AKP'den zamlara tuhaf savunma

AKP hükümeti kış gelmeden doğalgaza zam yapma hazırlığı içinde. Benzer şekilde alkollü içkiler ve akaryakıta da yakın zamanda ÖTV zammı yapıldı. Öte yandan zamlarla ilgili hükümetten tuhaf açıklamalar geliyor.

Kış yaklaşırken AKP hükümeti yine doğalgaza zam yapacağını duyurdu. Zam oranları henüz net olarak belli değil ve yarın açıklanacak ancak Başbakan Erdoğan bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada zam oranının yüzde 10-15 civarında olacağını söylemişti. Öte yandan geçen yılın eylül ayından bu yana doğalgazın fiyatı halihazırda yüzde 40 oranında artmış bulunuyor. Geçtiğimiz nisan ayının başında doğalgaza yapılan yüzde 18,27'lik artış, yaz öncesine denk geldiğinden konuttaki kullanıcı tarafından hissedilmemişti. Ancak bu ikinci zamla birlikte zaten pahalı olan ısınma bedeli fahiş bir seviyeye yükselecek.

Erdoğan'ın paradoksu
Hükümet cephesinden ise zamları makul göstermeye yönelik açıklamalar geliyor. Önceki gün İskele Sancak adlı TV programında kendisine sorulan soruları yanıtlarken zam konusuna da değinen Başbakan Erdoğan tutarsız açıklamalarda bulundu. Erdoğan zamların mecburen yapıldığını aksi halde hazineye çok yük bineceğini söyledi ve sözlerini "bu sizleri aynen komşu ülkelerde zamanında müdahaleler yapılmadığı şöyle göz önüne alındığında bu hale getirilmiştir. Biz diyoruz ki biz her şeyi planlı bir şekilde yürütelim, yapalım. Paramızın değerini korurken, vatandaşımızın satın alma gücünü artıralım ve hiçbir zaman da enflasyon baskısı altında bizim vatandaşımız kalmasın" diye sürdürdü. Buna göre hükümet, halk enflasyondan mağdur olmasın diye doğalgaz gibi temel gider kalemlerinden birine zam yapıyor, yani fiyatlar artmasın diye fiyatları artırıyor!

Erdoğan konuşmasında ayrıca kendi hükümetleri döneminde halkın satın alma gücünün arttığını iddia etti ve buna hükümetin mutfak tüpüne zam yapmamasını kanıt gösterdi. Erdoğan, "Ama diğerlerinde yok. Orada belli bir şey ki dikkat ederseniz bu oranlar da ciddi oranlar değil. Ama bizim şu andaki sıkıntımıza bir merhem olsun diye atılmış adımlardır" diye konuştu. Başbakan, "ciddi oranlar değil" diye bahsettiği zamlara dair yüzde 10-15 gibi bir rakam telaffuz etti. Diğer yandan doğalgaza son zammın yapıldığı nisan ayından bu yana kamu işçilerinin ücretlerindeki artış yüzde 4 ve emekli maaşlarındaki artış da yüzde 1,95 düzeylerinde kaldı.

Bakan Taner Yıldız da Erdoğan'dan geri kalmadı
Zamlara dair açıklama yapan bir diğer isim de Enerji Bakanı Taner Yıldız oldu. Yıldız, yakın zamanda akaryakıt ve alkollü içkilere yapılan zamları da örnek göstererek "Alkollü içeceğe zam yaparak bu yükü yalnızca içenlere mi yüklemek doğru, yoksa içmeyenlerin de olduğu 75 milyon vatandaşımıza da mı bu yükü dağıtalım? Bunun diyalektiği budur. Biz 75 milyonun tamamına dağıtmaktansa kim neyi kullanıyorsa bedelini ödesin diyoruz..." şeklinde konuştu. Buna göre alkole yapılan zamdan alkollü içki içenler, doğalgaza yapılan zamdan ise kışın ısınmak isteyenler etkilenecek.

Yıldız'ın "diyalektik"ten ne anladığı ise belirsiz. Ancak zamları meşrulaştırmak gibi zorlu bir yükün altına giren Enerji Bakanının, aklına ilk gelenleri söylemiş olması daha muhtemel görünüyor. Yıldız'ın alkol zammı örneğini ise özellikle seçip seçmediği merak konusu. Bir anlamda "halkı içki içenlere ezdirmedik" gibi hayli tuhaf bir argüman geliştiren Yıldız, hükümetin bu "kahramanlığı" karşısında kışın ayazda kalacak olanların sempatisini kazanabileceğini varsaymış olabilir.

