Suriyeli muhalifler ardında yıkım bıraktı

Lübnan'ın El Akbar gazetesinde dün yayınlanan bir makalede Suriyeli muhaliflerin Şam'ın Kudsaya ilçesinde neden oldukları yıkıma değinildi. Kudsaya sakinlerinin anlattıkları yaşananların boyutlarını gözler önüne seriyor.

Kudsaya Şam'ın 10 kilometre kuzeybatısında yer alan küçük bir merkez. Haziran ayında yoğunlaşan çatışmalar sonrasında kent bir süreliğine Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) bağlı grupların eline geçmişti. Sonrasında Suriye ordusunun gerçekleştirdiği operasyon sonucunda şehri terk eden muhalifler arkalarında büyük bir yıkım bıraktılar. El Akbar'ın "Suriye kenti parçalarını toplamaya çalışıyor" başlığıyla yayınladığı makalede kent sakinlerinin yaşadıkları anlatıldı.

ÖSO'ya bağlı gruplar kente ilk saldırdıklarında Vurod ve Nazihen mahallelerini, burada oturanların rejim yanlısı olduğu gerekçesiyle havan topu yağmuruna tutmuşlardı. Bahsi geçin haberde, özellikle Nazihen mahallesinde İsrail'in işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri'nden göç eden mültecilerin kaldığı ve muhalif grupların mültecileri taciz ettiği aktarılıyor. Bir mültecinin anlattıklarına göre kentin denetimi ele geçiren ÖSO'ya bağlı gruplar, sıkı kimlik kontrolleri uyguluyor ve özellikler mülteci kadınlardan başlarını örtmedikleri için hesap soruyorlar. Bu dönemde ayrıca ÖSO'nun Golanlı mültecilere rejime karşı kendilerine katılmaları yönünde baskı yaptığı belirtiliyor. Bir başka kent sakininin aktardığına göre, Yerel Koordinasyon Komiteleri'ne bağlı kişiler, Suriye ordusunun kente girmesinden birkaç gün önce kenti yağmalamış ve sekiz kişinin ölümüyle sonuçlanan bir katliam gerçekleştirmişler. Bazı Komite üyelerinin ayrıca propaganda amaçlı ordu üniformaları giyerek suç işledikleri de belirtiliyor.

Yerel Koordinasyon Komiteleri bugüne kadar, gerek Batı medyasında, gerekse ana akım Türk medyasında "demokrasi yanlısı aktivistlerden oluşan" bir grup olarak lanse ediliyordu. Daha çok "barışçıl" ve kamuoyu yaratmayı amaçlayan yöntemler kullandıkları söylenen Komiteler'in oluşturmaya çalıştığı bu imaj, bizzat Kudsaya sakinlerinin anlattıkları tarafından yalanlanmış oldu.

İsrailliler de ÖSO saflarında
Özellikle ÖSO içerisinde Çeçenistan, Libya, Suudi Arabistan, Katar, Türkiye ve daha pek çok ülkeden cihatçı grupların bulunduğu bugüne kadar pek çok kez basında yer aldı. Kudsaya'da yaşananlar da bunu kanıtlar nitelikte. Kudsaya operasyonu sırasında ordunun 25 Libyalıyı tutukladığı ve ÖSO saflarında savaşan 6 İsrailli'nin yakalandığı belirtiliyor. Çatışmalar sırasında yine ÖSO'yla birlikte savaşan iki İsrail vatandaşı ise ölü ele geçirilmiş. Kudsaya'da yaşayan Golanlı mültecilerden birisi, muhalif grupların Suudi ve Katar bayrağı taşıyan sakallı kişilerden oluştuğunu ve özellikle Golanlılara hangi tarafı tuttuklarına dair sorular sorduklarını belirtiyor.

Gerek ABD'nin ve gerekse Körfez ülkelerinin Suriye'deki El Kaide bağlantılı gruplara destek verdiği daha önce de basına yansımıştı. El Akbar muhabiri, Kudsaya kentinde bulunan pek çok bildiri ve duvar yazısının El Kaide benzeri mesajlar içerdiğini aktarıyor.

Çerkesler de taciz edildi
ÖSO'nun mağdur ettiği bir diğer kesimin de Çerkesler olduğu söyleniyor. Kentin en büyük mahallelerinden birinde yaşayan Çerkesler, çatışmalarda tarafsız kalmayı tercih etmişlerdi. Ancak ÖSO'ya bağlı militanların sık sık taraf seçmeye zorladığı söylenen Çerkeslerin çoğu, baskılar artınca Rusya'ya göç etmek zorunda kalmış.

Kudsaya, Şam'da yaşanan yoğun çatışmalar sonucunda tekrar Suriye ordusunun denetimine girmişti. Kentin şimdilik sakin olduğu ancak özellikle kuzey mahallelerinde muhalif grupların üslenmeye devam ettikleri belirtiliyor.

(soL-Dış Haberler)