AKP’nin ‘torba’sından bu kez Bakanlar Kurulu’na padişah yetkisi çıktı!

Dün Meclis’te görüşülerek yasalaşan yeni “torba yasa”yla Bakanlar Kurulu’na özelleştirilen kuruluşlarla ilgili yargının iptal kararlarını uygulamama yetkisi verildi.

BDDK, TMSF, Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Kurulu Başkanları ve kurul üyelerinin görev süreleri ile özelleştirme davalarında yargı kararlarına ilişkin torba yasa dün Meclis Genel Kurulu’nda görüşülerek yasalaştı. “Torba”dan bu defa da Bakanlar Kurulu’na gerektiğinde yargı kararlarını uygulamama yetkisi çıktı.

Yeni kanuna göre özelleştirme uygulamalarıyla ilgili yargının iptal kararı vermesi halinde, son sözü Bakanlar Kurulu söyleyecek. Buna göre özelleştirilen ve devir teslim işlemleri tamamlanan kuruluşlar konusunda yargının iptal kararı vermesi halinde, Bakanlar Kurulu bu yargı kararının uygulanmamasına hükmedebilecek.

Canikli: Kararlar zaten uygulanmıyor
Meclis oturumunda söz alan AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, yapılan bir özelleştirmenin üzerinden yıllar geçtikten sonra iptal kararı verilebildiğini ve bu tür durumların devleti büyük zarara uğrattığını ileri sürdü. Canikli. özelleştirilen kuruma büyük yatırımlar yapıldıktan sonra tekrar devletleştirilmesinin mümkün olmadığını sözlerine ekleyerek, geçmiş dönemlerde de hükümetlerin özelleştirmelerin iptaline ilişkin yargı kararlarını uygulamadığına ilişkin örnekler verdi.

Yeni kanuna göre Bakanlar Kurulu, özelleştirme ihalesini kazanan ve devri gerçekleşen işletmelerde özelleştirmenin iptalini öngören yargı kararlarını, yatırımcının yaptığı harcamaları dikkate alarak uygulamayabilecek.
Oturumda söz alan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da, Canikli gibi, benzer kararların geçmiş hükümetler tarafından da alındığını hatırlattı. Bozdağ, Bakanlar Kurulu’na gerektiğinde yargı kararlarını uygulamama yetkisi verilmesini “Bakanlar Kurulu kararları zaten yargı denetimine açık” diye savundu.

Alan 12 Eylül referandumuyla düzlenmişti
12 Eylül 2010’da yapılan referandumla kabul edilen Anayasa değişikliği paketiyle Anayasa’nın 125. Maddesine yargı yetkisinin idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğu vurgulanarak, “Bu yetki hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz” cümlesi eklenmişti. Bu değişiklikle, başta özelleştirme uygulamaları olmak üzere, yargının hükümetin işlemlerine ilişkin verdiği iptal ve yürütmeyi durdurma kararlarında “kamu yararı ve yerindelik ilkesi”ni dayanak olarak kullanması olanaksız hale getirildi.

Anayasa değişikliğiyle yargının özelleştirme uygulamalarında zaman zaman yürütmenin ayağına dolanmasının önü alınmış oldu. Yeni kanun ise Anayasa’nın 125. Maddesinde yapılan bu değişikliğin pratik anlamını ortaya koydu: Kabine’ye padişahlık yetkisi verilmesi!

(soL-Ekonomi)