soL (DIŞ HABERLER) Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'ne (Kuzey Kore), yürütmekte olduğu nükleer program gerekçe gösterilerek yaptırımlar uygulamakla görevlendirilen "1718 Nolu Güvenlik Konseyi Kararını Uygulamakla Görevli Güvenlik Konseyi Yaptırım Komisyonu"nun başında, 1 Ocak tarihinden bu yana Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Baki İlkin bulunuyor.

Daha önce basında yer almayan bu gelişme, Kuzey Kore'nin uzaya fırlattığı haberleşme uydusu ve ABD tarafından bu faaliyetin "uzun menzilli füze denemesi" olarak BM Güvenlik Konseyi'ne getirilmesinin ardından dün gündeme geldi.

"Aynı işbirliğini komisyonda da görmek isteriz"
BM Güvenlik Konseyi'nin, Kuzey Kore'nin 5 Nisan'daki denemesiyle 2006 yılında kabul edilen 1718 sayılı kararı ihlal ettiğini belirten ve 1718 sayılı karardaki yaptırımların uygulanmasını öngören başkanlık bildirisini kabul etmesinin ardından gazetecilere bir açıklama yapan Büyükelçi İlkin, "Güvenlik Konseyi'ndeki işbirliği ruhunu, Kuzey Kore yaptırımlar komitesinde de görmek istediklerini" söyledi.

İlkin ayrıca, şu anda Komiteye yaptırım getirilecek kişi ya da kurum isimleri listeleriyle ilgili resmi bir istekte bulunulmadığını, ancak bu listelerin Komiteye önümüzdeki günlerde sunulmasının beklendiğini de vurguladı.

"Kimlere yaptırım uygulayacağını söyleyeceğiz"
Başkanlık açıklamasının kabulünün ardından gazetecilere konuşan ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Susan Rice ve Japonya Daimi Temsilcisi Yukio Takasu da güçlü bir dile sahip olan bildirinin kabulünden büyük memnuniyet duyduklarını belirterek Kuzey Kore'ye son derece açık bir mesaj verildiğini ifade etti. Rice ve Takasu yaptırımlar komitesine 1718 sayılı karar çerçevesinde yaptırım getirilmesini istedikleri kişi ve kurum isimleri vereceklerini de açıkça söyledi.

Türkiye bir kez daha Komünist Kore'ye karşı ABD safında
Büyükelçi İlkin'in Kuzey Kore ile ilgili yaptırım konseyinin başına getirilmiş olması ve bu görevi yerine getirirken takındığı tutum, Türkiye'nin Kuzey Kore'nin nükleer araştırmaları konusunda açık biçimde Japonya ve ABD'nin yanında yer aldığını gösteriyor. Böylelikle 1950 yılında ABD'nin Kore'yi işgal etmesine ortak olan Türkiye, aynı duruşu bir kez daha sergiliyor ve kendisi nükleer bir güç olan ABD'nin, Kuzey Kore'nin nükleer çalışmalarını engellemek için yürüttüğü suçlama kampanyasına destek veriyor.