soL (HABER MERKEZİ) KESK tarafından yapılan araştırmaya göre kamu emekçilerinin ücretleri, yılın ilk 5 ayında resmi rakamlara göre mutfaktaki enflasyon karşısında yüzde 6, enflasyon karşısındaysa yüzde 4 eridi. Kimi ürünlerde alım gücü kaybı yüzde 30'ları aştı.
Araştırmanın sonuçlarına göre kamu emekçilerine yılın ilk altı ayı için yapılan toplam yüzde 2,7'lik artışa karşın, enflasyondaki artış yılın ilk 5 ayında yüzde 6,38 olarak gerçekleşti. Kamu emekçisini en çok etkileyense aynı dönem için mutfaktaki fiyat artışlarının yüzde 9,46 olarak gerçekleşmesi oldu. Söz konusu verilere göre kamu emekçileri mutfaktaki enflasyon karşısında alım gücünü yüzde 6,3 kaybederek, ciddi bir yoksullaşma ile karşı karşıya kaldı.
Yılbaşından bu yana yüzde 19 fiyat artışının yaşandığı ekmek karşısında kamu emekçisinin alım gücü yüzde 14 oranında azalırken, yüzde 50'ye yakın fiyat artışı yaşanan pirinç ve bulgurda bu oran yüzde 30 düzeyine ulaştı. Mutfağa giren kuru fasulye miktarı yüzde 26 azalırken, mercimekte bu oran yüzde 26 oldu. Mısır özü ve ayçiçeği yağı karşısındaysa alım gücü yüzde 30 azaldı.
TÜİK Tüketici Fiyat Endeksi verileri ve KESK kamu emekçisi ücret veritabanı üzerinden yapılan araştırmanın sonuçlarını değerlendiren KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, enflasyon hedeflemesinin iflas ettiğine dikkat çekerek, kamu emekçilerinin komik ücret artışlarıyla oyalanmaya çalışıldığını ifade etti. Gıda ürünlerindeki astronomik artışların gıda enflasyonu rakamlarına tam olarak yansımadığını belirten Tombul, mutfaktaki fiyat artışlarının son 5 ayda, özellikle dar gelirlinin tükettiği ürünlerde 90'lı yılları hatırlatan düzeylere geldiğini belirtti. Tombul "Temel gıda maddelerinde yıllık artış oranları yüzde 50'ler düzeyindeyken, ücretlerde yaşanan alım gücü kaybı yüzde 30'lara ulaşmışken, enflasyon farkı olarak yüzde 2-4 gibi rakamları telaffuz etmek kamu emekçileri ile alay etmek demektir. Soframıza giren her üç tas yemekten biri azalmıştır. Kayıplarımız derhal telafi edilmeli, ek zam mutfaktaki fiyat artışlarının altında kalmayacak bir biçimde belirlenmelidir" dedi.
Kamu emekçilerinin fiyat artışlarının altında ezilmesinin nedenini, sendikal özgürlüklerinin tanınmamış olması olarak açıklayan Tombul, "Emekçilerin emeği ve onuru için yürüttüğü hak ve özgürlükler mücadelesini bastırmayı esas alanların, demokrasi adına bu topluma vaat edecekleri hiçbir şey bulunmamaktadır. Özgürlük talebi, ekmek talebinden bağımsız değildir" dedi.