AKP'nin şeker oyununu Turhal Şeker Fabrikası işçileri soL'a anlattı...

Cumhuriyetin ilk kamu yatırımlarından Turhal Şeker Fabrikası'nın üstünde kara bulutlar dolaşıyor. Son KHK'yle Şeker Kurumu'nu kapatan AKP, ülkedeki çok uluslu şeker tekellerinin daha çok kazanması için tarihi kamusal kurumlarını özelleştirmenin zeminini yaratıyor... Turhal Şeker Fabrikası emekçileri yıllardır kendilerine dayatılan koşulları ve yaşadıkları sömürüyü soL'a…

Emrah Kazanır

Tokat'ın Turhal ilçesindeki şeker fabrikası, cumhuriyetin ilk kamu yatırımlarından ve Türkiye'deki 25 şeker fabrikasından biri... 

19 Ekim 1935'te açılan fabrikanın üzerinde son günlerde kara bulutlar dolaşıyor. 

Özelleştirme şampiyonu ve emek düşmanı AKP iktidarı, 2017'nin son ayında bir Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkararak Türkiye Şeker Kurumu'nu kapattı. Bu şu anlama geliyor: AKP iktidarı pancar bazlı şeker üretimi yapan üreticileri ve kuruluşları işlemez hale getirerek, nişasta ve mısır bazlı üretimde bulunan dev şeker tekellerinin önünü açacak. Ülkenin şeker ihtiyacı pancar şekeri yerine çok uluslu dev şirketlerin ürettiği başka şekerlerle ikame edilecek. 

AKP'nin bu son KHK'sinden memnun olan tek kurum dünya şeker tekeli olan Cargill... Cargill'in yönetim kurulu başkanı Ediz Aksoy'a göre Şeker Kurumu'nun kapatılması gayet olumlu. 

Bir cumhuriyet kurumu olan Turhal Şeker Fabrikası da ne yazık ki bu yıkımdan payını alacak! 

Biz de Turhal Şeker Fabrikası'nın emekçileriyle konuştuk... 

- Fabrikada neler oluyor?

Son KHK'den sonra özelleştirme kapsamında olan şeker fabrikaları ya özelleştirilecek ya da satılacak. 1998 yılından beri çalışıyorum yani 20 yıldır geçici (mevsimlik) işçiyim. 20 yıldır geçici olarak çalıştığım halde emekliliğe baktığında sadece yedi yıldır çalışmış olarak gözüküyorum. Bizim kampanya dönemimiz olur, eylülün 18’inde başlar ocak ayının 20’sinde son bulur. 5 ay 29 gün çalıştırıldıktan sonra çıkışımız verilir, tekrar geri çağrılmak üzere... Çalıştığımız süre zarfında maaşımızdan işsizlik parası kesilir ama çalışmadığımız dönemde bu para bize ödenmez çünkü tam çıkış vermediklerinden dolayı hak talep edemeyeceğimizi biliyorlar. 5 ay 29 gün sonra, yani kampanyamız son bulduğunda devlet fabrikayı müteahhite verir, makinelerin temizlenmesi için. Müteahhit ne anlayacaksa benim yönettiğim makineden. Bir saniye bile başından ayrılmadığım makinenin nasıl temizleneceğini benden iyi kim bilebilir?

- Kadrolu işçi yok mu fabrikada?

25 yıldır bu fabrikaya kadrolu hiç kimse alınmıyor. Emekli olanların yerine taşeron işçi alınıyor. Bunu bilerek yapıyorlar, kadroluları sindirmek için... Daha az ücret ödeyerek daha çok üretim yaptırmak için... Geçici işçiler olarak bizim kadro talebimiz olduğunda, nizamiyenin önünde nöbet tuttuk, hiçbir yere ayrılmadık ille de kadro diye. Fabrikanın kadrolu çalışanları bizim yanımızda yer almak yerine, fabrikanın diğer kapısından çıktılar. "Bizim maaşımız yatsın gerisi bizi ilgilendirmez", "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" tarzı yaklaşımları oldu. Farkında bile değillerdi hem kendimizin hem de onların haklarını savunduğumuzun.

