8 Mart öncesi kadın işçiler anlatıyor: Hemşirelerin maruz kaldığı sömürü...

8 Mart öncesi farklı işkollarında çalışan kadın emekçiler maruz kaldıkları sömürüyü, gericiliği ve mobbingi soL Haber'e anlatmaya devam ediyor... İşte özel bir hastanede asgari ücretten biraz fazla bir ücretle çalışan hemşirelerin anlattıkları...



8 Mart öncesi farklı işkollarında çalışan kadın emekçiler maruz kaldıkları sömürüyü, gericiliği ve mobbingi soL Haber'e anlatmaya devam ediyor...

Sağlık alanında çalışan kadın emekçilerle hem çalışma şartlarını hem de bir kadın olarak çalışma hayatında karşılaştıkları güçlükleri konuştuk.

Özel bir hastanede asgari ücretten biraz fazla bir ücretle çalışan ve günde 130 hastayla ilgilenmek zorunda kalan iki hemşire, son zamanlarda karşılaştıkları sömürü ve mobbingi anlattılar... 

Sağlık alanında yaptığınız işlerden, kendinizden kısaca söz eder misiniz?

Beş yıldır özel bir hastanede acil servis hemşiresi olarak çalışıyorum.

Ben de iki yıl devlet hastanesinde, dört yıl özel hastanede olmak üzere altı yıldır acil hemşiresiyim.

'ASGARİ ÜCRETTEN BİRAZ FAZLA ALIYORUZ, GÜNDE 130 HASTAYLA İLGİLENİYORUZ'

Çalışma şartlarınızdan ve aldığınız ücretten memnun musunuz?

Hem çalışma koşullarımız hem aldığımız ücretler, devlet hastanelerine göre daha kötü durumda. Asgari ücretin biraz daha üstünde bir ücret alıyoruz ve günde ortalama 130 hastayla ilgileniyoruz. Devlet hastanesine gelen hasta bize “hemşire hanım” olarak seslenip güven duyarken, özel hastaneye gelen kişi hastadan çok kendisini bir "müşteri" gibi hissediyor ve öyle davranıyor. Hitap şekline bile yansıyor bu durum. Sırada beklemek istemiyor. Örneğin yaşam riski bulunan bir hasta varsa müdahale önceliğini ona veriyoruz ama aynı acil servise boğaz ağrısıyla gelen hasta onunla ilgilenilmediği zaman bizi üstlerimize şikayet etmekle tehdit ediyor. Hastane yönetimi de, bu şikayetler karşısında önem sırasını açıklamaktansa bize “Hastaları neden bekletiyorsunuz” şeklinde baskı yapıyor. 

Çalışma saatleriniz, izin kullanma durumunuz nasıl?

Çalışma süremiz günde 10 saat ama gece nöbetlerimiz 14 saat sürüyor. Sözleşmede yemek molamız bir saat ve çay molamız yarım saat olmasına rağmen biz sadece 15 dakika yemek molası kullanabiliyoruz.

Bu kadar uzun süreli çalışmak bizim de psikolojimizi bozuyor, hastalarla yeterince ilgilenemiyoruz. Sinirli davranıyoruz, öfke kontrolünde zorlanıyoruz bazen.

Acil servise gelen hastaların ekonomik durumu, müdahalenizi etkiliyor mu?

Acil servise gelen bir mülteci vardı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değildi ve sosyal güvencesi yoktu. Hastanın girişini yapamadığımız için göndermemiz gerekiyordu ancak hasta fenalaştı ve müdahale etmek zorunda kaldık. Hasta yoğun bakıma alındıktan sonra hayatını kaybetti ve onu hastaneye getiren yakını cenazeyi almak için hastaneye gelmedi.

Ya da çok zengin, ünlü birisi geldiği zaman tüm hastane seferber ediliyor ve hastadan herhangi bir ücret talep edilmiyor.

GERİCİLİK, SAĞLIK ALANINI DA ETKİLİYOR

Son yıllarda toplumsal yaşamın her alanına yayılan gerici uygulamaların ve zihniyetin sizin çalışma yaşamınızı etkileyen yanları var mı, neler? 

Telefonla arayarak eşi için "Kadın doğum uzmanı var mı" diye soran bir hasta yakını vardı. Kadın doğum uzmanı olmadığını söylediğimdeyse “Koskoca hastanede kadın doktor yok mu” diyerek çıkışmıştı. Sonra hastaneye acilden giriş yaptılar. Kocası, erkek hekimin kadını muayene etmesine izin vermediği için, adam erkek hekime eşinin şikayetlerini anlattı ve hekim şikayetleri üçüncü ağızdan dinleyerek ilaç yazdı. İlaçlar yazıldıktan sonra, işlemleri tamamlamak üzere bu aileye eşlik ederken, kadının eşi bana dönerek "Bu ilaçlar çocuğa zarar vermez değil mi? Karım çok önemli değil” dedi. Çok aşağılayıcı bir durumdu.

Eşini erkek hekime muayene ettirmeyip sonra da “Bu kadın ölürse sorumlusu sizsiniz” şeklinde tepki gösteren hastalarımız da oluyor.

Zaten biz çalışırken isim kartlarımızı takmıyoruz. İsmimizi gören erkek hastalar birkaç gün içinde sosyal medya hesaplarımızdan mesajlar atıyor. Hastane yönetimi böyle bir taciz durumunda hemşire arkadaşımıza “Sen de bu kadar güzel olmasaydın” diye yanıt verdi.

Sağlık emekçilerine yönelik şiddet haberleri son dönemde giderek arttı. Sizin karşılaştığınız örnekler var mı?

Kadın ve erkek çalışanlara farklı davranıyor insanlar. Çalışırken yanımızda erkek bir doktor, hasta bakıcı varsa, hasta yakınlarının tavrı daha iyi oluyor. Sadece kadın çalışan varsa üstümüze yürümeler, “Sen erkek olacaktın” gibi söylemler artıyor.

'BİRLİKTE HAREKET EDERSEK KAZANIYORUZ'

Peki tüm bu sorunlarla başa çıkmanın yolu nedir, geleceğe dair umudunuz var mı?

Aslında çalışan tüm kadınlar benzer sorunlarla karşılaşıyor. Üstelik sadece işyerlerimizde değil, sokakta, metroda, vakit geçirdiğimiz tüm alanlarda benzer sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sorunun çözümü, kadınların daha fazla sosyal hayata ve iş yaşamına katılmaları, özgüvenli olmaları, haklarını aramalarıyla olacak.

Yalnız başınıza bu sorunlara karşı çıktığınızda daha da yalnızlaşıyorsunuz. Birlikte hareket ettiğimizdeyse kazanım elde ediyoruz.