Chavez, Suriye’nin dizel yakıt ihtiyacını karşılamasına yardımcı olurken, Vaşington ve Brüksel tarafından “kara listeye” alınan Suriye şirketleri ile olan ticari ilişkilerini geliştirmeye devam ediyor.

Wall Street Journal’ın incelediği Venezuela-Suriye ortaklık belgelerine göre, Venezuela petrol şirketi PdVSA, Suriye’ye son sekiz ay içindeki dördüncü büyük dizel yakıt sevkiyatını bu sıralarda gerçekleştiriyor. Venezuela ayrıca Batı'nın “kara listesinde” yer alan Suriye Ticaret Bankası ve petrol pazarlama şirketi Sytrol ile ticari ilişkilerini geliştirmeye de devam ediyor.

ABD’li yetkililer ve Suriyeli muhalifler, Venezuela’nın bu tutumunun, Batı'nın Esad yönetimini devirme ve Suriye-İran askeri ittifakını bozma girişimlerinin önünde bir engel oluşturmasından ve Venezuela’nın İran ve Rusya ile aynı safta yer almasından rahatsız olduklarını sık sık dile getiriyorlar.

Özellikle dizel yakıtın Suriye tankları ve diğer askeri araçları için çok önemli olduğu düşünüldüğünde, Venezuela-Suriye ilişkilerinin Batı'nın tepkisini neden bu kadar çektiğini anlamak zor değil.

Chavez net...
Bu tepkilere rağmen Chavez’in Suriye ile ilişkiler konusunda aklı oldukça net.

Şubat ayının sonunda Venezuela Enerji Bakanı Rafael Ramirez, Suriye'ye karşı uluslararası yaptırım olasılığının ülkesini Suriye'ye yardım etmekten vazgeçirmeyeceğini, Suriye’nin tecrit edilmiş bir ülke olduğunu ve eğer Suriye’nin dizel yakıta ihtiyacı varsa bunu temin etmekten kaçınmayacaklarını dile getirmişti. Chavez, Venezuela’nın Amerikan hegemonyasına karşı anti-emperyalist bir koalisyon oluşturulma amacında olduğunu söylemişti.

Bu konuda ABD’li üst düzey yetkililerinin söylediklerine baktığımızda, Obama yönetiminin Venezuela- Suriye ilişkilerini izlemekten başka bir seçeneğinin olmadığı görülüyor.

(soL-Dış Haberler)