İnat ettiler, şekeri özelleştirecekler

AKP'nin özelleştirme bürokratı Kilci, yeni özelleştirme dalgasının hangi kamu değerlerini satmayı hedeflediğini açıkladı.

soL (HABER MERKEZİ) Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci, önümüzdeki altı ayın talan programını açıkladı. Listede yüzbinlerce köylü ve işçiyi ilgilendiren Türkiye Şeker Fabrikaları da bulunuyor.

Kilci'nin listesinde Şeker Fabrikaları'nın yanı sıra Milli Piyango İdaresi (MPİ), köprüler ve otoyollar, termik santraller ve Ankara Doğal Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş.(ADÜAŞ) bulunuyor. Bunlardan MPİ ve ADÜAŞ'ın en kısa zamanda gündeme getirileceği, köprü ve otoyolların satışının ise 2009 yılına kalabileceği belirtiliyor.

"Danıştay'ın etrafından dolaşıyoruz"
Kilci, Şeker Fabrikaları'nın önceki özelleştirme denemesinde, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) tarafından alınan özelleştirme kararının yürütmesini durdurduğunu hatırlattı. Danıştay'ın aldığı kararın gerekçelerini incelediklerini belirten Kilci, şimdi aynı gerekçelere takılmayacak bir ÖYK kararı yazacaklarını ve ağustos bitmeden Şeker Fabrikaları'nı özelleştirmeye başlayacaklarını söyledi.

Kilci ayrıca, Türkiye Şeker Fabrikaları'na ait toplam 25 fabrikanın, altı ayrı portföy grubu olarak özelleştirileceğini söyledi. Bu grupların coğrafi yakınlık çerçevesinde oluşturulacağını belirten Kilci, grupların yakın aralıklarla özelleştirileceğini ve tüm sürecin altı ay içerisinde tamamlanmasının hedeflendiğini dile getirdi.

Bahane "verimsizlik"
Öte yandan, "Özelleştirme İdaresi Başkanı" sıfatını taşıyan Metin Kilci, büyük bir pişkinlikle "amaçlarının özelleştirme değil, şeker sektörünün rasyonalleştirilmesi" olduğunu söyledi.

Kamuya ait fabrikaların verimsiz, düşük kapasiteli ve rekabet edemez durumda olduğunu iddia eden Kilci, şeker fabrikalarıyla yerli ve yabancı yatırımcıların ilgilendiğini belirtti.

Kilci'nin dile getirdiği ve başka pek çok özelleştirme için de bahane olarak kullanılan "kamu verimsizliği" iddiaları, bilhassa Kilci gibi kamuyu temsilen konuşan birisi tarafından dile getirildiğinde daha da az inandırıcı oluyor. Kamu yatırımlarının özelleştirmeye bahane yaratmak için bilerek ve isteyerek kötü yönetildiği, hatta yer yer çürümeye terk edildiği herkesçe biliniyor. Dahası, kapasitesinin kötü kullanıldığı iddia edilen fabrikaların üretebilecekleri toplam şeker kotası nihayetinde hükümet tarafından belirleniyor, dolayısıyla "düşük ve kötü kullanılan kapasite" iddiaları hiçbir gerçeklik taşımıyor.

Diğer yandan, şeker fabrikalarının çoğunun özelleştirme operasyonun ardından kapatılacağı ve emlak rantı için kullanılacağı gün gibi ortada. Türkiye Şeker Fabrikaları bünyesinde halen 3 bin 127 memur, 10 bin 385 daimi, 7 bin 55 geçici işçi çalışıyor. Bunların yanı sıra, her yıl Şeker Fabrikaları'na pancar satarak geçinen yüz binlerce çiftçi, ekilen pancarı sökerek geçim sağlayan on binlerce tarım işçisi bulunuyor. "Verimsiz" diye yok edilmeye çalışılan şeker fabrikaları, bu kadar insan ve ailesine ekmek kapısı sağlıyor.