'Güçlü Türkiye IMF ile anlaşır'

Başbakan Erdoğan, IMF ile anlaşma imzalanıp imzalanmayacağı tartışmalarına ilginç bir yaklaşım getirdi: IMF ile anlaşmak güçlü devlet olmanın gereğiymiş...

Başbakan Tayyip Erdoğan bugün, İstanbul Power Outlet Alışveriş Merkezi'nin açılış töreninde yaptığı konuşmada Türkiye'nin IMF ile ilişkilerine dair görüşlerini dile getirdi. Erdoğan, Türkiye'nin "kasaba devleti" olmadığı, imparatorluk kuran bir geleneği olduğu için IMF ile anlaşacağını belirtti.

Erdoğan, iki yıldır süren ancak nihayetlenmeyen görüşmelerin, IMF ile anlaşılmayacağı anlamına gelmediğini söyledi:

"'IMF ile gidin anlaşma yapın' dediler. Biz 2 yıldır IMF ile oturduk, masada dedik ki 'Şöyle şöyle olursa eyvallah, olmazsa kusura bakmayın.' Ne oldu? İki yıldır biz IMF'siz gidiyoruz. Ha bu demek değil ki biz IMF ile anlaşmayacağız. Çünkü biz, IMF'nin zaten ortaklarındanız. Böyle de bir özelliğimiz var. IMF, aslında akredite bir kuruluştur."

"Güçlü olduğumuz için IMF ile anlaşmalıyız"
Erdoğan konuşmasında IMF ile anlaşma yapılacak olmasına meşruiyet sağlamak için ilginç bir yaklaşım sundu: "IMF ile olan münasebetleriniz sizi uluslararası camiada çok daha farklı yerlere taşır. Biz bir kasaba devleti değiliz. Biz, yıllarca geçmişi olan, bir farklı imparatorluk kurmuş, geçirmiş bir dünya devletiyiz. Bizim böyle bir özelliğimiz var. Onun için tabii Türkiye'nin adını ağzına alanlar biraz dikkatli olmalı. Bu ülke bereketli bir ülke, bu ülkenin insanı güçlü."

IMF ile yakın mesai yürütülen 1980 sonrası dönemde Erdoğan'ın iddia ettiği güçlü Türkiye'nin ekonomisi tümüyle dışa bağımlı hale gelirken, işsizlik ciddi oranda arttı. Yoksulluk derinleşti.

Klasik iktisat dersi verdi
Erdoğan IMF ile ilgili yaptığı açıklamalarda klasik iktisat dersi de verdi. Başbakan, "İhtiyaçların sınırsız ancak imkanların sınırlı olduğunu hiçbir zaman unutmamak gerektiğini, bunun ekonominin temel ilkelerini oluşturduğunu" ifade etti.

İnsanoğlunun ihtiyaçlarının hiçbir zaman bitmeyeceğini de vurgulayan Erdoğan, klasik iktisatın insanların bencil olduğu varsayımın benimsediklerini ortaya koydu.

Ya işsiz kalan milyonlar?
Erdoğan, "7 yılda tek tek her bir vatandaşımızın gelir düzeyini, yaşam standardını, satın alma gücünü artırmanın mutluluğu içindeyiz. İdeal olana ulaştık mı? Hayır. Daha almamız gereken mesafeler var" dediği konuşmasında, sadece 2008 krizinde Türkiye'de ILO rakamlarına göre 2 milyon kişinin işsiz kalmış olduğu gerçeğinin üzerinden atladı.

(soL-Ekonomi)