Bugün yapılan anlaşmaya dikkat: Önce büyük sermaye kurtarılacak

15 Ağustos’ta yayımlanan BDDK yönetmeliğiyle resmileşen ‘Finansal Borçların Yeniden Yapılandırılması Yönetmeliği’nin uygulamasına yönelik detaylar belli oluyor. Türkiye Bankaları Birliği ‘Çerçeve Anlaşma’da anlaşma sağlandığını açıkladı. Borç yeniden yapılandırmasının 100 milyon TL üzeri borçları kapsayacağı öne sürülürken ‘büyük sermaye’yi kurtararak başlaması planlanan operasyonun maliyetini…

soL - Ekonomi

Resmi Gazete’de 15 Ağustos’ta yayımlanan “Finansal Sektöre Olan Borçların Yeniden Yapılandırılması Hakkında Yönetmelik” kapsamlı bir “sermaye kurtarma operasyonu”nun ilk yasal çerçevesini oluşturmuştu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) sorumluluğunda, birebir 2001 krizi sonrası uygulanan “İstanbul Yaklaşımı”na benzeyen bir borç yeniden yapılandırma planı hayata geçirilmeye hazırlanılırken Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşmasının toplam kredilerdeki payı yaklaşık yüzde 90 olan banka ve diğer finansal kuruluş tarafından imzalandığını duyurdu. Duyuruda “Finansal Yeniden Yapılandırma uygulamasının amacı gelir-gider dengesi geçici olarak bozulduğu için borçlarını vadelerini ödemekte zorlanan işletmelere destek olmaktır. Bu sayede, borçlarının yeniden yapılandırılması veya yeni bir itfa planına bağlanması sonucunda borçlarını geri ödeme kabiliyeti kazanacağı tespit edilen işletmelerin ekonomik faaliyetlerinin sürdürülerek nakit akımlarının düzenlenmesine ve yükümlülüklerini yerine getirmelerine yardımcı olunacaktır” denildi. 

Açıklamada borç yapılandırmasının kapsamına ilişkin bilgi yer almazken TBB çalışmasına ilişkin yapılan haberlerde 100 milyon TL üzeri borçlu şirketlerin başvurabileceği öne sürülüyor.

BDDK Yönetmeliği ile bankalara ve diğer finansal kuruluşlara borcu olan şirketlerin borç ödeme kabiliyetlerinin değerlendirilerek borçlarının yeniden yapılandırılmasının önü açıldı. BDDK sorumluluğundaki süreçte, firmaların durumunun tespiti için bir kuruluşun görevlendirilmesi durum tespiti sonrasında borçların vadelerini uzatmak, kredileri yenilemek, ilave kredi vermek, borcun bir bölümünü silmek gibi “tedbirler”in alınması öngörülmüştü. Yönetmeliğin uygulamasına yönelik çalışma TBB tarafından yürütülüyordu.

BORÇLAR NEDEN ÖDENEMİYOR?

TL'nin hızlı değer kaybı yüksek dış borç dahil 300 milyar dolar civarında döviz borcuna sahip özel sektörü ekonominin en büyük riski haline getirdi. Pek çok şirketi fiilen batık duruma getirirken bankalar da kredi alacaklarını tahsil edemiyor. Özellikle enerji başta olmak üzere bazı sektörlerin ve bazı sermaye gruplarının uzun süredir borçlarını ödeyemez hale geldiği biliniyor. Hem finans dışı özel sektör hem de finans sektörü açısından en temel sorun yüksek döviz borçluluğunu karşılayacak varlık ve gelirlerin bulunmayışı. En çarpıcı örnekleri enerji ve finans sektörü olmak üzere borçlanmadaki döviz ağırlığına göre gelirlerinde yerli para ağırlığı fazla olan firmaların borçları kur artışıyla birlikte çok hızlı tırmanmış durumda. 

YENİ ‘İSTANBUL YAKLAŞIMI’ MI GELİYOR?

24 Haziran seçimlerinden önce 2001 krizi sonrası uygulanan "İstanbul Yaklaşımı"na benzer bir sürecin gündemde olduğu haberleri basında yer almıştı. "İstanbul Yaklaşımı" ile 6 milyar dolar civarında borç yeniden yapılandırılmıştı, bu sefer tutarın 100 milyar doları geçmesi bekleniyor.

TBB YÖNETMELİĞİ ‘İNCELTTİ’, BANKALAR ANLAŞTI: BÜYÜK SERMAYE KURTARILACAK

TBB tarafından bugün yapılan, “Finansal Yeniden Yapılandırma Çerçeve Anlaşması” hakkındaki yazılı açıklamada, toplam kredilerdeki payı yaklaşık yüzde 90 olan banka ve diğer finansal kuruluş tarafından bugün itibarıyla imzalandığı ve uygulamaya girdiği belirtildi.

