Bakan Ergün Türkiye’yi uçuracakmış!

Yunanistan'a yapılan 300 milyar-500 milyar Avroluk yardımı kıskançlıkla dile getiren Bakan Ergün, eğer bu para kendisine verilseydi Türkiye'yi uçuracağını iddia etti.

Bakan Ergün, "Yunanistan’a toparlanması için 300 milyar-500 milyar Avro pompalandı ama olmadı. Bu büyük bir para. Şimdi bizim o kadar paramız olsa, uçururuz Türkiye'yi'' dedi.

Mardin Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) iş adamları ile bir araya gelen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, sanayinin üretim, araştırma ve geliştirme anlamına geldiğini ifade etti.

Ergün, sözlerine şöyle devam etti:

''Bir ülkede sanayi yoksa gerçek ekonomi yok demektir. Şehirler sanayiyle bir şekilde buluşmalıdır. Bugün Yunanistan'ın çekmiş olduğu sıkıntının temelinde sanayiyi terk etmiş olması vardır. Denizi, kumu, havayı, güneş satalım. Avrupa Birliği fonlarından gelenleri de yiyelim, içelim, savuralım. Sonra bütçe açıkları, borçlar alsın başını gitsin. Ondan sonra da iki yakan bir araya gelmesin. 300 milyar- 500 milyar Avro pompalandı Yunanistan'a toparlanma olsun diye ama olmadı. Bu büyük bir para, korkunç para. O kadar berbat hale geldi. Şimdi bizim 300 milyar- 500 milyar Avro paramız olsa, uçururuz Türkiye'yi. Türkiye her açıdan uçar. Büyük para bunlar.''

Kapitalizmin krizini “Yunanlıların tembelliği “ ile açıklayan retoriği tekrar ederek çevresindeki sanayicilere Yunanistan’ı emsal gösteren Bakan Ergün, anlaşılan Yunanistan’da işgücünün %65’i hizmet, %22’si sanayi sektöründe istihdam edildiğini ve Türkiye’nin de uzun yıllardır dâhil olmak için çok çaba harcadığı Avrupa Birliği müktesebatına dahil olduktan sonra Yunanistan’da sanayinin çökertilip hizmet sektörüne ağırlık verildiğini göz ardı etmekte.

Oysaki AB-Avrupa Merkez Bankası-IMF "Troykası"nın 1980’lerden beri neo-liberal birikim rejimine uygun olarak Yunanistan’a dayattığı çok sayıda sanayi tesisinin kapatılması, ekonominin büyük ölçüde turizm gibi alanlara bağımlı hale gelmesi, tarımın çökertilmesi ve para politikası yönetiminin dış merkezlere bırakılması olarak sıralanabilecek Yunanistan’daki krizin yapısal nedenlerinin Bakan Ergün’e tanıdık gelmesi gerekmekte.

1980’den sonra özelleştirmelerle, kamu varlıklarını ve halkın eğitim, sağlık, ulaşım, haberleşme gibi temel haklarını sermayenin kâr hırsına terk edildiği, işsizliğin, pahalılığın yanı sıra emperyalizme siyasi ve iktisadi bağımlılığın kökleştiği Türkiye’de gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin ama en çok AKP Hükümeti’nin Bakanının, Yunanistan’dan şikâyet etmesi abesle iştigaldir. Diğer taraftan AKP iktidarının 300 milyar- 500 milyar Avro fazladan parasının olması ise daha çok yandaşın semirtileceği, zenginin daha zengin yoksulun daha yoksul olacağı “uçan” Türkiye anlamına gelmekte.

(soL -Ekonomi)