Sina’da yaşanan saldırı hala aydınlatılamadı: Sınırda güvenlik had safhada

2 gün önce Kuzey Sina’da Mısır askerlerine yönelik saldırının kimin tarafından gerçekleştirildiği aydınlanmadı. Fakat saldırının kimin tarafından gerçekleştirildiği veya saldırının bölgedeki politik gelişmelere nasıl etki edeceği üzerine farklı açıklamalar gelmeye devam ediyor.

Geçtiğimiz Pazar günü İsrail-Mısır sınırındaki Kuzey Sina’da bulunan bir karakola düzenlenen ve 16 Mısır askerin ölümüyle sonuçlanan saldırının üzerinden yaklaşık 2 gün geçti. Olayın kimin tarafından gerçekleştirilği henüz bilinmezken, olayla ilişkili olarak bölgedeki aktörlerden çeşitli açıklamalar gelmeye devam ediyor. Saldırı hakkında medyada da farklı sesler duyulmaya devam ediyor.

Saldırının arkasında olup olmadığı çokça tartışılan İsrail, olay sonrasında saldırının gerçekleşeceğine dair istihbarata sahip olduklarını açıklamış ve Mısır'ı Sina’daki güvenliği artırmaya ve terörü önlemek için kararlı bir eylemliliğe geçmeye çağırmıştı. Mısır medyası ve Mısır'daki kimi kesimler tarafından olayda parmağı olduğu iddia edilen Hamas ise saldırının Mısır ve Gazze’nin arasını açmak için düzenlenmiş bir komplo olduğunu ve Sina’nın güvenliğinin kendileri için büyük önem taşıdığını duyurmuştu. Saldırı sonrası Mısır ve Hamas sınırdaki tünelleri kapatmaya başladı. İki taraf da sınırdaki güvenliği artırırken, Hamas bölgede ekstra güvenlik önlemleri almaya devam ediyor.

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah: Olayın en büyük galibi İsrail

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah Sina'daki saldırıyı kınayan bir açıklama yaptı. Saldırıyı “trajik bir hadise” olarak tanımlayan Nasrallah, Mısır devlet başkanına, ordusuna ve ölenlerin ailelerine başsağlığı diledi.

Nasrallah saldırının en büyük galibinin İsrail olduğunu ve İsrail'in olayın neticelerine katlanacağını söyledi. Bölgede güvenlik ve istikrar açısından iki büyük tehdit olduğunu sözlerine ekleyen Nasrallah, bu iki tehlikeden birinin İsrail, diğerinin ise Arap ve İslam dünyasında kendilerine katılmayan bütün akımları kafir ilan eden gruplara başvurarak yayılmayı amaçlayan "tekfir" düşüncesi olduğunu söyledi. Suriye’deki yıkım ve ölümler, Lübnan ve İran vatandaşlarının kaçırılmaları ve Iraktaki sayısız bombardıman göz önüne alındığında bölgeyi şu an için anlamanın çok zor olduğuna işaret etti.

Saldırı Hamas ve Müslüman Kardeşler etkisindeki Mısır’ın arasını açmak için mi gerçekleştirildi?
Lübnan'da yayınlanan El Akbar gazetesinin Arap Dünyası ve Dış Haberler editörü Hüsam Kanafani yaşananların Müslüman Kardeşler etkisindeki yeni Mısır ve Hamas arasındaki yakınlaşmayı engellemek için düzenlendiğine dikkat çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

Sina’ da yaşanan olaylar ülkenin bir süredir şahit olduğu olaylardan bağımsız değildir. Müslüman Kardeşlerin yönetimdeki kontrolü doğrudan doğruya Gazze Şeridi’ndeki Filistinlileri etkiledi. Muhammed Mursi Hamas'ı kabul ettiğini göstermişti. Hatta Hamas liderini -hareketin tarihinde ilk defa- başkanlık sarayına davet etti.

Şüphesiz ki bu gelişmeler İsrail, ABD ve Mısırlı gözlemciler tarafından memnuniyetle karşılanmadı. Bu yüzden Mısır ve Hamas arasındaki ilişkinin sınırlarını yeniden düzenlemek için bir şeylerin yapılması gerekliydi. Sina saldırısı bu amaca ulaşmak için mükemmel bir yoldu. Perdenin arkasındaki gerçek failler Mısır’a ve Gazze’ye mesaj yollamak istediler.

Bu mesajı anlaşılır kılmanın tek yolu, Müslüman Kardeşlerin Gazze üzerindeki ablukayı hafifletmeye yönelik stratejisine karşı olan Mısırlıları provoke edebilecek gücü göstermekten geçiyordu. Mısırlı askerlerin dökülen kanı halkı kışkırtmaya yetti.

(soL-Dış Haberler)