Suriye ve Yemen'den ölüm haberleri geldi

Gözlerin yeniden Suriye’ye dönmesine neden olan “kanlı Cuma”dan sonra bugün de Ceble ve Dera’dan ölüm haberleri geldi. Bu kentlerde toplam 18 kişinin öldürüldüğü iddia ediliyor. Yemen'de ise güvenlik güçlerinin göstericilere ateş açması sonucu 10 kişinin yaralandığı bildiriliyor.

Suriye'nin Dera kentinde 5 kişinin, Sünnilerin yoğun olarak yaşadığı Ceble’de ise 13 kişinin güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğü bildiriliyor.

Dera’da güvenlik güçlerinin kentte rastgele ateş açtığı ve binaların çatılarına keskin nişancıların yerleştirildiği de iddialar arasında.

Suriye’den gelen haberler şu anda sadece Batı medyasının bildirdikleri ile sınırlı olduğu için, ülkede tam olarak ne yaşandığı bilinmiyor. Medya ise haberlerini Suriyeli muhaliflere dayandırıyor. Ancak bu kaynaklardan iletilen bilgilerin doğruluğu henüz teyit edilebilmiş değil.

Daha önce Libya’da da Misrata kentinde katliam yapıldığı iddia edilmiş, ama Libya’ya giden bağımsız bir gözlemci grup iddiaların gerçeği yansıtmadığını söylemişti.

Suriye’de rejimin gösterilerden rahatsız olduğu biliniyor. Ancak göstericilere karşı ne oranda şiddet kullanıldığı, gösterilerin ne kadar yaygın olduğu ve halk arasında ne derece destek bulduğu konusundaki belirsizlik sürüyor.

ABD yaptırımlara hazırlanıyor
Cuma günü ve bugün gelen haberlerden sonra ABD ve Avrupa ülkelerinden gelen açıklamaların tonu da sertleşti.

ABD yönetimi şu anda Suriye’ye karşı büyük adımlar atmasa da yaptırımların yolda olduğunun sinyallerini veriyor. Yönetimin üst düzey Suriyeli yetkililerin malverlıklarını dordurmaya hazırlandığı bildirildi.

Bu yaptırımın son derece sınırlı bir etkisi olacağı biliniyor. Ancak ABD yönetiminin bu adımı atarak, Avrupa ülkelerini de Suriye karşıtı adımlar atmak konusunda yönlendirmeyi amaçladığı iddia ediliyor.

Yemen rejimine tepki gösterilmiyor
Suriye ile birlikte devlet şiddetinin gündemde olduğu ülkelerden biri ise Yemen. Yemen’de aylardır sokaklara dökülen halk, Devlet başkanı Ali Abdullah Salih’in istifası için eylemler düzenliyor. Haftasonu da onbinlerce kişi protesto gösterilerine katıldı. Son olarak Taiz kentindeki gösteride, güvenlik güçlerinin ateş açması sonucu 10 kişinin yaralandığı bildirildi.

Taiz’deki gösterilere çok sert müdahale eden güvenlik güçlerinin eylem yapan çok sayıda kişiye göz yaşartıcı gaz kullanarak saldırdığı ve ardından da insanlara ateş açtığı belirtiliyor.

Yemen’de Salih’in gitmesi için uzun süredir yapılan pazarlıklara rağmen henüz somut bir adım atılabilmiş değil. Salih’in, Körfez İşbirliği Konseyi’nin devlet başkanlığını 1 ay içinde bırakmasını da içeren planını kabul ettiği bildiriliyor. Ancak Salih’in planı kabul ederken bir dizi önşart koyduğu ve muhalefetle pazarlık yapmak istediği bildiriliyor. Planda devlet başkanlığı koltuğunun boşalmasından 2 ay sonra seçimlerin yapılması öngürülüyor.

Salih, bir süredir gideceği yönünde mesajlar verse de, işi ağırdan almayı sürdürüyor. Muhalefetle yapmak istediği pazarlık neticesinde, iktidarına açık kapı bırakmaya çalıştığı endişesi taşıyan halk ise, Salih’in şartsız çekilmesini istiyor.

Öte yandan, Libya ve Suriye’de göstericilere yönelik müdahaleleri öne çıkaran medya kaynaklarının, Yemen’de yaşanmakta olanlara daha az ilgi göstermesi dikkat çekiyor.

Batı medyasının yeterince yer vermediği muhalefet gösterilerinden gelen görüntüler ise ilgi çekici. Özellikle kadınların ve gençlerin ellerindeki Che posterleri dikkat çekiyor. İlgili haber için tıklayınız.

ABD ve Avrupa ülkeleri de Salih rejimini sert bir dille eleştirmekten kaçınıyor.

Bunda Salih’in ABD ile yakın ilişkileri ve ABD ile bu bölgede radikal İslamcı gruplara karşı kurulduğu söylenen işbirliğinin payı olduğu biliniyor. ABD’li yetkililer sık sık, Yemen’de bir iktidar boşluğunun El Kaide’ye yarayacağını öne sürüyor. Salih de gösteri yapanları ülkeyi kaosa sürüklemekle suçluyor.

(soL-Dış Haberler)