Akbank tüm bankalar için ‘emsal’ anlaşmayı imzaladı: Kredi faizleri ve enflasyon artacak

Akbank yılan hikayesine dönüşen sendikasyon anlaşmasını imzaladı: Mart’ta dolar bazında yüzde 3,5 civarında olan borçlanma maliyeti Eylül’de yüzde 5’i geçti. Akbank’ın borçlanma maliyetinin diğer bankalar için de ‘emsal’ olması ve yurtiçi kredi faizlerine yansıması bekleniyor. Anlaşma kredi faizlerinde kalıcı bir artışa, dolayısıyla enflasyonda da yükselişe neden olacak.

Haber Merkezi

Akbank’ın Ağustos ayında imzalanması beklenen sendikasyon kredisi anlaşması, TL’deki hızlı değer kaybı nedeniyle sürüncemede kalmış, diğer bankalar için de “emsal” niteliği taşıyan anlaşma nedeniyle bankacılık sektörü borçlanmalarının akıbeti tartışılır hale gelmişti. Akbank’ın Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) bugün yaptığı açıklamada uluslararası piyasalardan 980 milyon dolar karşılığı 367 gün vadeli sendikasyon kredisi sağlandığı belirtildi. Avrupa başta olmak üzere yurtdışı bankalardan sağlanan borç 285 milyon dolar ve 591 milyon avro olarak kullanıldı. Dolar kısmı için faiz ‘Libor + 2,75’, avro kısmı için de ‘Euribor + yüzde 2,65’ oldu. Yaklaşık bir yıllık kredi için dolar bazında yüzde 5’i geçen bir faizle anlaşma imzalanmış oldu. 

BORÇLANMAK HER ZAMAN MÜMKÜN AMA YA MALİYET…

Akbank’ın Mart ayında kullandığı 1,2 milyar dolarlık sendikasyon kredisinin 950 milyon dolarlık kısmı bir yıl olarak temin edilmişti ve maliyeti ‘Libor + 1,30’ idi. Altı ay önce yüzde 3,25-3,5 olan maliyetin yüzde 5’i geçtiği görülüyor. Aradaki dönemde Fed faiz artışı ve ABD Hazine tahvillerinin faiz artışının 0,50 puan civarında olduğuna, artışın kalan 1 puanlık kısmının Türkiye riskinden kaynaklandığına işaret ediliyor. 

Dönemsel sendikasyon kredisi kullanımlarında Akbank ilk anlaşma imzalayan ve diğer Türk bankaları için de “örnek” alınan banka oluyor. Akbank anlaşmasının ardından diğer bankaların da sendikasyon kredisi kullanması ve benzer maliyetlerin oluşması bekleniyor. Yeni faiz düzeyi asgari bir yıllık vadeye ve somut borçlanmaya tekabül ettiği Merkez Bankası politika faizinden daha “kalıcı” ve vade boyunca “geri alınamaz” bir seviyeyi temsil ediyor. 

MALİYETLERDEKİ ARTIŞ KİME, NASIL YANSIYACAK?

Bankaların borçlanma maliyetlerindeki artış hem mevduat faizlerini hem de kredi faizlerini etkileyecek. Mevduat faizlerinde Ağustos ayında ortalama yüzde 18-20’ye, en yüksek faiz oranı ise yüzde 25-27 aralığına çıkmıştı. Sendikasyon kredilerinin maliyetindeki artışın mevduat faizlerine de yansıması ve yıllık TL mevduatlarda ortalama faizin yüzde 20-25 bandına yerleşmesi olası gözüküyor. Hem sendikasyonlar hem de mevduatlardaki faiz artışı yani bankaların borçlanma maliyetlerindeki artış kredi faizlerine de yansıyacak, yüzde 30-35 civarında olan bir yıllık ticari kredi faizi oranının daha yukarı çıkması bekleniyor. 

Kredi faizlerindeki artış, mal ve hizmet fiyatlarındaki artışın devam etmesine, enflasyonun daha da yükselmesine yol açacak. 

BANKACILIKTA RİSK AZALMIYOR ARTIYOR

Türkiye’nin gelecek bir yıl içinde ödemesi gelen dış borcunun önemli bir bölümü özel sektör borçlarından, bu borcun önemli bir bölümü de bankaların borçlarından kaynaklanıyor. Bankalar, bir yıl için 75 milyar dolar civarında hesaplanan borçlarını daha yüksek maliyetlerle yeni sendikasyon kredisi kullanarak ödeyecek. “Finansal Borçların Yeniden Yapılandırılması” düzenlemesi de dikkate alındığında alacakların tahsilinin azaldığı, yüksek maliyetle yeni borç verme olanaklarının daraldığı bir tabloda bankacılık sektörünün taşıdığı riskin artacağı görülüyor.