Yüksek enflasyon dönemi geliyor

Dün İstanbul’da yapılan iki ayrı uluslararası konferansta, artan enerji ve gıda fiyatları karşısında enflasyon oranının yükselişe geçeceğine işaret edilirken, faiz politikasının önemine değinildi.

soL(HABER MERKEZİ) İstanbul'da gerçekleşen iki ayrı uluslararası toplantının ana başlıklarından birini artan enflasyon karşısında ne tür politikalar uygulanacağı oluşturdu.

''The Economist Intelligence'' biriminin düzenlediği The Economist Konferansı 16. Yuvarlak Masa Toplantısı'nda yaptığı konuşmada Başbakan Recep Tayip Erdoğan, artan fiyatlar karşısında büyüme hedefinden taviz vermeden enflasyonla mücadele edeceklerini ifade etti. Artan faiz oranlarını bunu sağlamada bir olumsuzluk olarak gördüğünü belirten Erdoğan enflasyon artışını bunun bir sonucu olarak değerlendirdi. Faizin yükselmesi ne yazık ki enflasyonu yükseltmiştir diyen Erdoğan, yatırımların önemine de değindi. Erdoğan'ın bu sözleri son günlerde uygulanmaya başlanan yüksek faiz oranlarına yönelik eleştirilere yanıt olarak da değerlendirildi.

Durmuş daha gerçekçi
Uluslararası Ekonomi Birliğinin 15. Dünya Kongresi'nde konuşan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ise Başbakan Erdoğan'dan farklı olarak artan enflasyon karşısında faiz artırımının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti.

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, yüksek enflasyonun olduğu bir ekonomide ekonomik istikrar olamayacağını, ekonomik istikrar olmadan da sürdürülebilir büyümenin sağlanamayacağını belirterek, kısa vadede ekonomik büyüme için fiyat istikrarından ödün veren ülkelerin, orta vadede her ikisinden de mahrum kalma durumunda olacağını söyledi.

Durmuş, artan gıda ve petrol fiyatları karşısında arz yönlü şokların gündemde olduğunu, bunun karşısında enflasyon hedeflerinin yeniden ele alınması gerekliliğine değindi. Yüksek enflasyonlu bir ortamın daha uzun süre yaşanacağına dair beklentilerin fiyat istikrarını olumsuz etkileyeceğini söyleyen Durmuş, enflasyon beklentilerinin bozulmasıyla birlikte reel faizlerin düşmesi ve kredi kullanımını tetiklemesi gibi risklerin ortaya çıkması ile karşı karşıya kalındığını işaret etti.

Bu gelişmelerin Merkez Bankası'nın, arz şoklarının ekonominin geneline yayılma riski bulunması nedeniyle para politikasında ölçülü ve kademeli bir sıkılaştırma yapılmasını gerekli kıldığını aktaran Yılmaz, ekonomik istikrarın önemi için bunu bir gereklilik olarak tanımladı.

Merkez Bankası sıkı para politikası uygulamalı diyen Durmuş, faiz artırımını da bu koşullar altında ortaya çıkan bir sonuç olarak değerlendirdi.

Durmuş'un açıklamaları önümüzdeki günlerde faiz artışına devam edilebileceğine yönelik bir uyarı olarak da görülüyor.

Dünya faiz oranlarını konuşuyor

Dünya faiz oranlarının artma eğilimine girerken, Avrupa Merkez Bankası ile ABD Merkez Bankası FED'in faiz politikasının ne olacağı merakla bekleniyor. Avro Bölgesinde enflasyonun, orta vadede yüzde 2 seviyesinin altı olarak belirlenen hedefi hayli aşması nedeniyle güvenilirliğini korumak isteyen Avrupa Merkez Bankası'nın önümüzdeki hafta avro gösterge faizini çeyrek puanlık artışla yüzde 4,25'e yükseltmesi bekleniyor.

Dün FED tarafından yapılan açıklamaya göre ise yüzde 2 olan gösterge faiz oranı değiştirilmedi. FED, bu yılın başında yüzde 4,25 olan temel gösterge faiz oranını 22 Ocak'ta yüzde 0,75, bundan 8 gün sonra ise yüzde 0,50 düşürerek, yüzde 3'e çekmişti. Ocak ayından bu yana yapılan indirimlerle faiz oranı yüzde 2 dolayında seyretmekte FED'in faiz politikası ise durgunluğu aşmanın bir aracı olarak ele alınıyor.