Büyük bir şirket kurtarma operasyonu geliyor

Şirketlerin dövizle borçlanmasının sınırlandırmasına yönelik çalışmalar, sermayenin istekleri de gözetilerek sürüyor. Detaylar büyük bir 'şirket kurtarma operasyonu'na hazırlanıldığına işaret ediyor. Artan yeniden yapılandırma ihtiyacının son bir haftadaki kur artışında da etkili olduğu görülüyor.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in birkaç hafta önce açıkladığı şirketlerin dövizle borçlanmasına sınırlama getirecek düzenlemeye ilişkin çalışmalar sürüyor. Detaylar ve tartışmalar devlet eliyle çok büyük bir “şirket kurtarma mekanizması” inşa edildiğine işaret ediyor.

Şirketlerin dövizle borçlanmasına ilişkin düzenlemenin yasal altyapısı yıl başında oluşturulmuştu. KOBİ’leri kapsayacak şekilde yürürlüğe giren düzenlemenin şimdi büyük şirketlere de uygulanması için çalışmalar sürüyor. Mehmet Şimşek, açıklamasında döviz borcunun yüzde 84’ünü taşıyan 2 bin 118 firmanın verilerinden hareketle Merkez Bankası’nın bir çalışma yürüttüğünü açıklamıştı.

Döviz kredisi borcu bulunan firma sayısı 28 bin ve toplam finans dışı özel sektör borç tutarı 336 milyar dolar civarında. Söz konusu borcun 26 bin firmaya ait 47 milyar dolarlık kısmına sınırlama getirilmişti. Ek düzenlemeyle kalan 289 milyar dolarlık bölümün de kapsama alınması hedefleniyor.

Merkez Bankası çalışmasına ek olarak düzenlemeyle ilgili Türkiye Bankalar Birliği (TBB) bünyesinde de bir çalışma grubu oluşturulduğu ve KOBİ’ler baz alınarak hazırlanan yasal altyapıdaki kriterlerin gözden geçirildiği belirtiliyor. Merkez Bankası’nın hem TBB çalışma grubu hem de bankalar ve şirketlerden gelen değerlendirmeleri dikkate alarak nihai tebliğleri hazırlayacağı da ifade edildi. 15 milyon dolar eşiği, eurobondların borca dahil edilip edilmeyeceği, ihracat geliri tanımı ve başka ülkeler arasında yapılan ihracattan elde edilen gelirler, hedge zorunluluğu gibi konulara ilişkin kriterlerin ele alındığı bildiriliyor.

Önceki gün TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, düzenlemenin “inceltilmesi” talebini dile getirmişti. “Risk yönetmeyeni başaramayanlar olabilir, bir fare için ev yakılmamalı” diyen Bilecik’in yabancı ortaklı ya da doğrudan borçlanma avantajı bulunan diğer büyük sermaye grupları adına istisna olması gerektiğine işaret ettiği düşünülmüştü.

PATLAMAYA HAZIR BOMBA

Bloomberg’de dün yer alan bir değerlendirmede Türkiye’de kur artışıyla birlikte şirket borçlarının yarattığı risklerin yönetilmesinin güçleştiğine dikkat çekilmişti. Yazıda yeniden yapılandırma taleplerinin bankalar üzerinde baskı yarattığı, düzenlemelerle de birlikte bankacılık sektörü kazançlarını tehdit ettiği vurgulanıyor. Doğuş Holding, Yıldız Holding, Türk Telekom örneklerinin verildiği değerlendirmede kredilerin mevduatlara oranının AKP iktidarı döneminde yüzde 40’tan yüzde 130’a çıktığı, şirket borçlanmasının teşvik edildiğine dikkat çekiliyor. Borçların sessizce yeniden yapılandırıldığı ve “batık” olarak kaydedilmediği, ancak bankacılık sistemi üzerindeki risklerin arttığı saptanıyor.

HAKAN ATEŞ: YENİDEN YAPILANDIRMA OLAĞAN

Denizbank Hakan Ateş, büyük sermaye gruplarının neredeyse cirolarını aşan yıllık kredi ödemesiyle yöneldikleri kredi yeniden yapılandırmalarını “olağan” olarak niteledi. Şirketlerin borçlarını ödeyemez duruma düşmesinin bankacılık sistemi üzerine düşürdüğü gölge çok büyük. Son iki yıldır, KGF düzenlemesini de kullanarak bankalar, devletle işbirliği içinde büyük bir borç yeniden yapılandırma mekanizmasını çalıştırıyor.

DOLARIN 4 LİRAYI GEÇMESİ ALARM MI?

Doların 4 lirayı geçmesinin, hedge mekanizması başta olmak üzere şirketlerin döviz borçlarına yönelik kalkanları tamamen boşa çıkardığı tahmin ediliyor. Büyük şirketleri de kapsayan düzenleme bir domino etkisini önleme çabasını, telaşını yansıtıyor. Aynı zamanda yeniden yapılandırma isteyen büyük sermaye gruplarındaki artışın yabancı fonların Türkiye'den çıkışını ve dolayısıyla kur artışını da tetiklediği, bu süreci kontrol altına almak için de düzenlemeye hız verildiği düşünülüyor.