Seramik bayiliğinden özelleştirme “şampiyonluğu”na

Kütahya’daki felaketin sorumlusu Yıldızlar SSS Holding’in yükseliş öyküsü, Eti Gümüş’ün nasıl bir kâr hırsıyla bu hale getirildiğini fazlasıyla anlatıyor.

Yıldızlar SSS Holding’in ve Eti Gümüş’ün patronu Sebahattin Yıldız, 2000’lerin “yıldızları”ndan. 2000 yılına kadar seramik bayiliği yapan Yıldız, 1999 yılında fiilen batan Söğüt Seramik’i SPK mevzuatına aykırı bir şekilde ele geçirdi, 2004 yılında özelleştirmeden komik bir bedele Eti Gümüş’ü aldı ve son olarak iki elektrik dağıtım bölgesini yine özelleştirmeden aldı. Birkaç milyon dolar işletme sermayesini cebine koyarak ele geçirdiği Söğüt Seramik, 41 milyon dolara aldığı Eti Gümüş ve son olarak özelleştirme bedeli 2,65 milyar doları geçen iki dağıtım bölgesi... 10 yılda alınan yolu bu birkaç rakam iyi bir şekilde özetliyor. 1990 yıllarda Söğüt Seramik’in Karadeniz Bölgesi, Ankara ve İzmir bayiliklerini yapan Yıldız, firmanın 1999 yılında batma noktasına gelmesiyle önce Söğütsen Seramik adında bir şirket kurup Bilecik’teki fabrikayı beş yıllığına kiraladı. Kira bedeli, yıllık üretimin yüzde 20’si idi. İşçilere, TEDAŞ’a, Botaş, SSK’ya olan 15 milyon dolar civarındaki borç ise eski sahiplerin üzerinde kalmış oldu. Yıldız, beş yıllık kiralama sürecinin ardından fabrikanın sahibi oldu. 2003-2008 yılları arasında TOKİ projeleri başta olmak üzere konut yapımındaki canlılık, seramik talebini ve üretiminin de artmasını sağladı. Kriz fırsatçısı Yıldız, bedavaya aldığı tesisten kısa sürede para kazanmaya başladı. Ancak Söğütsen Seramik’in üretim kapasitesi, cirosu ve kârı Yıldız’ın sonraki büyük adımlarının yanında mütevazı kalıyor. 2000-2004 döneminde, iyimser bir tahminle ortalama 10-15 milyon dolar ciro, 1,5-2 milyon dolar civarında da kâra sahip bir şirketin Eti Gümüş’ü nasıl olup da alabildiği ilk soru olsun. 3 yıllık kârın tamamının “tasarruf” edildiğini, üzerine Yıldız’ın bayilik döneminde yaptığı “birikim”ini ekleyerek bir kaba hesap yapıldığında bile 10 milyon doları geçmek mümkün olmuyor. Banka kredileri ne güne duruyor denecektir. 2004 yılında bankaların en uzak durdukları sektörlerden olan seramikte faaliyet gösteren, üstelik birkaç yıl önce batmış bir şirketin kredi bulması pek kolay değildi. Ama ihtiyaç da yoktu. Yıldız, Eti Gümüş’ü özelleştirmeden 41 milyon dolara aldığında TMMOB Maden Mühendisleri Odası, şirketin kasasında 16,5 milyon dolar, stoklarında 10 milyon dolar ve Kütahya şehir merkezinde 3 milyon dolar değerinde lojman ve sosyal tesis olduğunu açıklamıştı. Eti Gümüş’ün yıllık cirosu da özelleştirildiği tarihte 10 milyon dolar civarındaydı. Yani Eti Gümüş’ün toplam nakit ve nakde çevrilebilir varlığı zaten 29,5 milyon dolardı ve üzerine 10 milyon dolarlık ciro vardı. Yani başka özelleştirmelerde de görüldüğü gibi şirketin devredilirken sahip olduğu varlıklar özelleştirme bedelini karşılamaya yetiyordu. Bundan da ibaret değildi, Eti Gümüş’ün bir de 3.500 tonluk metal-gümüş rezervi bulunuyordu. 2.100 tonunun satılabilir gümüş haline getirilebileceği hesaplanan bu rezervin parasal değerinin 450 milyon dolar olduğu ifade ediliyordu. Eti Gümüş’ün bugünkü duruma hangi hırsla getirildiğini anlatmaya bu rakamlar yetiyor. Yıldız’ın son olarak kazandığı elektrik dağıtım ihaleleri için de aynı izlek geçerli. Toroslar Elektrik Dağıtım Bölgesi’ni 2 milyar 75 milyon dolara, Osmangazi Elektrik Dağıtım Bölgesi’ni ise 485 milyon dolara alan Yıldız’ın 2 milyar 560 milyon doları nereden bulacağını sormaya gerek yok. Bölgeler para basacak Yıldız kasasını dolduracak. Son olarak Rekabet Kurulu’nun MMEKA’ya devredilmesine onay vermediği Gediz Elektrik Dağıtım Bölgesi de Sebahattin Yıldız’ın Yıldızlar SSS Holding’ine kalıyor ve ihale bedeli 1,9 milyar dolar civarında. (soL - Ekonomi)