'Tayyip Erdoğan, Kıbrıs'tan elini çek!'

KTHY'nin belirsizliklerle dolu kriz sürecinde ortaya çıkan bir ses kasedinde, KTHY ile ortaklığa girişen Atlas Jet'in AKP tarafından desteklendiği ifadeleri yer aldı. Eylemlerine devam eden Kıbrıslı sendikalar ise Başbakan Erdoğan'a oldukça sert ifadelerin yer aldığı bir mektup gönderdi.

KKTC'de yayın yapan yerel bir gazete Atlasjet Genel Müdürü Murat Aksoy’a ait olduğu iddia edilen bir ses kaydının içeriğini yayınlayarak, Aksoy'un, "süreçte AKP'nin arkalarında olduğu" ifadelerine yer verdi.

KKTC Maliye Bakanı Ersin Tatar'ın daha önceleri, KTHY'ye ortaklık konusunda Pegasus'la anlaşmaya varıldığını söylemesinin ardından yapıldığı anlaşılan ve haberde yer verilen konuşmada, sendikacı olabileceği iddia edilen bir kişinin, Aksoy’a, "Pegasus’un devreden çıkarılması için biz şok eylemler yapacağız, siz AKP’den bastıracak mısınız?” diye sorduğu yazıldı. Murat Aksoy'un da bu soru karşısında, "biz zaten AKP’den bastırıyoruz. Açık artırma olması gerekir. AKP'deki dostlarımız ikna oldular. (KTHY) Pegasus'a verilebilir ama bilmiyorlar ki, iki saat içinde uçuşlar duracak" diye cevap verdiği ifade edildi.

Sendikalardan Erdoğan'a zehir zemberek mektup
KKTC Bakanlar Kurulu önceki gün yaptığı toplantıda Atlasjet’le KTHY arasında ortaklık olacağını belirtmiş, KTHY’nin çalışanlarının bağlı olduğu sendika Hava-Sen de, “KTHY’nin Atlasjet’e peşkeş çekildiği"ni belirterek bir dizi eylem kararı almıştı.

Bu arada, Kıbrıs'ta örgütlü olan ve Hava-Sen'in başını ektiği 32 sendika, KTHY ile ilgili gelişmelere ve özelleştirmeye karşı çıkmak amacıyla dün Cumhuriyet Meclisi, Maliye Bakanlığı ve Ulusal Birlik Partisi (UBP) binası önünde protesto eylemi yaparak, hükümeti istifaya çağırdı.

Dün sabah saatlerinde gerçekleşen eylemler sırasında, sendika temsilcilerinden oluşan bir heyet de, Türkiye Büyükelçiliği’ne giderek, Büyükelçilik Çalışma ve Sosyal Güvenlik Müşaviri Numan Gümrük’e Başbakan Tayyip Erdoğan’a iletilmesi üzere bir mektup verdiler.

Hava-Sen Başkanı Buran Atakan'ın da eylem sırasında okuduğu mektupta şu ifadelere yer verildi:

"Yıllardan beridir Kıbrıs’ta toplumsal varoluş ve kendi kendini yönetme mücadelesi veren Kıbrıs Türk toplumu, hükümetinizin ortaya koyduğu siyasi uygulamalarla hak etmediği bir yere doğru götürülmektedir.

"Özellikle Kuzey Kıbrıs’ta uygulanan ekonomik ve siyasi açılımların hükümetinizin telkinleri ve direktifleri doğrultusunda yapıldığı artık tüm açıklığı ile ortaya çıkmıştır. KTHY’nin zarar ettiği ve Kıbrıslı Türklerin bunu yönetemeyeceği gerekçeleri ile Ulaştırma Bakanınız Sayın Binali Yıldırım’a yakınlığı olduğu iddia edilen Atlas Jet şirketine devredilmesi kabul edilemez.

"Bu devir işlemleri aşamasında yaşanan ihale rezaleti ve Türkiye Sivil Havacılığı’nın baskı olması için KTHY’nin uçuşlarını üç ay süre ile ertelemesi, konunun özelleştirmenin çok uzağında siyasi bir açılımın ortaya konduğunu göstermektedir.

"Kıbrıslı Türklere ait kurumların zarar ettikleri gerekçe gösterilerek Türkiye de hükümetinize yakın çevrelere verilmesi geçmişten beri uygulanan bir strateji olduğunu ve Elektrik Kurumu, Kooperatif Merkez Bankası’na bağlı kurumlar, Doğu Akdeniz Üniversitesi, Telefon Dairesi, Toprak Ürünleri Kurumu gibi Kıbrıslı Türklere ait kamusal alanların da tek tek bu siyasete kurban edileceğini gözlemlemekteyiz.

"Hükümetinizin izlediği bu siyasete Kıbrıslı Türkler olarak şiddetle karşı olduğumuzu ve an an izlenen ‘buyuran-emir alan’ mantığına dayalı ilişki şeklinin de siyasi irademize yönelik açık bir müdahale olduğunu vurgularız.

"Kıbrıs’ta çözümü arzulayan açıklamalar yaparken, ekonomik olarak Güney ekonomisi ile eşitlenme çalışması yapma yerine, sürekli olarak ekonomik olarak Türkiye ile kıyaslanmamız maaş, ücret ve çalışan hakları bakımından Türkiye’nin de gerisinde bir noktaya getirilme çabaları adamızdan göçü hızlandıracağı, toplumsal yok oluşa ivme katacağı gerçeği yanında TC hükümetinin Kıbrıs’ta çözüm konusunda da samimiyetsizliğini göstermektedir. Zaten bir yandan ‘Kıbrıslı Türkler üzerindeki izolasyonlar kalksın’ derken KTHY uçaklarının uçuşuna uygulanan TC ambargosu da açıkça görülmüştür.

"Tüm bu gerekçelerle Kuzey Kıbrıs’a yönelik olarak hükümetinizin izlediği sendikasızlaştırma, ucuz işgücü piyasası yaratarak adına Kıbrıslı Türklerin adadan göçü, toplumsal varlıklarımızın hükümetinize yakınlığı ile bilinen sermaye çevrelerine dağıtılması siyasetinden vazgeçilmesini talep eder, Kıbrıslı Türklerin siyasal iradelerine saygı gösterilmesi gerektiğini vurgularız.

"Saygılarımızla

HÜR-İŞ, KAMU-İŞ, MEMUR-SEN, HAVA-SEN, BÜRO-İŞ, BAY-SEN, BASS, DİN-GÖR-SEN, DEV-İŞ, DEVRİMCİ-GENEL-İŞ, EMEK-İŞ, PETROL-İŞ, MAĞUSA TÜRK GENEL-İŞ , TÜRK-SEN, EL-SEN, TEL-SEN, BANK-SEN, GIDA-SEN, SAĞLIK-SEN, KTÖS, KTAMS, KTOEÖS, BES, ÇAĞ-SEN, TIP-İŞ, GÜÇ-SEN, KOOP-SEN, BASIN-SEN, MEC-SEN, DAÜ-SEN, DAÜ-BİR-SEN, EBE VE HEMŞİRELER SENDİKASI.”

(soL-Dış Haberler)