Suriye'deki Çeçen cihadcılar ve Türkiye'nin rolü

Suriye'deki El Kaide bağlantılı örgütlerde savaşan Çeçenlerin önemli isimlerinden Ömer el-Şişani'nin hikayesi dikkat çekici. Gürcistan hapishanesinde cihad ile tanışan Şişani'nin yolculuğunda, Mısır'da takma isimli bir Türk ile buluşmak da yer alıyor.

(soL - Dış Haberler) Suriye'deki Çeçen cihadcı varlığına dair yazılıp çizilenler, bu unsurların neredeyse tamamının Katar, Suudi Arabistan ve Türkiye'nin kontrolünde savaşmaya gönderildiği.

El Ahbar'dan Suheyb Ancarini'nin haberine göre, Suriye'deki Çeçenlerin en önemli isimlerinden Ömer el-Şişani'nin "cihad" yolculuğu her üç ülkenin de izini taşıyor. Gerçek adı Tarkan Batiraşvili olan Çeçen cihadcı, 2010 yılının Eylül ayında yasadışı silah tedariği ve yığınağı yapma suçundan Gürcistan'da tutuklandı. 1986 doğumlu Batiraşvili, hapishanede Muhammed isimli bir Suudi cihadcıyla tanışarak dönüşümünü tamamladı.

2006 yılında Gürcistan ordusuna yazılan Şişani, 2008'de mecburi hizmeti sona ermesine rağmen orduda kaldı. Ancak 1 yıldan az bir sürenin sonunda, verem teşhisiyle ordudan terhis edildi.

Farklı bir hikaye
Ancak El Ahbar'a konuşan ve Çeçen cihadcıya yakın kaynaklar, Şişani'nin ordudan terhis edilmesiyle tutuklanması arasında geçen sürenin önemini vurguluyorlar. Buna göre Şişani, bu iki yıla yakın süre boyunca cihadcı unsurlarla temas etti. Hapisten çıktıktan sonra ise, Suudi cihadcı Muhammed'in kendisine verdiği isimler üzerinden yeni temaslar kurdu.

Burada önemli bir nokta, 2011 yılında yaptığı Mısır ziyareti. Şişani Mısır'da Suudi bir din adamı, Katarlı bir işadamı, Müslüman Kardeşler'in önemli bir ismi ve Mansur el-Turki olarak bilinen genç bir Türk ile bir araya geldi.

El Ahbar muhabirinin iddiasına göre, bu görüşmede henüz "Suriye'de cihad" düşüncesi yoktu. Şişani, Rusya'ya karşı yeni bir cihad dalgası için Çeçenistan'a dönmeyi umuyordu. Ancak Mısır'da yeni yeni başlayan Mübarek karşıtı eylemler (görüşme muhtemelen Şubat ayındaydı) güçleniyor, Müslüman Kardeşler ve onun destekçileri Türkiye ile Katar, ne pahasına olursa olsun iktidarı almak istiyorlardı. Mısır'daki gelişmelerin Müslüman Kardeşler'i iktidara taşıması ve Suriye'de başlayan savaş, dikkatlerin buraya doğru kaymasına neden oldu.

Mansur el-Turki
Mısır'da kaldığı süre boyunca Şişani'ye "eskortluk" yapan Mansur el-Turki'nin, Çeçen lideri cihadın "küresel" olduğuna ikna ettiği belirtiliyor.

Daha sonra, 2011 yılının Eylül ayında Ömer el-Şişani kendisini Türkiye'de buluyor. Şişani'nin motivasyonu ise, "Komünistlerden hiçbir farkı olmayan, Ruslar ve onların Baasçı müttefiklerine karşı savaşmak."

Suriye'deki cihadcı unsurlarla toplantılar yapan Şişani, bu insanları "güvenilmez" buluyor. Şişani, Suriye'dekilerin, gelecekte Kafkasya'daki cihad mücadelesine desteğini de istiyor. Buna olumlu cevap veren tek örgüt ise Irak-Şam İslam Devleti oldu.

Halep kırsalında Ebu el-Athir el-Absi ile buluşan Şişani, Absi aracılığıyla IŞİD lideri Ebubekir el-Bağdadi ile görüştü. Bağdadi'de, diğer cihadcı liderlerde olmayan bir "tevazu" olduğunu savunan Şişani, bu görüşmede Kafkasya için destek sözü aldığını belirtiyor.

El Ahbar'daki haberde, Türkiye'nin ve MİT'in rolüne özellikle dikkat çekiliyor. Çeçen cihadcıların MİT tarafından kullanıldığını söylenirken, özellikle Kesab ve Halep saldırıları boyunca çok sayıda Çeçen militanın Türkiye'den Suriye'ye geçiş yaptığı belirtiliyor.