Zaman gazetesinden İsmail Avcı bugün Suriyeli Kürt siyasetçi Salah Bedreddin’in Avestakurd adlı internet sitesine verdiği röportajda dile getirdiği iddiaları haberleştirdi. Röportajda Esad’ın çağrısıyla bölgeye gelen PKK’nin Afrin şehrindeki Kurmên Dağı’na 2 bin kişi yerleştirdiği iddia ediliyor. Bedreddin, Suriye devletinin PKK muhaliflere karşı çıktığı için PKK’lilere silah bile dağıttığını ileri sürüyor.
"Şu an 2 bin silahlı PKK'lı Afrin'deki Kurmên Dağları'ndadır. Hatta Suriye devleti onlara silah dağıttı. PKK'lılar Esed rejimine karşı yapılan eylem ve mitinglere de karşı çıkıyor” diyen Salah Bedreddin, Suriye Ulusal Konseyi’nin kuruluşunda yer alan az sayıdaki Suriyeli Kürt siyasetçiden bir tanesi. Sık sık dış müdahale, silah ve lojistik desteği taleplerini yineleyen Suriye Ulusal Konseyi’nin Kürt üyesinin, Türkiye’nin Suriye içerisinde bir “tampon bölge” oluşturmasına gerekçe sağlamak amacıyla PKK ile Esad arasında bir anlaşma yapıldığını ileri sürmesi siyasi olarak anlaşılabilir bir tavır. Ancak gerçekdışı olması ihtimali de hayli güçlü olan bu iddianın doğrulatılmaksızın basın yoluyla yaygınlaştırılması habercilikten ziyade, Baas yönetiminin PKK’ye destek olduğu görüşünü yaygınlaştırmak amacıyla yürütülen bir propaganda çalışması olarak görünüyor.
Meşal Temo’nun yeğenini PKK öldürdü iddiası
İsmail Avcı dün de Today’s Zaman’da geçtiğimiz ekim ayında bir suikast sonucu öldürülen Meşal Temo’nun yeğeni Muhammed Xelef Ciwan’ın da PKK ve Demokratik Birlik Partisi (PYD) tarafından öldürüldüğü iddiasına yer verdi. Today’s Zaman, cesedi boğazı kesilmiş olarak Suriye’nin kuzeyinde bulunan Dirbesiye kentinde bulunan Ciwan’ın PKK ile Suriye istihbarat teşkilatı El Muhaberat’ın işbirliğiyle öldürüldüğünü ileri sürdü.
İddiaların kaynağı olaraksa Nasname adlı internet sitesinde yazılanlar gösterildi. Söz konusu internet sitesi “Katiller teşhis edildi” başlığıyla verdiği iddiada şunları söylüyor:
“Aldığımız duyumlar ve PKK/PYD'nin Esad ile işbirliği şartları bu çirkin eylemin sorumlularının kimler olduğunu ortaya koyuyordu. Ama bunun somut delili yoktu elimizde. Az önce aldığımız ve doğruluğundan kuşku duyulmayan kesin habere göre, Ciwan Mihemmed'i ketledenler PYD üyesidir. Ciwan Mihammed'in evine baskın düzenleyen üç PYD üyesi paralı asker, olay yerinde bulunan yurtsever Kürdlerce taşhis edildiler. Olaya tanıklık eden yurtseverlerin tereddüte yer vermeyen tanıklıkları, PKK/PYD'nin Esad uşaklığına devam ettiği ve en son Civan Mihemmed'i katlettkleri gerçeğidir.”
İfadeden de görüleceği gibi, Today’s Zaman’ın PKK’nin Esad yönetimiyle yaptığı anlaşma gereği Suriyeli Kürt siyasetçileri öldürdüğü iddiasının temeli, bir internet sitesinin “aldığı duyumlar”…
Temo’yu da PKK öldürmüş
İsmail Avcı Today’s Zaman’daki haberinde bununla da yetinmeyerek Meşal Temo’yu da PKK’nin öldürdüğünü ileri sürdü. Temo suikastının ardından 4’ü Türk, 1’i Iraklı, 11 kişi tutuklanmıştı. Suikastın hemen ardından Batı basınında Suriye Kürtlerinin bu olay üzerine muhalefete katılabileceği haberleri çıkmıştı. Meşal Temo, Suriye muhalefeti içerisinde yer almasına karşın dış müdahaleye karşı çıkan tavrıyla dikkat çekmekteydi.
Suikastın ardından Demokratik Birlik Partisi’nin lideri Salih Müslüm Muhammed, amacın Kürtleri kanlı çatışmaların içine çekmek olduğunu söylemiş, suikastı "devlet içindeki bazı kesimler, El Kaide gibi dinci kesimler ya da Türkiye’nin" işlemiş olabileceğini iddia etmişti.
Tampon bölge için malzeme mi toplanıyor?
Suriye Kürtlerinin ülkedeki olaylar başladığından bu yana eylemlere güçlü bir destek vermediği biliniyor. Kürt siyasetçilere yönelik suikastların ne amaçla ve kimler tarafından gerçekleştirildiği konusunda ise çeşitli iddialar ortaya atılıyor. Muhalefetten yana olanlar, cinayetlerin Esad yönetimi ve işbirlikçileri eliyle Kürtleri sindirmek üzere işlendiğini ileri sürerken, dış müdahaleye karşı olanlar cinayetlerin bizzat muhalefet tarafından provokasyon amacıyla işlenmiş olabileceğini iddia ediyor.
Diğer yandan son dönemde yeniden sıcak bir tartışma başlığı haline gelen Türkiye’nin Suriye içerisinde tampon bölge oluşturması konusunda, Suriye’den çok sayıda mültecinin Türkiye’ye geleceği iddiasının yanı sıra PKK ile Baas yönetimi arasında bir işbirliği olduğu iddiası da dayanak haline getirilmek isteniyor. Suriye’ye bir an önce müdahale edilmesini savunan bir çizgide yayıncılık yapan Zaman gibi medya organlarının bu zemini güçlendiren, ancak somut kanıtlara dayanmayan iddialara yer verdiği dikkat çekiyor.
(soL-Haber Merkezi)