‘İsrail ol(a)madı, Katar olsun’

GAP topraklarını, siyasi konjonktürün de etkisiyle İsrail’e satamayan AKP hükümeti, amacını Dubai’nin bir benzeri olan Katar’la gerçekleştirmeyi planlıyor.

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Katar gezisinden, GAP topraklarının Katar sermayesine açılması sonucu çıktı. Hükümet, benzer bir projeyi İsrail için uzun süre gündemde tutmuş, ancak diplomatik açılımları nedeniyle kesin adım atamamıştı.

Katar’la vizelerin de kaldırılacağını söyleyen Erdoğan, Katarlı zenginleri Türkiye’ye davet etti.

“Sihirli değnek” Bahçıvan’a dokundu
Başbakan Erdoğan, artık bir klasik haline gelen “tüccar diplomasi”sini Katar’da da uyguladı ve yanında süt ürünleri şirketi Bahçıvan Gıda’nın patronunu götürdü.

Emirliğe ait tarımsal yatırım şirketi Hassad Food ile Bahçıvan Gıda arasında 500 milyon doları bulan bir tarımsal işbirliği anlaşması imzalandı.

“Hedefinde tüm Türkiye var”
Başta GAP olmak üzere Türkiye’deki çeşitli bölgelerde ortak tesislerin kurulacağını belirten Erdal Bahçıvan, “Katar tarafıyla bir ön iyi niyet protokolü imzalamış olduk. Tarımla sanayiyi entegre eden bir proje olacak. İçinde hem hayvancılık hem de tarımsal üretim bulunacak. Bir iki ay içinde kesin çerçeve belirlenecek. Hedefinde tüm Türkiye var. GAP de projenin parçası” dedi.

Katarlı yatırımcı Hassad Food’un tüm dünyada benzer yatırımlarda bulunduğu biliniyor. Her ne kadar yatırımların “Katar’ın ithalat bağımlılığını önleme” amacı taşıdığı söylense de, 1,4 milyon nüfusunu besleyecek yatırımın çok ötesinde yatırımlar yapan Katar sermayesinin, aynı zamanda ihracat yapmayı da hedeflediği belirtiliyor.

“Aman Türkiye çiftçisi üretmesin”
Türkiye tarımının her alanda kan kaybettiği ve giderek küçüldüğü bir dönemde, hükümetin bizzat kendi eliyle şekillendirdiği bir projede yabancı sermayeyi merkeze koyması, AKP’nin tarım politikasını da ortaya koydu.

Hassad Food’un yatırımında, GAP’ın tamamlanması dahil birçok parametrenin konuşulduğu ve tarım-sanayi entegrasyonunun gerçekleştirilmesi başlıklarının masaya yatırıldığı belirtiliyor. Elindeki toprakları ancak yabancı sermayeyi çekmek için pazarlayan hükümetin, bu topraklarda Türkiye çiftçisinin üretmesine yönelik hiçbir tarım stratejisi bulunmuyor.

“Dizileri seviyorsanız, ziyaret de edersiniz”
Katar ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkileri geliştirme amacını taşıdıklarını söyleyen Başbakan Erdoğan, 2002 yılında iktidara geldiklerinde Katar-Türkiye arasındaki dış ticaret hacminin 24 milyon dolar olduğunu, 2008 yılı sonu itibariyle bu rakamın 1,2 milyar dolara çıktığını söyledi.

Erdoğan, “Katar’da izlenme rekorları kırdığını bildiğim Türk televizyon dizilerinin de etkisiyle Katarlı kardeşlerimizin Türkiye'ye olan ilgilerinin daha da arttığını memnuniyetle görüyorum. Ancak ekrandan izlemek yetmiyor. Katarlı kardeşlerimizi başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin 81 vilayetinde ağırlamaktan memnuniyet duyacağımızı da ifade etmek istiyorum” diyerek Katarlı zenginleri turizme davet etti.

Çok küçük bir yüzölçümüne sahip olmasına rağmen, zengin doğalgaz ve petrol yataklarıyla uluslararası sermayenin ilgi alanında yer alan Katar, enerjiye dayalı bir rant ekonomisi görüntüsü çiziyor. Enerji fiyatlarındaki yükselişle birlikte son yıllarda enerji rantına dayalı yoğun bir birikimin gerçekleştiği Katar, paralel bir yükselişi emlakta yaşayan Dubai’ye benzer bir görüntü çiziyor.

(soL-Ekonomi)