Açıklamada, borçlarının yeniden yapılandırılması veya yeni bir itfa planına bağlanması sonucunda borçlarını geri ödeme kabiliyeti kazanacağı tespit edilen işletmelerin ekonomik faaliyetlerinin sürdürülerek nakit akımlarının düzenlenmesine ve yükümlülüklerini yerine getirmelerine yardımcı olunacağı ifade edildi. “Alacaklıların yanı sıra ilgili borçlunun, varsa bunlarla bağlantılı bulunan diğer kuruluşlar ile hakim hissedarlarının da iyi niyetlerini ve özverilerini azami ölçüde ortaya koymaları, bu suretle bir uzlaşı platformunun ve sektörler arasında pozitif bir sinerjinin oluşturulmasının amaçlandığı” açıklamada vurgulandı. 

TBB açıklamasında teknik detaylara yer verilmezken Bloomberg HT’den Sefer Yüksel’in dün yayımlanan haberine göre TBB, finans dışı özel sektör şirketlerinin finans kuruluşlarına olan borçlarının yeniden yapılandırmasına ilişkin yürüttüğü çalışmada sona geldi. BDDK yönetmeliğindeki “Çerçeve Anlaşma” detayları üzerinde çalışan TBB, borç yapılandırma işlemleri için banka, faktoring gibi finans kurumlarına toplam borcu 100 milyon TL ve üzeri olan şirketlerin bu anlaşma için başvurabileceği kaydedildi. Rakamın değiştirilebileceği notu düşülürken, çalışmalar sırasında alt sınırın 50 milyon mu 100 milyon mu olması gerektiği konusunun tartışıldığı ancak başlangıçta 100 milyon TL olması kararının verildiği aktarılıyor. 

“Çerçeve Anlaşma”ya katılacak banka sayısının henüz netleşmediği ancak en büyük 7 bankanın (Ziraat Bankası, İş Bankası, Halkbank, Vakıfbank, Yapı Kredi, Garanti Bankası ve Akbank) yer alacağı kesinleşmiş durumda. 

Borç yeniden yapılandırma sürecinde “Çerçeve Anlaşma” komitesinde yer alacak finansal kurumların üçte ikisinin onayıyla yeniden yapılandırma kararı alınacağı belirtiliyor. Sürecin borç yeniden yapılandırması isteyen şirketin borçlu olduğu bankalardan birine başvurusuyla başlayacağı, başvurulan bankanın TBB bünyesindeki komiteye isteği ileteceği, yapılacak durum tespiti çalışmasından sonra yeniden yapılandırma talebinin komite oylamasına sunulacağı, üçte ikilik çoğunluk sağlanırsa yeniden yapılanmaya gidileceği ifade ediliyor. İlave kredi için kredi veren bankaların yüzde 90’ının başvuruyu kabul etmesi gerekiyor. Bankaların tümünün kabul etmesi durumunda ise borç silme yapılabilecek. 

BORÇ YENİDEN YAPILANDIRMANIN MALİYETİ NASIL KARŞILANACAK?

TBB’nin anlaşıldığını duyurduğu “Çerçeve Anlaşma”ya ilişkin aktarılanlar dış borçlarını (sendikasyonları) yenilemekte zorluk çeken bankaların borç erteleme, silme, yeni kredi verme, tüm olasılıklarda ortaya çıkacak yeni kaynak ihtiyacını nasıl karşılayacakları sorusunu beraberinde getiriyor.

Aynı zamanda “durum tesbit” ya da başvuruların incelenmesindeki “fizibilite çalışması”nın kapsamına ilişkin detay da bulunmuyor. Firmaların borç ödeme kabiliyetini ölçmenin kurdaki ve diğer fiyatlardaki artışla birlikte çok zorlaştığına dikkat çeken uzmanlar, hem finansal sıkışıklıklar hem de iç ve dış talepte görülen daralma eğiliminin kapsamlı bir değerlendirmesi yapılması gerektiği, firmaların geçmiş performanslarına dayalı gelecek nakit akışı beklentilerinin çok gerçekçi olmayabileceğine, firmaların ödeme gücünün doğru tesbit edilemeyeceğine işaret ediyor. 

Bir başka soru, iki yıla yayılması planlanan borç yeniden yapılandırma sürecinin özellikle bankalar cephesinde yaratacağı “ek maliyetleri” gidermede kamunun nasıl bir rol üstleneceği sorusu. Kamu bankalarının süreçte daha etkin rol alması, Kredi Garanti Fonu uygulamasında görüldüğü gibi borç yeniden yapılandırmasının toplam borç stokunda kamu bankalarının ağırlığının artmasıyla sonuçlanması mümkün. Bir diğer olasılık BDDK’nın banka bilançolarını rahatlatıcı birtakım düzenlemeler yapması. Her durumda dolaylı mekanizmalarla “şirket kurtarma operasyonu”nun yükü, halka aktarılmış olacak.