptığı kısa süreli ihalelerle çalıştırdığı işçilerin kapsam dışında tutulması demektir. Kapsam dışı kalacak bütün işçilerin Meclis gündemindeki özel istihdam büroları düzenlemesi çerçevesinde geçici iş ilişkisi ile çalışmaya mahkum edileceği anlaşılmaktadır.

6- Taşeron işçiler bu özel sözleşmeli personel olmak için geçmişe dönük taleplerinden, varsa davalarından vazgeçmek zorunda kalacaklardır. Geriye yönelik kıdem tazminatı haklarının ne olacağı belirsizdir.

7- Bu işçiler, toplu pazarlık ve grev haklarının olmadığı bir statüye sokulmak istenmektedir. Taşeron şirket işçileri bugünkü durumlarını arar hale gelecektir.

8- Taşeron işçiler, bu düzenleme ile kıdem tazminatı alamayacakları bir statüde çalıştırılacaktır. Hükümet bu işçileri, işçi kadrosuna almayarak yılda 52 günlük ikramiye hakkından da tasarruf etmeyi hedeflemiştir.

9- Belediye ve il özel idarelerinde çalıştırılan taşeron işçilerin ise bu idarelerin kuracakları şirketlerde çalıştırılacağı ifade edilmiştir. Bunun anlamı belediye ve il özel idarelerinde taşeron şirketlerde çalışan işçilerin kadro beklentisinin boşa çıkarılmasıdır. Bu işçilerin kaderi söz konusu yerel yönetimlere bırakılmaktadır. Bu yönetimler isterlerse işçileri kendi şirketlerinde çalıştıracaklar isterlerse taşeron şirket düzenini sürdüreceklerdir. Hükümet açıklaması belediye hizmetlerinde asıl işi yapan taşeron şirket işçilerinin geleceğini karartmıştır.

Başbakan’ın müjde diye açıkladığı taşeron şirket işçileri ile ilgili düzenleme işçilerin güvenceli iş ve kadro beklentilerini ortadan kaldırmış ve üstelik sendikal hakları da ortadan kaldırarak işçileri iyice güvencesiz ve tedirgin çalışma koşullarına itmiştir.