- Fabrikada özelleştirmeye zemin hazırlamak için bir takım operasyonlar mı çekildi?

Devlet şeker fabrikalarını özelleştirmek için verimliliği düşürmeye çalıştı... Mesela ben makine uzmanıyım ama beni kantarda çalıştırdılar. Kantardan ne anlarım? Benim işim makine. Aylık aldığımız ücret 2 bin 500 lira. Bu maaşın içerisinden işsizlik parası kesiliyor ve sadece 5 ay 29 gün gelir kaynağımız var. 5 ay 29 gün sonra ekmeğini taştan mı çıkarırsın, taş mı kemirirsin, senin bileceğin iş! 5 ay 29 günde aylık ücretimizi toplarsak toplam 15 bin lira ücret alıyoruz. 15 bin lirayı bir yıla böldüğünüzde aylık asgari ücret bile almıyoruz demektir. Yıllık bazda biz aylık bin 250 liraya çalışıyoruz. Bu hak mı, adalet mi?

'ÖZELLEŞTİRMEK İÇİN HER TÜRLÜ ZEMİNİ HAZIRLIYORLAR'

- Peki bu fabrikanın eksikleri neler?

Türkiye’de 25 tane devlete ait şeker fabrikası var, 5 tane özel şeker fabrikası var. Hükümet özel fabrikalara pazar bulmakla sorumlu! Türkiye’nin yıllık 3 milyon ton şeker tüketimi var. Hükümet kota uyguluyor. Yıllık 1,5 milyon tonunu 25 kamu şeker fabrikasına ürettiriyor, 1,5 milyon tonunu 5 özel şirkete ürettiriyor. Devlette çalışan ustabaşlarına daha cazip ücret teklif ettirip özel şirkete geçiriyorlar. Pazarı hükümet bulduğu için de, adamların sıkıntısı yok. Rakamları tahminen söylemek gerekirse biz 2 liraya şeker üretip 3 liraya satıyoruz, özel şirket daha ucuz işçilikle 1,5 liraya üretip benimle aynı fiyata satıyor. Doğal olarak bizim özel şirketlerle yarışma şansımız kalmıyor. Bu hükümet eliyle yapılıyor. Mesela bizim kullandığımız bilgisayarlar, otomasyonlar 14 yıl önce yapılmış ve kabloları çürümüş durumda. Bu şartlarla nasıl yarışayım özel şirketlerle? Üç yıldır otomasyonun yenilenmesi talebinde bulunuyoruz ama bize 2019-2020’den söz ediyorlar.

Fabrika içerisinde 300 işçi var. Bu işçilerin 150’si geçici, 150’si kadrolu. Sendika bu konuda kadro talebinde bulunmuştu eşit olalım diye ama iktidar sendikayı tehdit etti "bak kapatırım" diyerek. Şeker fabrikalarının adı altında makine fabrikaları da var. Bu makine fabrikalarından sadece biri, Kırıkkale Silah Fabrikası’nın altı ayda ürettiği silahı bir günde üretir kapasitede.

- Halk sağlığı açısından neler söyleyebilirsiniz?

Halkın sağlığıysa başka bir boyut... Türkiye’de tatlandırıcı kullanımının denetimi yok. İstedikleri gibi tatlandırıcı kullanıyor özel şirketler ve insanların sağlığıyla oynuyorlar. İnsanımız özel şeker fabrikalarının şekerinden kullandığında, bildiğin kanseri yutuyor farkında olmadan.

- Turhal Şeker Fabrikası kapatılacak mı sizce? 

