The Economist: "Ömrü Kısa Alevi Açılımı"

The Economist dergisi, Alevi meselesini konu edindiği makalesinde Başbakan Erdoğan'ın Alevilere yönelik politikalarını eleştirdi.

Economist dergisinde Türkiye'deki Alevi sorunu üzerine yazılan bir makalede, Başbakan Erdoğan’ın ülkedeki mezhep ayrımını kendi çıkarları için kullandığı tespitinde bulunuldu.

Haftalık Economist dergisi "Ömrü Kısa Alevi Açılımı" başlıklı analizinde Başbakan Erdoğan'ın son dönemdeki Alevilere yönelik çıkışlarının Sünni oyları toplamaya yönelik olduğunu iddia etti. Makalede, Başbakan Erdoğan'ın kamuoyuna, defalarca CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Alevi olduğunu anımsatmaktan hiç çekinmediği dile getirildi.

Hedef 2014'te halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı olmak
Söz konusu yazısında, Alevi yurttaşlara yönelik bu yaklaşımının arkasında Başbakan Erdoğan'ın, 2014 yılında halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı olmak için Türkiye'deki Sünni çoğunluğun ön yargılarına oynadığı ileri sürüldü.

Economist’te yer alan analizde, Erdoğan'ın sarf ettiği "Cemevleri ibadet yeri değil" gibi sözlerin de sanki "Alevilerin gerçek Müslüman olmadıklarını ima etmek" olduğunu öne sürdü. Alevileri dışlayan bu ifadenin, en son 1993 yılında gerçekleşen Alevilere yönelik katliamda Sünniler tarafından kullanıldığı ifade edildi.

Esad da Alevi olduğu için Türkiye muhalifleri destekliyor
Kalabalık sayılarına rağmen (tahminen 15-20 milyon değişen) Aleviler hakkında pek bir bilgi sahibi olunmadığını vurgulayan Economist, Türkiye'deki Alevilerin bazen Suriye'dekiler ile karıştırıldığı ifade edildi. Ayrıca CHP milletvekili Hüseyin Aygün'ün "Ritüellerimiz farklı ancak aramızda güçlü bir manevi bağ var" değerlendirmesinin aktarıldığı yazıda, belki de bu nedenle Türkiye’nin, Aleviler tarafından pek sevilmeyen ancak kendisi de Alevi olan Beşar Esad’a karşı savaşan muhalifleri desteklediği iddia edildi.

"Aleviler radikal islama karşı sigorta"
Makalede, Ramazanı gözlemeyen, camilere gitmeyen ve kadın erkek bir arada ibadet eden Alevilerin "liberal" yönleri nedeniyle laik Türklerce "radikal İslam'a karşı en iyi sigorta" olarak görüldüğü, ancak aynı nedenlerle de katı Sünniler arasında suçlandıkları dile getirildi.

Zorunlu din dersleri ve Alevi köylerde cami yapılması yoluyla Alevilere yönelik "asimilasyon" politikası uygulandığını iddia eden Economist, 2012 yılında kısa bir dönem Erdoğan'ın “Alevi açılımı” adı altında bu uygulamaları kaldıracağını ima ettiğini belirtti.

Erdoğan, “cesur adımlar” atmıştı, ama…
Makalenin son bölümünde ise, Başbakan Erdoğan’ın bu konuda cesur adımlar attığı belirtirken "Bir Cemevi ziyaret eden ilk Türk Başbakanı ve Irak'taki Ali Türbesini ziyaret eden ilk Sünni lider olmuştu. Benzer cesur adım ile Güneydoğu'daki Tunceli illinde 1938 yılında binlerce Alevinin katledilişi için kamuoyu önünde özür dilemişti" ifadelerine yer verildi. Makale, Hüseyin Aygün’ün “Her şeyin gösteri için olduğundan kuşkulanıyorduk, şimdi kesin olarak biliyoruz" yönündeki eleştirisi ile son buldu.

(soL-Haber Merkezi)