Tarımda israf ve verimsizlik had safhada

Türkiye Ziraat Odaları Birliği tarafından hazırlanan "Tarımda İsraf ve Verimsizlik" raporunu değerlendirdiği basın toplantısında, israf ve verimsizliğin maddi bedelinin 65 milyar YTL’ye ulaştığı duyuruldu.

soL (HABER MERKEZİ) Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) tarafından hazırlanan "Tarımda İsraf ve Verimsizlik" raporunu değerlendirdiği basın toplantısında, Genel Başkan Şemsi Bayraktar, tarımda israf ve verimsizliğin ortaya koyduğu toplam kaybın çok önemli bir büyüklüğe ulaştığı uyarısında bulundu. Bayraktar, "Tarımdaki tüm israf ve verimsizliğin ülkemize maliyeti 65 milyar YTL'ye yaklaşmaktadır" dedi.

Bayraktar, tarımda israf ve verimsizliğin, Türkiye kalkınmasını yavaşlatan bir sonucu olduğunu vurgularken, raporda, tarım arazilerinin kullanımı, bitkisel üretim, tohum kullanımı ve zirai mücadele ve hayvancılık başlıklarında israf ve verimsizliğin kaynakları açıklandı. Ayrıca gizli işsizliğin de israf ve verimsizliği etkiledeği belirtildi.

AB arazi sistemine geçilsin
Hükümetler Türk çiftçisini, verimlilik, kalite ve standartlarda AB ile yarıştırarak, adeta Donkişot'luk yaptırıyor ifadelerinin yer aldığı açıklamada, AB arazi sisteminin örnek alınması talep edildi. Raporda, verimlilik ve israfı önlemek için tarım işletmelerinin yapısının iyileştirilmesi savunuldu. Küçük işletmelerin ekonomik ölçeklere uygun hale getirilmesi, bölünmüş tarım arazilerinin birleştirilmesi amacıyla, AB ülkelerinde başarıyla uygulanan arazi düzenleme sisteminin Türkiye'de de oluşturulması gerekliliğine değiniliyor. Bununla birlikte, verimlilik artışı ve israfın engellenmesi için gübre ve mazot için verilen desteklerin artırılması, sulu tarımın teşviği, tarımsal girdiler yeterli ve doğru kullanılması üzerinde duruldu.

Gıda krizi karşısında yeninden yapılanma şart
Raporda, "Küresel gıda krizi, biyoyakıt üretiminden kaynaklanan yeni talepler ve hayvancılık üretimi de dikkate alınarak, hem bu ihtiyaçların karşılaması hem de gıda güvencesinin sağlaması amacıyla üretimi artırmak üzere yeni teşvik politikaları uygulanmalıdır. Tarım destekleri artırılmalı." dendi.

Üretim politikası ihtiyaca uygun olarak yenilenmelidir ifadelerinin yer aldığı raporda, küresel gıda krizi, biyoyakıt üretiminden kaynaklanan yeni talepler ve hayvancılık üretimi de dikkate alınarak, hem bu ihtiyaçların karşılaması hem de gıda güvencesinin sağlaması amacıyla üretimi artırmak üzere yeni teşvik politikaları nın uygulanması talep edildi.

İsraf ve verimsizliğin kaynakları
Çalışmada israf ve verimsizliğin kaynakları ise şu başlıkarla özetlendi:

-Türkiye'de bir kısım arazilerin kabiliyetlerine uygun kullanılmıyor. Bazı arazilerin orman ve mera olarak kullanılması gerekirken işlemeli tarım yapılıyor. Buna karşılık verimli tarım arazilerinin de tarım dışı amaçlarla kullanılıyor.

-Sahillerde meyve bahçeleri kesiliyor, yerlerine yazlıklar inşa ediliyor. Şehir, ilçe ve beldelerde tarım arazileri imara açılarak buralara konutlar yapılıyor. 1970 yılında 569 bin hektar olan yerleşim ve sanayi alanının 2004 yılı itibariyle 2.8 milyon hektara ulaştı. Bunun 400 bin hektarı verimli tarım arazisi niteliğinde idi.

-Türkiye'de tarımda israfın en çok görüldüğü alanlardan birinin üretimden (hasat, taşıma, depolama) tüketime kadar yaşanan kayıplar. Bu kayıpların yaklaşık yüzde 60'ının hasat ve depolama safhasında meydana geliyor. Üretim aşamasından tüketime kadar bitkisel üretimdeki kayıpların değeri, 2006 bitkisel üretim değeri dikkate alındığında 13 milyar YTL'ye yaklaşmış durumda.

-Sertifikalı tohum fiyatlarının yüksekliğinin, çiftçilerin sertifikalı tohumluk kullanım oranlarının ve üretimde verimin artırılmasını engellediğini söyledi.

- Ülkemizde birim tarımsal alan başına halen çok düşük miktarlarda tarım ilacı kullanılmaktadır. Yunanistan'da birim tarım alanına ilaç kullanımı ülkemizde kullanılan miktarın 9 katı, İtalya'da 11 katı, Danimarka'da 2 katıdır. Ancak yapılan araştırmalar, Akdeniz ve Ege bölgelerinde kullanılan tarımsal ilaç tüketiminin Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu göstermektedir. Gelişmiş ülkeler bizden daha fazla ilaç kullandıkları için kalıntı oranları bizden fazla çıkmaktadır. Uygun tohumluk kullanılmaması ve zirai mücadelenin gerektiği gibi yapılmaması sonucu elde edilen bitkisel üretim değeri yüzde 20 azaldı.

-Hayvan hastalıklarının kontrol altına alınamamasından dolayı meydana gelen ekonomik kayıp, süt ve et üretiminin yüzde 25'ine eşdeğer. Bu ürünlerle ilgili kaybın değeri ise yaklaşık 2.7 milyar YTL'ye ulaştı.

- Türkiye'de yaklaşık 926 bin baş kültür ırkı süt hayvanından ortalama 3.9 ton verimle 3.6 milyon ton süt üretiliyor. Bu hayvanlara gerekli bakım şartları oluşturulabilirse ortalama verimleri 6 tona kadar çıkarılabilir ve bu suretle toplam süt üretiminde kültür ırkı olarak 1.9 milyon ton bir artış sağlanabilir.

-Ayrıca mera alanında ve tarımsal üretimde enerji kayıpları yaşanıyor.