Kapitalizm Engels Tanımaz!

Şu meşhur giriş paragrafını belki hâlâ hatırlayanlar vardır: “…Egemen sınıflar, sağlıklarında büyük devrimcileri ardı arkası gelmez kıyımlarla ödüllendirirler öğretilerini, en vahşi düşmanlık, en koyu kin, en taşkın yalan ve karaçalma kampanyalarıyla karşılarlar. Ölümlerinden sonra ise onları zararsız ikonlar durumuna getirmeye … çalışırlar. Böylelikle, devrimci öğretileri içeriğinden yoksunlaştırılır, değerden düşürülür ve devrimci keskinliği giderilir” (Devlet ve Devrim, 1917). Tam da bu satırlarda belirtildiği türden bir evcilleştirme ve içeriksizleştirme hamlesinin yeni bir banka reklamında Friedrich Engels’e yapıldığına şahit olmuyor muyuz?

Televizyon ve gazetelerde yayımlanan reklamda, “Ekonomi çağa ayak uydurdu” teması altında “Sosyalist ekonominin öncülerinden Friedrich Engels”in dünkü ve bugünkü halinin temsilleriyle karşılaşıyoruz: Ancak dünkü hali bildiğimiz gibiyken, Engels bugün Kral TV müzik ödüllerine gider gibi bir imaja büründürülmüştür. Maruz bırakıldığı saç-sakal muamelesiyle ‘çağa ayak uydurtulan’ Engels üzerinden reklam mesajını verir: “Şimdi dünyada yepyeni bir ekonomi var. Öyleyse yatırım araçları neden yenilenmesin?” Reklamın farkında olarak ya da olmayarak içerdiği ideolojik koşullanmalara göz atmadan önce, kendimize sormamız gerekir: “Banka kurmanın yanında banka soymak nedir ki?” diye yazan Bertolt Brecht bile, bir bankanın böylesine fütursuzca bir soyguna girişebileceğini hayal edebilir miydi?

Reklamın sorusunu tersine çevirmek
Reklamda doğal olarak ilk fark edilen, ‘Deniz Gezmişler bugün yaşasaydı kapitalist olurdu/kapitalizmi savunurdu’ türünden niteliksiz bir basmakalıpla karşı karşıya olduğumuzdur. Buna cevap olarak Engels’in babasının büyük bir fabrikatör olduğunu, isteseydi düzenin tüm nimetlerinden faydalanabileceğini, ancak tüm bunlara rağmen hayatını sosyalizm mücadelesine adadığını hatırlatmaya tenezzül etmeli miyiz? Diğer bir deyişle, Engels o zaman da kapitalizmi seçebilecek durumdayken –ve seçmemişken-, hangi mantığa dayanarak kendisinin bugün yan çizip söz konusu bankanın yatırım araçlarına yöneleceğini iddia edebiliriz?

Reklam, “o günden bugüne çok şey değiştiğini” ve “dünyada yepyeni bir ekonomi olduğunu” söyleyerek bu soruya kolayca cevap verebildiğini zanneder. Bu varsayımın Türkçe meali şöyledir: Yaşadığımız çağda artık ne klasik anlamda Engels, ne de onun gibilerin sosyalist fikirleri geçerlidir. Reklamın yaratıcılarından birinin, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada bankanın “düşünürlerin görüşlerine atıf yapmayı amaçlamadığını” ifade etmesi anlamsızdır zira bir kişiyi önce bir düşünce akımının öncüsü olarak tanıtıp sonra da o kişiyi saç sakal tıraşı simgeselleştirmesi üzerinden ‘düzeltmenin, tamir etmenin’ başka nasıl bir anlamı olabilir? Burada iki ima bir aradadır: Birincisi, o kişinin düşünceleri eskimiştir, sorunludur ve ıslah edilmeye muhtaçtır ikincisi, reklamın yapımcıları ve söz konusu banka (ya da daha soyut anlamıyla Sermaye), bu düzeltme ve çağa uyarlamanın gerektirdiği bilgi ve yetkeyi kendinde görmektedir!

