A101 işçisi anlatıyor: 50 ilde örgütlendik, devam edeceğiz!

Türkiye’nin en büyük sömürü zincirlerinden biri olan A101'de, işçilerin örgütlenme faaliyeti 50 ilde sürüyor. O işçilerden biri, sömürü zincirinin detaylarını soL'a anlattı.

Haber Merkezi

Sloganı "harca harca bitmez" olan, 81 il, 890 ilçe ve 6850 mahallede 7000’i aşkın marketle A101, Türkiye’nin perakende sektöründe yer alan en büyük market zincirlerinden biri. 

Daha önce soL’da, A101 işçilerinin karşılaştıkları hukuksuzlukları ve nasıl mücadele ettiklerini anlattıkları söyleşiye yer vermiştik. 

Şirkette örgütlenme faaliyeti yürüten işçilerden biri T.Y şimdi de, A101'in menşeini ve sömürü zincirinin detaylarını anlattı.

NEREDEN NEREYE: BANK ASYA VE A101 ORTAKLIĞI 

A101 Yeni Mağazacılık AŞ, 2008 yılının Mart ayında kurulmuş. 28 Nisan 2008’de ilk marketini açmış, bir ay içerisinde hedefi olan 101 market sayısını aşarak 121 marketin açılışını gerçekleştirmiş. 2017 yılına gelindiğinde market sayısı 7 binin üzerine çıkmış.

T.Y; “A101’in sahibi Aydın ailesi. Aydın Örme, Susesea, Taff Yapı, Pizza Lazza, Salon Burger, Memorial Sağlık Grubu’nun çoğunluk hissesi ve English Home Mağazacılık da bu aileye aittir” diyor. Aydın ailesinin şirketteki hisse payı yüzde 79.21.

A101 patronunun aile şirketinin uzantılarını böylece öğreniyoruz.

T.Y. neden bu rakamları verdiğini şöyle açıklıyor: “Aydın ailesi 2010 yılında A101’in çoğunluk hissesini alarak yönetim kurulunu ele geçirmiştir. 2010 yılındaki hisse dağılımı şu şöyledir: Aydın ailesi yüzde 52.92, Bank Asya yüzde 21.84, İrfan Hacıosmanoğlu yüzde 10.08 ve diğer küçük ortaklar. Burada göze çarpan, yüzde 21.84’lük payla Bank Asya’dır, çünkü hem çalışan işçilerin maaşlarını aldıkları bankadır hem de şirketin ikinci büyük ortağı.”

Bilindiği üzere bankaya 15 Temmuz darbe girişiminden sonra TMSF tarafından el konuldu ve geçtiğimiz ay mahkeme kararıyla iflas ettiği için şu anda hizmet vermiyor.

‘BANKALAR FARKLI, SÖMÜRÜ AYNI’

T.Y’nin anlattığına göre, dönemin başbakanı olan şu anki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Fethullah Gülen’in aralarının açılmaya başlamasından hemen sonra Bank Asya hisselerini Aydın ailesine devretmiş. Daha 17-25 Aralık süreci yaşanmamış iken sanki yaşanacakları önceden gören Aydın ailesi Bank Asya ile olan ilişkilerini sona erdirmiş ve bir süre sonra Bank Asya’nın hisseleri Aydın ailesine geçmiş.

“Sürecin sıkıntılı olacağı anlaşılınca maaşlarını Bank Asya’dan alan işçilerin maaşları başka banka üzerinden ödenmeye başlandı” diye devam ediyor T.Y: “Bilindiği gibi A101 yönetim kurulu başkanı olan Turgut Aydın 15 Temmuz’dan sonra FETÖ operasyonları kapsamında gözaltına alınmıştı. Bir müddet gözaltında kaldıktan sonra serbest kalmıştı.”

BEŞ İŞÇİ, İŞE İADE DAVASINI KAZANDI

T.Y. bu gelişmelerle birlikte marketlerdeki sömürü sisteminin tıkır tıkır işlemeye devam ettiğini söylüyor. soL’a konuşan A101 işçilerinin anlattığı gibi, işyerindeki sorunlar nedeniyle işçilerin örgütlendiklerini hatırlatıyor. Bunlar arasında kötü çalışma koşulları, baskı, karşılığı ödenmeyen fazla mesai, tam gün çalışanlara part-time çalışma dayatması, envanter ve son kullanma tarihli ürünler üzerinden çalışanlara yapılan baskılar gibi bir dizi sorun var. Ve işçilerin bunları sona erdirmek için başlattıkları mücadele... 

Samsun’da örgütlenen ve sendikaya üye olan bir grubu işten çıkaran A101, Anayasa’nın işçilere tanıdığı sendika üyeliği hakkını gasp etmiş. Bu süreçte sekiz işçi, hiçbir hakkı ödenmeden kışın ortasında kapının önüne konmuş. İşten çıkarılanlar arasında yer alan T.Y, tüm işten atılanların gereken kanuni işlemleri başlattığını ve bunun sonucunda beş A101 işçisinin işe iade ve sendikal tazminat hakkını kazandığını söylüyor: “Diğer üç işçinin davası devam etmekte.”

