Silah satıcılarından 'insani müdahale' tehdidi

Libya'daki olaylar sonrası ülkeye çeşitli müdahaleler planlayan Avrupa Birliği ülkeleri, Libya'nın başlıca silah tedarikçileri arasında yer alıyordu.

Libya'da yaşananların büyümesi tehlikesine karşı Avrupa'dan her gün yeni bir açıklama geliyor.

Önceki gün Brüksel'de yapılan Avrupa Birliği dışişleri bakanları buluşması sonrası bismi açıklanmayan bir üst düzey yetkili, "insani müdahale" ihtimalinden bahsetmiş, fakat kapsamını belirtmemişti.

Daha sonra Cenova'daki zirvede diplomatlar, Birleşmiş Milletler'e olaya etmesi için baskı yapma kararı almıştı.

Bugün yapılan bir açıklama ise, silahlar başta olmak üzere taraflar arasında şiddet unsuru olarak kullanılabilecek şeyler üzerinde ambargo uygulamasına gidileceği yönündeydi.

Libya'ya uygulanacak yaptırımların yanı sıra, Avrupa basınında yer alan önemli bir tartışma da, "Libya'da mahsur kalan AB vatandaşlarının, Avrupa yapımları olan silahlar sonucu mu yaşamlarını yitirecekleri."

Gerçekten de Libya ordusunun ve paramiliter grupların silahlanmasında AB etkisi son dönemde hızla artmıştı.

2003 yılında Kaddafinin kimyasal, biyolojik ve nükleer silah edinmeye çalışmayacağını ilan etmesi ile beraber AB'nin uyguladığı silah ambargosu kalkmış, ve teknolojik olarak 90'lardan kalma Libya ordusunun silah yenilemesi için başta Almanya, Fransa ve İtalya olmak üzere birçok AB ülkesi seferber olmuştu.

Deutsche Welle'nin haberine göre 2009 yılında AB'den Libya'ya yapılan toplam 343 milyon Euro'luk ihracatın çok büyük bir kısmının silah olduğu tahmin ediliyor. En büyük paya sahip ülkelerden biri olan İtalya'nın 112 milyon Euro'luk payının çok büyük bir kısmı askeri hava taşıtı.

İkinci sırada olan Malta'dan Libya'ya yapılan 80 milyon Euro'luk ihracatın ise aslında Malta'da karaya bile indirilmeden transfer edilen İtalyan menşeili bir silah şirketine ait olduğu biliniyor.

Almanya'nın 53 milyonluk satşının büyük bir kısmının telefon, GPS ve internet bağlantılarını bozan teknolojik sistem olması ise oldukça dikkat çekici.

Siyasal geçmişi yüzünden Libya'nın en büyük silah sağlayıcıları Rusya ve Çin. Yıllar boyunca batının ambargosu sürerken bu ülkelerden alınan silahlar hala ordunun ana gövdesini teşkil ediyordu. AB ise teknolojisi ile Libya'daki silahlı kuvvetlerin yeni yüzünü oluşturuyordu.

Örneğin İngiliz SAS kuvvetlerinin de ABD tarafından rejimi koruma konusunda en önemli güçlerden biri olarak gösterilen "Khamis tugayı"nın eğitimini üstlendiği biliniyor.

Youtube'daki çatışma görüntülerinde objektiflere yansıyan Belçika asıllı yarı otomatik FN 303 silahları ülkede tartışmalara sebep olması üzerine 11,3 milyon Euro'luk satış yapıldığını açıklamak zorunda kalmıştı.

(soL-Dış Haberler)