‘Cari fazla bayramı’ ne kadar sürer?

Ağustos ayı 2018 yılında ilk kez cari fazla verilen ay oldu. 2017 Ağustos’unda 18 milyar dolar olan ithalatın 14 milyar dolara gerilemesi fazlada en önemli etken. İthalatın gerilemesinde kur şoku karşısında yaşanan duraklama, bayram tatili gibi etkenler öne çıkarken Eylül ayı verileri cari fazlanın geçici olduğuna, yılın kalanında cari açığın devam edeceğine işaret ediyor. Özellikle petrol…

Haber Merkezi

Merkez Bankası Ağustos ayı ödemeler dengesi rakamlarını açıkladı. Ağustos ayında TL’nin hızlı değer kaybının etkisi ve uzun bayram tatilinin de olanak tanımasıyla üretim ve ihracatta frene basılmış, bunun sonucunda ithalat azalmıştı. Ağustos ayında ithalatın önceki yılın aynı ayına göre 4 milyar dolar civarında azalmış olması sonucunda ödemeler dengesi 2,6 milyar dolar cari fazla verdi. 2018 yılında ortalaması 4,7 milyar dolar olmak üzere her ay açık verilmişti, Ağustos ayı ilk fazla verilen ay oldu.

Yeni Ekonomi Programı gibi temel belgelerde, Hazine ve Maliye Bakanı başta olmak üzere siyasi iktidarın temsilcileri tarafından yapılan açıklamalarda ithalattaki yavaşlamanın süreceği, cari açığın bu şekilde kontrol altına alınacağı, dolayısıyla dış finansman ihtiyacının da azalacağı bir “yeniden dengelenme” sürecine işaret ediliyor. Ancak Türkiye ekonomisinin yapısı Ağustos ayındaki “cari fazla”nın sürdürülebilir olmadığını gösteriyor. Ağutso ayındaki cari fazlanın Ekim, Kasım aylarındaki yüksek dış borç ödemeleri ve ek finansman ihtiyacı da göz önüne alındığında YEP hedefinin kolayca uygulanacağının göstergesi olarak değerlendirilmesi pek mümkün görünmüyor. 

2018 SONU VE 2019 CARİ AÇIK HEDEFLERİ GERÇEKÇİ Mİ?

Tek aylık cari fazla genel tablodaki kötüleşmeyi gizlemeye yetmiyor. 2017 yılının Ağustos ayında bir yıllık cari açık 37 milyar dolarken 2018 yılı Ağustos ayında yıllık cari açık 51 milyar dolara, ilk 8 ayda ise 30 milyar dolara ulaştı. 8 aylık cari açık, Ağustos ayındaki fazlaya rağmen, önceki yılın aynı döneminin 2 milyar dolar üzerinde.

YEP’te 2018 yılında cari açığın GSYH’ye oranının yüzde 4,7 olması beklenirken 2019 için de yüzde 3,3 hedefi yer alıyor. 2018 beklentisi, ithalatın 236 milyar dolarda kalacağı, 2019 öngörüsü ise ithalatın 2018’e göre sadece yüzde 3,3’lük, 8 milyar dolarlık artışla 244 milyar dolara çıkacağı tahminine dayanıyor. 2017 Aralık ayında yıllık 47,5 milyar dolar olan cari açığın 2018 yılsonunda, eğer son çeyrekte beklenenin de üstünde çok sert bir üretim ve talep daralması olmadığı takdirde, 45-50 milyar dolar aralığına ulaşması kaçınılmaz görünüyor. YEP’te ise 2018 yılı cari açığı 36 milyar dolar olarak öngörülüyor. Oysa ki 2018’in son çeyreğinde üretim ve talepte yüzde 0-5 aralığında daralma olması durumunda bile petrol fiyatlarındaki artışın etkisiyle ithalat faturasının 15-20 milyar dolar artması ve 2017 sonunda 225 milyar dolar olan ithalatın 250 milyar dolar civarında gerçekleşmesi kaçınılmaz. 2018 yılının son çeyreğinde petrol fiyatlarının 80 dolar civarında seyretmeye devam etmesi, önceki yılın aynı dönemine göre ham petrol, rafineri ürünleri ve petrole dayalı diğer ürünlerin ithalat faturasında yüzde 25-30 artışa yol açacak. 250 milyar dolar civarında ithalat, cari açığın YEP’te öngörüldüğü gibi 36 milyar dolar değil, 45-50 milyar dolar aralığında olması anlamına geliyor. 2019 yılında da benzer şekilde 2018 yılının üzerinde petrol fiyatları, yüzde 2,3’lük GSYH artışı ve 170 milyar dolarlık ihracat, 244 milyar dolardan daha fazla ithalata ve 26 milyar dolardan daha yüksek cari açığa işaret ediyor. 

EYLÜL VERİLERİ YENİDEN CARİ AÇIK DİYOR?

Yatırım malları ve tüketim malları ithalatında dönemsel olarak frene basmak mümkün. Nitekim özel tüketim vergilerinde yapılan düzenlemelerle önemli ithalat kalemlerinden biri olan otomotivde iki yıldır gerileme sağlanmış durumda. Ama Türkiye’nin ithalatının büyük bir bölümü sanayi üretim girdisi olarak kullanılan hammadde ve ara mallarından oluşuyor. Ağustos ayında kur şokunun etkisiyle ithal girdi kullanımının yoğun olduğu sektörlerde üretim yavaşlaması, bunun sonucunda ihracatta gerileme yaşanmıştı. Ancak üretimde stokların kullanıldığı, ihracattaki gerilemede de fiyat oluşturabilmek için siparişlerin bir kısmının ertelendiği tahmin ediliyor. Eylül ayında ihracattaki artış ithalatın da arttığına işaret ediyor. Sanayi üretimde, özellikle de ihracata yönelik üretimde ithal girdi kullanımının yüksek olduğu, pek çok hammadde ve ara malında yerli ikame olanağının bulunmadığı biliniyor.

YA FİNANSMAN?

Cari açığın daralıp daralmayacağının ötesinde nasıl finanse edileceği de önemli bir sorun olarak ortada duruyor. Cari açık dışarıdan gelen doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları (sıcak para), bankalar, şirketler ve devletin yurtdışından kullandığı krediler ve rezervler ile ağırlıklı olarak finanse ediliyor. Ağustos ayında cari fazla verilmesine rağmen dış finansmanda nette eksilme olması nedeniyle Merkez Bankası rezervleri 8 milyar dolar daha eridi. Son bir yılda oluşan 51 milyar dolar açığın 20 milyar doları rezerv kaybı ile finanse edildi.