TÜRKİYE'NİN 50 İLİNDE ÖRGÜTLENİYORLAR

İşçiler hemen bir Facebook sayfası kurmuşlar ve çok etkili olmuş. “A101 emekcileri’”adresi aracılığıyla örgütlenme ve sendikalaşmayı Türkiye’nin 50 iline yaymışlar. T.Y’nin anlattığına göre işçiler A101’e sendikayı getirerek “huzurlu çalışma ortamı sağlayacaklarını” söylüyorlar. Nitekim 2016 yılının Kasım ayında şirketin tüm Türkiye’de çalışanların hesabına hak ettikleri parayı yatırmasında işçilerin şikayetin etkili olmuş. “Peki ama bu para da nereden çıktı?” diye soran T.Y, aslında bu paranın yoktan var olmadığını, A101 işçilerinin karşılığı ödenmemiş emeklerinin bir bölümü olduğunu açıklıyor. 

Eski bir A101 çalışanı bu durumu şöyle açıklamış: “2016 yılı Ekim ayında bölge sorumlularına çalışanların fazla çalışmaları listelenmiş şekilde yönetim tarafından verildi; bölge sorumlularından telafi izin formu düzenlenip çalışanlara imzalatılması istendi. Fazla çalışmalar o kadar çoktu ki bölge sorumluları mağazaya giderek yanındaki mağaza sorumlusu ile gece 00.00-01.00’e kadar çalışan arkadaşların yerlerine telafi izin formu düzenleyip sahte imzalarla bu formları genel merkeze yolladılar.”

İşçiler bunu öğrenir öğrenmez Bimer’e şikayette bulunmuşlar. Bakanlığın genel merkeze baskı yaptığı bilgisi gelmiş. Bir ay sonra tüm Türkiye’deki A101 çalışanlarının 10 aylık fazla çalışmaları banka hesaplarına yatmış! T.Y, “Bu rakamın 72 milyon lira olduğunu öğrendik. Yani A101 çalışanının hakkını böyle gasp ediyor, biz bunu bir kere önledik, yıllardır bu şekilde insanlar karşılığı verilmeden fazla çalıştırılıp sömürülüyor. 10 aylık fazla çalışma ücreti Türkiye genelinde 72 milyon lira. 12 ay üzerinden hesaplarsak 86,5 milyon liraya tekabül ediyor” diyor.

1 YILLIK GASP, 346 YENİ MAĞAZA AÇTIRIYOR

Anlatılanlardan, gasp edilen emeğin nasıl biriktiğini görüyoruz. Ve zincir tamamlanıyor: “A101 patronları için A101’in bir mağaza açma maliyeti 250 bin lira. Bu demek oluyor ki A101, personelini bir yıl fazla çalıştırıp hakkını gasp ederek 346 mağaza açabiliyor.

T.Y; “Sonra da övünüyor 7000 mağaza olduk diye, ne yazık ki” diyor. Ancak bununla kalmıyor. Bu sadece karşılıksız fazla mesai ile açtığı mağaza sayısı. Bir de baskı ile istifaya zorlanan binlerce A101 işçisi var. Baskılara dayanamayıp psikolojik sıkıntılar yaşayan ve istifa etmek zorunda kalan çalışanların kıdemlerini de A101 patronları cebe indiriyor.

‘İSTİHDAM ŞAMPİYONU OLMANIN DALAVERELİ YOLLARI’

2015 ve 2016 yıllarında istihdam şampiyonu olduğu üzerinden reklam yapan A101 yönetimi, “en çok istihdamı biz sağlıyoruz” diyor. T.Y bunu “Sürekli baskı, istifaya zorlama ve bunun sonucunda binlerce işten ayrılan A101 işçisi. Ve yerine gelen binlercesi. Bu sirkülasyon böyle devam ediyor” diye açıklıyor.

İşçi sirkülasyonunun başka usulsüzlüklerle pekiştirildiğini öğreniyoruz. İstifaya zorlanan çalışanlar yerine İşkur üzerinden alınan yeni çalışanlar da sözleşmeleri dolunca işten çıkartılıyorlar. “Bu çark çok güzel dönüyor” diyor T.Y.  A101’in bu kadar kısa sürede bu kadar büyümesi, tıkır tıkır işleyen sömürü çarkına bağlı görünüyor.

T.Y iddia ediyor: “A101 Türkiye’de perakende sektöründeki en büyük sömürü zinciridir.” Ancak Samsun’da örgütlenmeye başlayan ve giderek güç kazanan A101 işçilerinin mücadelesi, elde ettiği kazanımlarla A101 patronlarına kurdukları bu çarkın öyle kolayca dönmeyeceğini gösteriyor. 

A101’in sömürü zinciri karşısında A101 işçileri de, kendi mücadele zincirlerini örüyorlar.