soL (HABER MERKEZİ) Genelgenin konu edindiği "enerji tasarrufu"nun miladı, 2008 yılının Ocak ayı. Bilindiği üzere, 2008 yılı, AKP hükümetince "Enerji Verimliliği" yılı ilan edildi ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın öncülüğünde "Enerji Verimliliği Kampanyası" başlatıldı. Enerjinin her yerde verimli kullanılması ve israfın önlenmesi gerekçesiyle, bakanlık öncülüğünde, kamu ve özel sektörün katılımıyla ''Ulusal Enerji Verimliliği Hareketi''ne start verildi.
Sosyal "bilinçlendirme"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, psikolog ve sosyologlar ile de çalışılarak bir yılda hazırlanan kampanyayı, çizgi film karakterleri, "çok nurlu" anlamını taşıyan "En-ver" ve "Ateşböceği" ile başlattıklarını söyledi. Kampanyanın "sosyal bilinçlendirme" bacağının, "En-ver"in kız kardeşi "Su-ver" ile süreceğini ilan etti. Bilinçlendirme çalışması kapsamında bir dizi şarkıcı, En-ver, Bakan Hilmi Güler ve Başbakan'ın katıldığı il programları yapıldı.
Enerji tasarrufu sponsoru, enerji devi Koç Holding
*Tüm kampanya süresince, "enerji verimliliği" ve yeni enerji kaynakları yaratma meselesinde devletin özel sektöre açacağı alanın meşrulaştırılması at başı gitti. Başbakan Tayyip Erdoğan, yasaların sürekli güncellenmesi gereğinden bahsetti ve AKP hükümetinin de birçok önemli yasal düzenleme yaptığını belirtti.
Başbakan Erdoğan, hükümetin enerji verimliliğini arttırmak için nükleer enerjiye yönelik de önemli bir adımı da ayrıca attığını belirterek, aynı zamanda suları en ideal şekilde değerlendirmek için çalışmaların sürdüğünü kaydetti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, "eskiden 'su akar Türk bakar' deniyordu" anımsatmasında bulunarak, küçük hidroelektrik santralların çalışması ile 1300 proje geliştirdiklerini, bunun 950 tanesinin çalışmaya başladığını söyledi. Memleketimizde halen sayısız özel hidroelektrik santral inşası devam ediyor.
"Enerji Verimliliği" kampanyasına, Koç holding şirketleri Arçelik, Aygaz, Opet ve Tüpraş sponsor oldu.
Kampanya toplantılardan birinde konuşan TOBB Başkan Yardımcısı Nejat Koçer "elektrik piyasasının düzgün çalışmaya başlamasının ilk adımı olarak öncelikle dağıtım işinin özelleştirilmesinin tamamlanması gerekmektedir" dedi.
Nejat Koçer, bugüne kadar çeşitli illerde gerçekleştirilen doğalgaz dağıtım ihaleleri ile dağıtım işinin verimsiz kamu işletmeciliği tekelinden kurtarılmasının, kamunun belirlediği fiyatların yanlışlığını gösterdiğini kaydetti.
Nejat Koçer, "2014 yılına kadar enerjide yapılması gereken yatırım tutarı 130 milyar dolar civarındadır. Sektör, girişimci açısından da büyük potansiyele sahiptir. Ancak, girişimciyi yatırıma teşvik edecek, denetlenebilir piyasa kuralları ile işleyen, şeffaf ve istikrarlı bir pazar henüz oluşturulabilmiş değildir" şeklinde konuştu.
"Su akar Türk bakar" lafının liberalizasyonunu, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu da çok sevdi.
Kamu "tasarruf"a zorlanacak
Şubat 2008'de çıkan başka bir Başbakanlık genelgesine göre:
-Kamu binalarında enerji tüketiminin ve maliyetlerinin azaltılmasına yönelik uygulamalar yapılır.
-Bu uygulamaların izlenmesinde, gerekli uyarıların yapılmasında, hizmet içi eğitimlerin gerçekleştirilmesinde, önlem önerilerinin hazırlanmasında ve kararlaştırılan önlemlerin yerine getirilmesinin koordinasyonunda, üst yönetime karşı sorumlu olacak şekilde, "enerji yöneticisi" görevlendirilir.
-Enerji yöneticisi eğitim ve sertifikalandırılması ile ilgili talepler Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü veya yetkilendirdiği kurumlar tarafından karşılanacaktır.
"Kamu binalarının denetlenmesi işini de satalım"
Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü, AKP hükümetinin imzasını taşıyan 5627 Sayılı Enerji Verimliliği Kanunu kapsamında, "özel enerji verimliliği danışmanlık şirketleri"nin yetkilendirilmesi için hazırlıklara başladı.
Böylece sayısız özel şirkete, kamunun "enerji verimliliği"nin "artırılması", aslında aynı anlama gelmek üzere "enerjisinin kısıtlanması" pazarından pay dağıtılacak.