Özelleştirilecek şeker fabrikalarına Şeker-İş talip

Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı Gök, "şeker pancarı üreticileri ve şeker fabrikalarının işçileri olarak” özelleştirilmesi iptal edilen şeker fabrikalarına talip olduklarını dile getirdi.

Türkiye’de sermaye birikim sürecinde bir dönem önemli roller üslenen kamu işletmelerinin yağmalanarak yok edilmesi ve yüksek işsizlik oranlarına rağmen bu işletmelerde istihdam edilen işçilerin işsiz bırakılması anlayışına dayanan özelleştirme politikasının son örneklerinden biri şeker fabrikaları.

İktidara geldiği günden bugüne özelleştirme saldırısında epey yol kat eden ve iktidarı öncesinde 8,0 milyar dolar olan özelleştirme tutarını 35,1 milyar dolara taşıyarak birçok kamu kurumunu satan AKP hükümeti, 2008 yılında da ülkedeki şeker fabrikalarını satılacaklar listesine almıştı.

Buna göre Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun (ÖYK) 18 Ağustos 2008 tarihli kararıyla Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ'ye ait Portföy B (Malatya, Erzincan, Elazığ ve Elbistan) ile Portföy C (Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum ve Çarşamba) şeker fabrikalarının özelleştirme programına alınmıştı. Ancak 09.10.2012 tarihinde Başbakanlık Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun 2012/151 sayılı kararıyla B ve C portföyündeki 10 şeker fabrikasının satışları iptal edilmişti.

AA’nın haberine göre, iptal kararının ardından bugün açıklama yapan Türk-İş'e bağlı Şeker-İş Sendikası Genel Başkanı İsa Gök, "Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinde, artık pancar üreticilerin, şeker işçilerinin, çalışanların ve kamunun içinde olduğu yeni bir model geliştirilmesi lazım. Biz, şeker pancarı üreticileri ve şeker fabrikalarının işçileri olarak şeker fabrikalarına talibiz" dedi.

“10 fabrikanın arazi değeri, özelleştirme bedelinin kat kat üstündeydi”
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ihalesinin iptal edilmesi ile "Türkiye'nin bir yanlıştan döndüğünü" ifade eden Şeker-İş Genel Başkanı Gök, şunları ifade etti:

“İhalenin iptal edilmesi, bu fabrikaların tekrar satışa çıkmayacağı anlamına gelmez ama buradaki incelik şu, hiçbir pürüzü kalmamış, mahkeme tarafından iptal edilmemiş bir satışın iptali, şeker sektöründe yapılan yanlışa 'dur' demektir. Bu açıdan bizim için çok önemli. Ancak Başbakan Erdoğan, bu ihaleyi durduk yere iptal etmedi. Biz, iptalin gerekçesinin satışı yapılmış B ve C grubundaki toplam 10 fabrikanın yarattığı değerler ve fabrikaların arazisi bedelleri olduğunu düşünüyoruz. 10 fabrika, yaklaşık 1 milyar dolar bedelle özelleştirilmişti ama sadece Malatya Şeker Fabrikasının arazi değeri yaklaşık 540 milyon lira. Bu yönüyle baktığımızda, 10 fabrikanın arazi değeri, özelleştirme bedelinin kat kat üstündeydi."
“Şeker pancarı üreticileri ve şeker fabrikalarının işçileri olarak şeker fabrikalarına talibiz”

Özelleştirme uygulamalarında artık yeni bir modelin geliştirilmesinin gerekliliğini vurgulayan Gök, şunları kaydetti:

"Şeker fabrikalarının özelleştirilmesinde artık pancar üreticilerin, şeker işçilerinin, çalışanların ve kamunun içinde olduğu yeni bir model geliştirilmesi lazım. Biz, şeker pancarı üreticileri ve şeker fabrikalarının işçileri olarak şeker fabrikalarına talibiz. Birbirini denetleyebilen unsurların bulunduğu yeni bir modelle iyi bir üretimi yakalayabiliriz, dünyayla rekabet edebiliriz. Bunun en büyük örneği, Konya Şeker. Konya Şeker, 8 yılda 1 milyar 200 milyon dolar yatırım yaptı, istihdam yarattı. Demek ki Türk işçisi ve Türk çiftçisinin bunları yapabilecek yeteneği var. Artık insanımıza, sivil toplum örgütlerimize güvenmek gerek."

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlatılan "Şeker Sektörünün Özelleştirilmesi Strateji Raporu"nun "çiftçiye devir" başlıklı bölümünün kamuoyundan ve siyasilerden gizlendiğini öne süren Gök, kendilerinin raporu, ancak mahkeme yoluyla alabildiklerini söyledi. Raporu, özelleştirme sürecinde kamuoyuna duyurduklarını dile getirdi.

Nişasta bazlı şeker dayatılarak halk sağlığı ile oynanıyor
Gök, şeker fabrikalarının yatırım değerinin bugünkü rakamlarla 3 milyar doların üzerinde olduğunu vurguladı. Türkiye'nin kaba yem ihtiyacının bir bölümünün pancardan elde edildiğine işaret eden Gök, yenilebilir enerjinin en iyi ham maddelerinden birinin de pancar olduğunu, pancarın biotenol üretiminde kullanıldığını belirtti.

Dünyada nişasta bazlı şekerlerin, obeziteden kansere, gece körlüğünden antibiyotik direncine kadar pek çok hastalığa neden olduğunun uzmanlar tarafından dile getirildiğini hatırlatan Gök, "Fransa, nişasta bazlı şeker kullanımını sıfırladı. Kişi başına nişasta bazlı şeker tüketimi AB ülkelerinde 1,5 kilo iken Türkiye'de 6 kilo. Nişasta bazlı şeker, Türk halkına dayatılmak isteniyor. Türk halkının sağlığı ile oynanıyor" şeklinde konuştu.