Bir tekstil şirketinin vizyonu: Maaş yatırma, yüzsüzlük et!

'İnsanlar ne için çalışıyor' sorusuna yanıt verilecek olsa, Tiffany& Tomato mağazalarında çalışan işçilerden 'İçerideki maaşlarımızı alabilmek ve borçlarımızı ödeyebilmek için' yanıtı gelirdi. Keyfine göre maaş veren, emekçilerin prim hakkını 'isterse' yarım yatıran ve hakkını arayan işçilerle alay eden Marka Tekstil'de çalışan bir emekçi, kendilerine reva…

Ercan Bekçi

Kan emici patronlar haber olmamak için eski ama yeniden akıllarına gelen bir yönteme başvuruyor. Bu yöntem iş mahkemelerinden ve şikayetlerden kurtulmak adına uygulanıyor: "Maaşları ne kadar geç yatırırsan o kadar kârdasın!"

Sözkonusu pişkinlik, Tiffany&Tomato ve Batik gibi markaları bünyesinde bulunduran Marka Tekstil isimli şirketin en önemli özelliklerinden biri haline gelmiş durumda. SGK'den Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yapılan şikayetlere rağmen hakkında işlem yapılmayan şirketin koruyanı belli.

Türkiye'nin hemen hemen her yerinde mağazaları olan bu firma, özellikle bünyesindeki emekçileri sömürme konusunda hayli tecrübeli. İşçilerin haklarını aramalarını alay konusu etmeleri, kan emicilik konusundaki seviyelerini ispatlıyor: "Ne yapacaksın, işten mi çıkacaksın..."

Bunları soL Haber'e anlatan Tiffany&Tomato'nun mağazasında çalışan bir emekçi...

Neredeyse iki ayda bir maaş aldıklarını söyleyen genç emekçi, mecburiyetten çalıştığı bu şirketin hayatını mahvettiğini ve bu durumun yalnızca kendisine yönelik olmadığını vurguluyor. Tüm şikayetlerinin havada kaldığını ifade eden emekçi, kendisi ve birçok arkadaşının şirket yüzünden borç içinde olduğunu ve haklarında icra takibi başlatıldığını belirtiyor.

İşte Tiffany&Tomato'nun mağazalarında çalışan emekçinin anlattıklarından satır başları: 

  • Bunların mağazalarında en uzun çalışan kişi, iki buçuk yıl dayanabilmiş. İşyerinde dikiş tutmuyor bir türlü. Sürekli bir giriş-çıkış oluyor. Kimse dayanamıyor çünkü. Maaşları alamıyoruz, sorduğumuzda da alay eder gibi; "ne yapacaksınız işten mi çıkacaksınız" diyorlar. Maaşları iki ayda bir veriyorlar. Daha Ocak maaşını alamadık, bugün Mart'ın 5'i. Asgari ücret alıyoruz normalde, bir de prim var. 2017'nin Temmuz ayından alamadığımız, vermedikleri primlerimiz var. Temmuz, Kasım, Aralık... Yani yatırmıyorlar. 

'MESAİ ÜCRETLERİNİN ÜZERİNE YATIYORLAR'

  • Ben hazır giyim sektöründe yeni çalışmıyorum, başka firmalarda da çalıştım. Bizim sektörde bayram mesaileri olur. Bu mesailerde çalıştığın kadar ücret verirler. Buraya işe başladım, buradaki arkadaşlara mesai ücreti vermiyorlarmış. Arkadaşlarımı çalıştığımız kadar mesai ücreti almamız gerektiği konusunda bilinçlendirdim. Daha sonra mesai ücretlerini almak için aradık şirketi, tabii ki tatmin edici bir cevap alamadık. Bayram mesailerinin üzerine yatıyorlar. Resmi tatillerde de aynısını yapıyorlar. Kafalarına göre, ya yarım yatırıyorlar ya da yatırmıyorlar. 

'HER MAĞAZADA DURUM AYNI'

  • Diğer arkadaşlarla, hatta başka mağazadan arkadaşlarla dayanışma halindeyiz. Baskının büyüğünü yöneticilerden görüyoruz. Satış baskısı yapıyorlar. İş olmadığında, sanki bizim yüzümüzdenmiş gibi "Maaşlar ödenmedi diye mi satış yapmıyorsunuz" diye soruyorlar. Tiffany'in 10, Batik'in 100'e yakın mağazası var Türkiye genelinde. Batik'te de durum aynı. Biz onlarla da konuşuyoruz, onlarda da durum aynı. 
  • Onların da primlerini, mesai ücretlerini ve maaşlarını yatırmıyorlar. Onlar da aynı sıkıntıda. Bir sürü insanın işten ayrıldığını duyuyoruz. Müdürle müdür yardımcısının tek kaldığı mağazalar var şu anda. Prim alamamışım, tazminatım var, yıllık iznim var... Ben bırakıp gidersem ne olacak? 

'HACİZLİK DURUMA DÜŞTÜK'

  • Hacizlik duruma düştük. Şu anda çalışan bir arkadaşım telefonu kaç aydır kapalı ve haciz kağıtları doldu evi. Bankalara borcumu ödeyemediğim için benim evime de haciz kağıdı geldi. Şirketin bizi düşürdüğü durum budur. Değil geçinmek yol parası, yemek parası bulamıyoruz. Devletin verdiği asgari geçim indirimini bize "yol parası" diye yutturuyorlar. 

'ŞİKAYETLER SONUÇ VERMİYOR'

  • Maaş bordrolarını hiçbir zaman göndermiyorlar. Kaç ay önce şikayet ettim hâlâ ses çıkmadı. Arıyorum "dosyanız incelemede" diyorlar bana. Başka bir şey demiyorlar. Marka Tekstil'i aklınıza gelebilecek her yere şikayet ettik. İşkur, Bimer, Cumhurbaşkanlığı, SGK, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı... İş arkadaşlarımızla birlikte şikayette bulunduk. Mesela bakanlık, "dosyanın incelenmesi 6-7 ay sürer" dedi. Bimer ve Cumhurbaşkanlığı yine Çalışma Bakanlığına geri yönlendirdi. Cumhurbaşkanlığı "bizim yapacağımız bir şey yok" dediler. 
  • Zaten devlet bu duruma bir şey yapmıyor işçiysen durum bu. Sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. 

İşyerinizde yaşadığınız sıkıntıları, baskıyı, sömürüyü soL'a iletebilirsiniz: