AKP ve MÜSİAD Arap sermayesini işbirliğine çağırıyor

İslami burjuvazinin ve yandaş sermayenin önemli temsilcisi olan MÜSİAD'ın düzenlediği uluslararası fuarda konuşan Başbakan Erdoğan, "İslam dininde kutsal bir yere sahip olan ticaretin" önemine değinerek sermaye sahibi Müslümanlara “ticaret hacmimiz az” diyerek sitem etti.

1990’larda kurulan ancak AKP döneminde ciddi bir ilerleme kaydeden İslami burjuvazinin merkez örgütü MÜSİAD’ın “İslam ülkelerinde ekonomide ve siyasette yükselme zamanı” sloganıyla yapılan 14. MÜSİAD Uluslararası Fuarı ve 16. Uluslararası İş Forumu (IBF) Başbakan Erdoğan’ın açılış konuşmasını yapmasıyla başladı.

AKP hükümetinin geleneksel büyük burjuvaziye kıyasla ihaleler ve yeni rant araçlarıyla tam destek verdiği MÜSİAD sermayesi düzenlediği bu fuar ile Arap coğrafyasının sermaye sahiplerine seslenerek işbirliği çağrısında bulunduğunu açıkladı.

Kriz ile mücadele eden Avro Bölgesi’nin de etkisiyle dış finansman sıkıntısı ve yabancı sermaye girişi problemlerini aşmak için Arap sermayesine kimi zaman kayıt altına alınmış yollardan kimi zaman da kayıt dışı yollardan ülkenin kapılarını açan AKP iktidarı, MÜSİAD’ın Arap coğrafyasını temel alan fuarıyla birlikte bir kere daha Arap sermayesine seslendi.

Kuran okunması ile başlayan törende Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz da hazır bulundu. Ağırlıklı olarak Malezya, Suudi Arabistan, Libya, Tunus, Mısır, Macaristan, Birleşik Arap Emirlikleri, Fas’ın temsil edildiği fuarın açılış töreninde konuşan Başbakan Erdoğan, "Dünya nüfusunun yüzde 22'sini oluşturan Müslümanlar olarak aramızdaki ticaret ve işbirliğini en üst düzeye çıkarmalıyız" ifadelerini kullandı.

Erdoğan’dan sermaye sahibi Müslüman kardeşlerine sitem
Erdoğan, "Geçtiğimiz yıl yüzde 8,5’luk bir büyüme oranı yakalamıştık. Bu yıl, ekonomik dengelerimizi sağlama almak amacıyla bir parça frene bastığımız için yüzde 3 düzeyinde bir büyüme rakamı elde edeceğiz" şeklinde konuştu.

"Müslümanların birbirlerini sevmede, birbirlerini korumada tek vücut gibi oldukları öğüdüne uymakla mükellefiz” diyen Erdoğan, "Uyuyor muyuz? Hayır. Yeterince, halen uyamadık, uymuyoruz. Bugün İslam dünyasının ticaret hacmine baktığınız zaman ne oranda ticaret yaptığına baktığınızda, ne yazık ki aramızdaki ticaret hacminin çok az olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.

Dünya nüfusunun yüzde 22'sini oluşturan Müslümanlar olarak, ticaret, yatırım ve işbirliği imkânlarının en üst düzeye çıkarılması gerektiğini söyleyen Erdoğan şunları dile getirdi:

"Pakistan'da sel felaketine maruz kalan kardeşlerimizin yaralarını sarma sorumluluğu bizim üzerimizdedir. Endonezya'da tsunami felaketine maruz kalan kardeşlerimizin yaralarının sarılmasından hepimiz sorumluyuz. Filistin'de İsrail yönetiminin tecridi altında ezilen kardeşlerimizin dertlerine derman olmak hepimizin görevidir. Arakan'da zulme maruz kalan kardeşlerimize sahip çıkmak hepimizin ortak sorumluluğudur. Mademki bizler bir bedenin uzuvları gibiyiz, diğer kardeşlerimizin başına gelen her felaketin acısını bedenimizde, yüreğimizde hissetmek zorundayız”

Başbakan ekonomik krizi İslami sermayenin desteğiyle aşmayı umuyor
“Bu yıl, ekonomik dengelerimizi sağlama almak amacıyla bir parça frene bastık” diyen Erdoğan, küresel krizin olumsuz etkilerinin İslami sermayenin işbirliğiyle aşılabileceğini iddia etti. Küresel krizin Müslüman ülkeler arasındaki ekonomik, sosyal ve siyasal işbirliğinin güçlendirmesi gerektiğini kaydeden Erdoğan sözlerine şöyle sürdürdü:

“Diğer Müslümanlara yardımcı olmak için öncelikle sorunlarımızı çözmemiz, kendimizin güçlü olması gerekir. Bu gücü sağlayacak olan da dayanışmadır, işbirliğidir. Bilhassa gelişmiş ekonomileri etkileyen küresel krizin, pek çok olumsuzluğu yanında, bizleri dayanışmaya ve işbirliğine zorlayan hayırlı bir sonucu da olduğunu düşünüyorum."