Bu yıl 78 adet taşeron işçi almak zorunda kaldı fabrika. Çünkü iktidar bizi hem tehdit ediyor hem de özel şirketlere tanıdığı fırsattan dolayı üretim yapamaz hale getiriyor. Oysa bu fabrikada bizim hiçbir şeyimiz ziyan olmuyor. Kendi döngümüzü kendimiz sağlıyoruz. Şu an bu fabrikada ürettiğimiz elektrikle Turhal’ın yarısının elektrik ihtiyacını giderebilir durumdayız. Devlete yükümüz bile yok ama devlet bizi özelleştirme kapsamına ya da kapatma kapsamına alıyor, üretim yapamaz hale getiriyor.

'TURHAL HALKI YANIMIZDA OLSA KAPATAMAZLAR'

Bizi Turhal halkı da yalnız bıraktığı için, bu tarihi fabrikanın işçilerinin yanında olmadığı için bizim ensemize çöküyorlar. Turhal halkı bizim yanımızda olsa, bunlar kuyruklarını bacaklarının arasına sıkıştırıp kaçarlar. Eksiklerimiz bunlar.

- Fabrikada çalışan işçilerin karşılaştıkları hak gaspları, uğradıkları sömürüler neler?​

Ben daha çok sağlık durumuna değinmek istiyorum. Burada çalışan işçiler yıllar önce işe girerken heyet raporu almadı. Ekmek yediğimiz yere nankörlük etmeyelim, meslek hastalığımızdan dolayı devleti dava etmeyelim diye. İnceliği görebiliyor musunuz? Buna rağmen devlet ve Turhal halkı tarafından yalnız bırakılıyoruz. Burada bizi kimse umursamıyor, gelip bizim derdimizi dinlemiyor. soL Haber geldi de, konuşabilme fırsatı yakaladık. Sizden başka kimsenin, bizim üretimimizle ilgilendiği yok. Yandaşların zaten Allah belasını versin. Hiç mi umut yok, hiç mi elimizden tutan kimse yok diye düşünmeye başlamıştık ki, siz çıkageldiniz. İyi ki geldiniz, hoş geldiniz.

'İKTİDAR SÜREKLİ 'KAPATIRIM' DİYE TEHDİT EDİYOR'

Bizim meslek hastalıklarımız işitme kaybı ve yoğun buhardan dolayı görme kaybı oluyor. Biz insanlara sağlığımızı tehlikeye atarak sağlıklı şeker üretirken, insanların ucuz diye gidip özel şirketlerin ürettiği şekerlerden alması ne kadar acı… 12 puanlık şekerde biz Türkiye birincisiyiz. Üretimi durdurduğunda iktidar "bak kapatırım" diyor. Kadro talebinde bulunduğunda "bak kapatırım" diyor. Özelleştirmeye karşı mahkemeye veriyoruz ama iktidar kendi yargısını kurmuş durumda, kimi kime şikayet ediyoruz? Yedi kişinin yapacağı işi bir işçi yapıyor. Devletin koyduğu kotayı tamamlayalım diye rapor almayıp hasta haliyle çalışan arkadaşlarımız var. Biz bu fabrikaya daha nasıl sahip çıkalım bilemiyorum…

Olayın siyasi boyutunu da anlatmak gerekiyor. Ülker Fabrikası Tayyip Erdoğan'ın eşinin ortak olduğu bir firma. Ülkeye tatlandırıcıyı getiren firmaysa Cargill firması. Cargill firmasıysa Ülker’in ortağı. Bağlantıyı siz kurun…

'OHAL'MİŞ BU HALMİŞ BİZİ İLGİLENDİRMİYOR, FABRİKAYI KAPATTIRMAYIZ'

- Eklemek istediğiniz başka bir şey var mı? 

Daha çok şey var eklemek istediğimiz ama öncelikli talebimiz kadro. Devlet bize ya kadroyu verir ya da bu fabrikaya asla dokundurtmayız. Ne özelleştiririz ne de kapattırırız. OHAL’miş, bu halmiş gerçekten bizim ilgi alanımıza girmiyor. Dolduk taşmak üzereyiz. Dokunmasınlar bize ve taleplerimizi karşılasınlar.