Vakıf Gureba Hastanesi parça parça özelleştiriliyor

İki yıl önce Bezm-i Alem Vakıf Üniversitesi’ne devredilen Vakıf Gureba Hastanesi servislerinin tek tek özelleştirildiği ortaya çıktı.

Hastanenin laboratuarını Acıbadem Hastanesi işletirken, radyoloji ünitesinin işletme hakkını ise Medical Park aldı. Onkoloji ve nükleer tıp servisleri ise MNT firması tarafından işletiliyor.

Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 15 Nisan 2010’da Bakanlar Kurulu’ndan kuruluş onayı alan Bezm-i Alem Vakıf Üniversitesi’ne kuruluşundan çok kısa bir süre sonra 25 Ekim 2010 tarihinde devredilmişti. Bu tarihten sonra Bezm-i Alem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi olarak çalışmaya başlayan hastanenin birçok servisinin tek tek özelleştirildiği ortaya çıktı.

Paralı tıp eğitimi ve sağlık hizmeti veren vakfın bütün haklarını aldığı hastaneyi şimdi de parça parça özelleştirildiği öğrenildi. Hastane içinde faaliyet gösteren laboratuar servisinin Acıbadem Hastanesi tarafından işletildiği belirtilirken Radyoloji ünitesinin işletim haklarının ise Medical Park'ta olduğu onkoloji ve nükleer tıp servislerinin ise MNT firmasını verildiği ortaya çıktı. “Vakfa ait olan bu hastanenin kuruluş amacı dışında kullanılması ve özel üniversiteye devredilmesi hukuka, Anayasa’ya aykırıdır”

Önce yenilendi, sonra devredildi şimdi parça parça özelleştiriliyor
Sağlık Bakanlığı'na değil de dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın denetimindeki Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne (VGM) bağlı olan hastane VGM kaynaklarıyla yenilenerek o haliyle özleştirilmişti. Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Bezm-i Alem Vakıf Üniversitesi’ne devrini ve bu nedenle asistan hekimlerin başka illere gönderilmesini protesto etmek için hastane çalışanları ve onlara destek veren örgütler eylem yapmıştı. Yapılan eylemlerde Vakfa ait olan bu hastanenin kuruluş amacı dışında kullanılması ve özel üniversiteye devredilmesinin hukuka ve Anayasa’ya aykırı olduğu dile getirilmişti.

Sağlık emekçileri kararı protesto etmiş, Anayasa Mahkemesi ise yürütmeyi durdurmamıştı
İstanbul Tabip Odası ise bir rapor hazırlamış ve kararı durdurması için Anayasa Mahkemesi’ne çağrı yapmıştı. Ancak Anayasa Mahkemesi’ne işlemin iptali için açılan davada yürütmeyi durdurma kararı verilmemişti.

Tabip Odası hazırladığı raporda, Sosyal devlet ilkesinin bir parçası ve gereği olan ‘yoksul hastaların ücretsiz olarak tedavi ve bakımlarının yapılması’ amacının yerini ‘paralı eğitim ve paralı sağlık hizmeti sunacak bir üniversite’ kurmak haline geldiği, hastanenin kurulu olduğu arazi de vakfa ait bulunan diğer gayrimenkullerde İstanbul’un en stratejik bölgelerinden birinde, daha açık bir ifadeyle rant alanı içinde yer aldığını ve söz konusunu düzenlemenin toplumun sağlık hakkı ve hastane personelinin özlük haklarına vereceği zararların yanı sıra, değerli arazisi nedeniyle rant paylaşımlarına da konu olabilecek bir konumda olduğunu ifade etmişti.