Dünyada doğalgaz fiyatları gerçekten yükseliyor mu?
AKP, akaryakıt ve alkollü içkilerdeki ÖTV artışları ve doğalgaz zammına, döviz kurlarının yüksekliğini ve dünya doğalgaz fiyatlarının artışını gerekçe gösteriyor. Peki gerçekten iddia edildiği gibi gazın ithalat fiyatı yükseldi mi?

İddia edilenin aksine doğalgaz dışalım fiyatı artmadı. Türkiye'nin en büyük doğalgaz tedarikçisi konumundaki Rusya'da gaz fiyatları geçtiğimiz haziran ve ağustos ayları arasında düşüş gösterdi. Bunun dışında ağustos ayı fiyatları geçen yılın aynı ayıyla karşılaştırıldığında fiyat artışı yüzde 2,5 civarında görünüyor. Ancak Türkiye'de doğalgazın perakende fiyatında aynı dönemde görülen artış yüzde 40'a yaklaşıyor.


Rusya doğalgaz ihracat fiyatları (Kaynak: IndexMundi)

Doğalgaz zammına gerekçe gösterilen diğer bir olgu da döviz fiyatlarının yüksek oluşuydu. Oysa son zammın yapıldığı 1 Nisan tarihinden bu yana döviz kurlarında ciddi bir artış da yaşanmadı.


Son bir yılın döviz kuru endeksi (Kaynak: T.C. Merkez Bankası)

Sorunun nedeni AKP politikaları
Hükümetin yaptığı gayriciddi açıklamalarda, yapılan zamların "zaruri" olduğu iddia edilse de bu durum gerçeği yansıtmıyor. Sorunun başat nedenlerinden birini AKP döneminde yürütülen enerji politikaları oluşturuyor. Doğalgaz kullanımı AKP hükümeti döneminde yaklaşık iki kat artmış bulunuyor. Bu durumun kendisi, enerjide dışa bağımlı bir ülke olan Türkiye'de doğal olarak pahalı enerji kullanımı dahil pek çok soruna yol açıyor.

Bunun dışında hükümetin 2012 bütçesini denkleştirme konusunda sıkıntı yaşadığı geçtiğimiz günlerde basına da yansımıştı. Bütçe dengesini tutturmada zorlanan hükümet cephesinden yapılan açıklamalarda sorunun nedeni olarak kamu emekçilerine ve memurlara yapılan zamlar gösterilmiş, bütçeyi denkleştirmek için dolaylı vergilerin artırılacağının ve özelleştirmelere hız verileceğinin sinyali verilmişti.

AKP hükümeti yapılan açıklamaların ardından özelleştirmeler konusunda düğmeye bastı. BOTAŞ'ın üçe bölünmesiyle ortaya çıkacak iki yeni şirketin ve İGDAŞ'ın özelleştirileceği duyuruldu. Öte yandan hızla yürürlüğe konan dolaylı vergi artışları ve zamlar, bütçe açığının halkın ve emekçi kesimlerin cebinden finanse edilmesi anlamına geliyor.

Enerjide atılan bir diğer özelleştirme adımı EPDK'nın 12 Eylül 2012 tarihli kararıyla, elektrik dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin ayrıştırılması oldu. Bu kararla birlikte şimdiye kadar üretim, iletim ve dağıtım olarak bölünen faaliyet alanlarına bir de perakende satış eklenmiş olacak. Bu kararla elektrik enerjisi sektöründe özelleştirmelerin hızlandırılması ve sermayeye yeni yatırım alanları açılması amaçlanıyor.

Yine trajik manzaralar yaşanabilir
Öte yandan AKP'nin halk düşmanı politikaları sonucu yoksulluğun derinleşmesi ve kökleşmesi trajik sonuçlar yaratıyor. Geçtiğimiz mart ayında Adana'da 26 yaşındaki Emine Akçay, çocuklarını ısıtamayınca yaşamına son vermişti. Yine yaşanan depremden sonra sokakta ya da uygun olmayan çadırlarda yaşamaya mahkum edilen Vanlı yoksullar arasında da soğuk nedeniyle ölümler yaşanmıştı. Yoksulluğun giderek derinleştiği ülkemizde böyle acı hadiseler, istisna değil sıradan haberler haline geldi. Yapılan doğalgaz zammıyla birlikte bu kış ısınmak, yoksul ve emekçi kesimler için daha da zor olacak.

(soL-Ekonomi)