Peki, esas sorulması gereken soru bu mudur: Yani, reklamın tepeden bakarak yaptığı gibi, Engels’in ve sosyalizm fikrinin bugün hala geçerli ya da açıklayıcı olup olmadığı mıdır? Bunlar gibi dünya tarihini etkilemiş kişi ve fikirler söz konusuysa, belki de esas sormamız gereken soru bu değil, tam tersidir. Engels ve sosyalizmin bugün bize nasıl göründüğü, hala anlamlı olup olmadığı değil de acaba üç buçuk milyona dayanan işsizimizle eğitimsiz, sağlıksız ve amaçsız bıraktığımız yoksul çoğunluğumuzla dağlarda yıllardır birbirini öldüren gencecik vatandaşlarımızla bizler Engels’in ve sosyalizm fikrinin gözünden bugün nasıl görünüyoruz? Diğer bir deyişle, Engels’in saçını sakalını keserek onu bugünün eşitsizlik, sömürü ve yağma düzenine ayak uydurtmak yerine acaba onun sosyalizminin savunduğu eşitlik, özgürlük, kardeşlik gibi evrensel değerlerin aynasındaki yansımamıza bakıp kendi imajımıza çeki düzen vermemiz daha doğru değil midir?

Kapitalizmin değişmeyen özü, farklı biçimleri
Bu da bizi reklamın temel varsayımındaki soruna, yani bugün artık “dünyada yepyeni bir ekonominin olduğu” iddiasına getirir: Sahi, küresel kapitalist ekonomide gerçekten yeni olan nedir de Engels bir anda geçersiz ve sakalsız ilan edilmiştir? Reklamın burada ‘gözden kaçırdığı’ gerçek, kapitalist sistemin temelinde, özünde yatan mülkiyet ilişkilerinin ve artı-değer sömürüsünün olduğu gibi devam etmesi ve Sermaye’nin emeğe karşı duran çıkarlarında, dolayısıyla artan eşitsizliklerde hiçbir değişiklik olmamasıdır. Kapitalizmin temelindeki bu öz sabit kalırken sistem değişik tarihsel dönemlerde bambaşka yüzlerde, biçimlerde karşımıza çıkabilir –ki kapitalizmin bu kendini yenileme gücüne ilk değinen Engels ve Marx’tan başkası değildir: “Burjuvazi, üretim araçlarını, dolayısıyla üretim ilişkilerini ve bunlarla birlikte toplum ilişkilerini devrimcileştirmeden yaşayamaz” (Komünist Manifesto, 1848). Tam da bu yüzden reklamın “değişen ekonomi” olgusundan yalnızca “yenilenen yatırım araçlarını” anlaması tesadüf değildir zira buradaki mantığa göre, ekonomi yalnızca burjuvazinin yatırım ve kârlarıyla ölçülebilecek bir olgudur. Günlük iktisadi ilişkilerini sürdüren emekçinin, ortalama vatandaşın ekonomiyle ne ilgisi vardır?

Kapitalizmin özünün sabit kalıp bugün yalnızca biçiminin değişmesi gerçeğini, reklamdaki iki küçük detayda simgeselleştiremez miyiz? Birincisi, ilginç bir şekilde, Engels’in yalnızca saç ve sakalı çağa uydurulmaktadır –açıkça on dokuzuncu yüzyıl modasını yansıtan takım elbisesi aynı kalır. İkincisi, arka planda çalan müzik, ne kadar poplaştırılıp günüzüme uyarlanmış da olsa, yine on dokuzuncu yüzyıla ait Tchaikovsky’nin Kuğu Gölü Balesi’ndendir! Bu semboller bize şunu söyler: Tıpkı değiştiğine vurgu yapılan ve bastırılan geçmişin, değişmeyen bir kıyafet ve unutulmaz bir müzik ile hâlâ burada olduğunu bize hatırlatması gibi kapitalizmin asla değişmeyen özü de, ekonominin çarkları farklı biçimlerde dönse de, kendisinin hep burada olduğunu ve aslında hiçbir yere gitmediğini gösterir.

Reklamın hedef kitlesi üzerinde yaptığı etki bilinmez ancak yurdun dört bir yanındaki camcıların reklamı şimdiden çok tuttuğunu tahmin etmek zor değildir. Tarih derslerimizden bir alıntıyla bitirirsek: “Siz bu reklamda Engels’in sadece sakalını kestiniz. Ama unutmayınız, kesilen sakal daha gür biçimde yeniden çıkar”.

Efe Peker, Simon Fraser Üniversitesi

Sosyoloji Bölümü, Doktora Öğrencisi