Avusturya'da Gülen okulları tartışma başlattı

Avusturyalı öğretim üyesi Thomas Schmidinger, "Vaiz Fethullah Gülen etrafında oluşan Türkiye kökenli Nurculuk hareketi de Viyana'da 2007'de Phönix Lisesi'ni açtı. Milli Görüş ve Süleymancılar gibi diğer siyasi İslam hareketleri da ek ders ve eğitim alanında faaliyet gösteriyor" diye yazdı.

Doğan Haber Ajansı'nın haberine göre, Thomas Schmidinger, Viyana Üniversitesi Siyasi Bilimler Enstitüsü öğretim üyelerinden ve Türkiye ve Irak'taki kadınlarla ilgili projelere destek veren LeEZA isimli yardım kuruluşunun yönetim üyesi.

Thomas Schmidinger, günlük Die Presse gazetesinde, "Avusturya'da Türk okullarının neden sorun olmadığı, ama mevcut sorunlar için de çözüm olmadığı üzerine" başlıklı bir makale kaleme aldı.

Schmidinger, "Vaiz Fethullah Gülen etrafında oluşan Türkiye kökenli Nurculuk hareketi de Viyana'da 2007 yılında Phönix Lisesi'ni açtı. Milli Görüş ve Süleymancılar gibi diğer siyasi İslam hareketleri da ek ders ve eğitim alanında faaliyet gösteriyorlar. Şayet Avusturya devleti Türk göçmenlerinin ikinci ve üçüncü nesil çocuk ve gençlerinin eğitimiyle yeterince ilgilenseydi, ideolojik-dini motifli hareketler bu alanda başarılı olamazdı" diye yazdı.

Viyana Belediye Başkanı Michael Häupl'in esas konunun yanı sıra sırf ettiği Schmidinger'in makalesnde şunları yazdı:

“Bir cümle geçen hafta tartışmalara neden oldu. Häupl, Türk Büyükelçisi ile birlikte düzenlediği bir basın toplantısında, Fransız Lisesi örneğindeki gibi, okul parasını ödeme imkânı olan varlıklı Türk ailelerinin çocuklarının gideceği bir elit Türk okulu kurulmasını düşünebileceğini söylemişti. Türk çocuklarını büyük çoğunluğu için bu okulun bir önemi yok ve bu fikir tartışmalara neden olacak kadar da yeni değil.

Türkçe, Avusturyalı okullarda yabancı bir şey değil. Henriettenplatz'daki akşam lisesinde Türkçe 2004 yılından bu yana zorunlu ders olarak okutuluyor. Viyana'da 2005 yılına kadar iki dilde (Türkçe-Almanca) eğitim veren bir okul vardı. İslami özel okullar da Türkçeyi eğitim dili olarak kısmen kullanıyor ve vaiz Fethullah Gülen etrafında oluşan Türkiye kökenli Nurculuk hareketi de Viyana'da 2007 yılında Phönix Lisesi'ni açtı. Avusturya'nın birçok şehrinde Gülen hareketinin ders desteği veren enstitüleri, öğrenme zorluğu çeken Türk öğrencileriyle ilgilenen tek özel öğrenme desteği veren enstitüler. İki kat daha zor. Milli Görüş ve Süleymancılar gibi diğer siyasi İslam hareketleri da ek ders ve eğitim alanında faaliyet gösteriyorlar. Şayet Avusturya devleti Türk göçmenlerinin ikinci ve üçüncü nesil çocuk ve gençlerinin eğitimiyle yeterince ilgilenseydi, ideolojik-dini motifli hareketler bu alanda başarılı olamazdı.

Avusturya eğitim sistemi göçmenlerin anadillerine gerçekten de hiçbir zaman değer vermedi ve bu dilleri teşvik etmedi. Toplum İtalyanca, İspanyolca ve Fransızcayı en azından seksi bulurken, Türkçe, Arapça, Sırpça, Romanca ya da Kürtçe imkândan çok tehlike olarak görüldü. Okullarda sunulan anadil derslerin saatleri çok az ve çoğunluğu yeterli eğitime sahip olmayan ve okullarında entegre olmamış öğretmenler tarafından veriliyor. Hem de Dil Bilimi'nin bundan 30 yıl önce ikinci ve üçüncü bir dil öğrenmek için ilk dilin iyi bilinmesi gerektiğini ispatlamışken.

Ebeveynleri Türkiye'den gelen çocuklar sadece ebeveynlerinin eğitim seviyesinin düşük olmasından iki kat fazla zorlanmıyorlar, aynı zamanda çoğunluğu geldikleri ülkede baskıya maruz kalan azınlık dili konuşuyor. Türkö denilen kişilerin çoğu gerçekte Kürtçe, Zazaca, Lazca, Çerkezce, Aramca, Ermenice ya da Arapça konuşuyor. Kürtçe ve Zazaca Türkiye'de on yıllarca yasaklandı ve bastırıldı. Şayet çok dilli bir eğitim sistemi üzerine fikir yürüteceksek, o zaman sadece Türkçe üzerine tartışmak yerine özellikle azınlık dilleri Kürtçe ve Zazaca üzerine de tartışmalıyız.

Türklerin yaklaşık üçte biri bu azınlıklara mensup olmasına rağmen bu dillerde hiçbir şekilde anadilde ders yok. Bu dilleri teşvik etmek, okullara ve Üniversitelere yerleştirmek, ilgililerin Almanca dil bilgisi açısından da büyük önem teşkil eden bir hedef olmalı. Bunun için de Türk Büyükelçiliği doğru partner değil, bunun için Avusturya'nın biraz yatırım yapması gerekir. "