Rusya'daki yolsuzluk skandalı büyüyor

Geçtiğimiz hafta boyunca Rusya'da ortaya çıkan milyarlarca dolarlık yolsuzluk skandalları uluslararası boyuta taşındı. Irak Hükümeti'nden yapılan açıklamada silah alım anlaşmasının iptal edildiği duyurulurken sonrasında bu açıklama yalanlandı.

Geçtiğimiz hafta ortaya çıkan Rusya'daki yolsuzluk skandalının boyutları büyüyor. Ardarda ortaya çıkan yolsuzluklar, Savunma Bakanı Anatoli Serdyukov ve Genelkurmay Başkanı Nikolay Makarov'un görevden alınmasına yol açtı. Bakan Serdyukov'un görevine eski Acil Durum Bakanı Sergey Şoigu alırken, Genelkurmay Başkanlığı görevine Valeri Gerasimov getirildi. Basında her iki ismin de Putin'e "sadık" isimler olduğu yönünde yorumlar yapılıyor.

Savunma Bakanlığı'nda yolsuzluk
Ortaya çıkan skandallardan birini, bahsi geçen görev değişimlerine de neden olan ve Savunma Bakanlığı'na ait mülklerin çeşitli şirketlere değerinin altında satılması yoluyla sağlanan 100 milyon dolarlık yolsuzluk oluşturuyor. Ancak Bakan Serdyukov'un görevden alınmasının arkasında farklı nedenlerin olduğuna dair yorumlar dile getirilmeye başlandı.

İddiaya göre, bir süredir gerçekleştirilmesi planlanan ve silahlı kuvvetlerin modernizasyonunu içeren reformlar nedeniyle ordu içinde ciddi huzursuzluklar mevcuttu. Serdyukov'un, yaklaşık 100,000 personelin işten çıkarılmasına sebep olacak reformlar nedeniyle ordudan çeşitli düzeylerde gelen tepkileri yönetemediği ve reform sürecini yürütmekte başarısız olduğu yapılan yorumlar arasında.

Ancak reformların en büyük destekçisinin Başkan Vladimir Putin olduğu biliniyor. Putin'in, daha önce farklı zamanlarda Serdyukov'u görevden alması yönünde ordu içinden gelen talepleri reddetmesi ve yeni Genelkurmay Başkanı Gerasimov'a reform sürecini hızlandırması talimatını vermesi, Bakan Serdyukov'un "feda edilmiş" olma ihtimalini akıllara getiriyor. Bu ihtimali güçlendiren bir diğer durum ise, Serdyukov'un Rusyalı büyük silah tekelleriyle zayıf ve problemli ilişkilere sahip olması. Nitekim Putin, televizyonda yayınlanan bir toplantıda Gerasimov'a yeni bakan Şoigu'yu kastederek "sizin ve sayın bakanın savunma sanayimizin önde gelen teşebbüsleriyle iyi ve istikrarlı ilişkiler kurmanızı temenni ediyorum" demişti. Putin, geçtiğimiz Şubat ayında ordunun modernizasyonu için önümüzdeki on yılda yaklaşık 730 milyar dolar harcama yapmayı planladıklarını açıklamıştı. Tüm bu veriler, sürecin Rusyalı silah tekelleriyle de yakından bağlantılı olduğuna işaret ediyor. Yapılan görev değişikliklerinin ayrıca, muhalif seslerin yükseldiği ordu üzerindeki otoriteyi pekiştirmeye ve Putin iktidarının skandaldan aklanmasını sağlamaya yaradığı da yapılan yorumlar arasında.

Yolsuzluklar büyüyor
Ortaya çıkan skandallardan bir diğeri ise, GPS teknolojisinin Rus versiyonu olarak bilinen GLONASS projesi üzerinde çalışan Russian Space Systems firmasının yöneticilerince gerçekleştirilen 3,7 milyar dolarlık yolsuzluk oldu. Rusya'nın GLONASS'a ayırdığı bütçenin yaklaşık %5,6'sına denk düşen bu meblanın, sahte kontratlar aracılığıyla paravan şirketlere aktarıldığı iddia ediliyor. Rus güvenlik güçlerinin olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattığı duyuruldu.

Diğer yandan, ardarda ortaya çıkan skandallar sonucunda, süreç uluslararası boyuta taşındı. İsviçre bankalarındaki hesapların da soruşturma kapsamında incelemeye alındığı belirtiliyor.

Skandal uluslararası boyuta taşındı
Ortaya çıkan yolsuzlukların ardından dün Irak Başbakanı Nuri el-Maliki'nin basın sözcüsü Ali el-Musavi, BBC'ye yaptığı açıklamada, Rusya'yla yapmayı planladıkları 4,2 milyar dolarlık silah alımı anlaşmasını iptal edeceklerini bildirdi. BBC'nin aktardığına göre Musavi, "Maliki Rusya'dan döndüğünde, yolsuzluklara dair çeşitli şüpheleri vardı ve anlaşmayı gözden geçirmeye karar verdi" diye konuştu. Ancak Musavi'nin açıklamasının hemen ardından, Savunma Bakanı Sadun el-Dulaimi anlaşmanın iptal edildiğini yalanladı. Rusya ile pazarlığı yürüten isim olan Dulaimi, yaptığı açıklamada yolsuzluk iddialarını reddederek anlaşmanın geçerli olduğunu söyledi ve şöyle konuştu: "Bir dinar bile para transfer etmedik, her hangi bir aracı yoktu, hiçbir kontrat imzalanmadı. Bunlar yalnızca teknik ve mali tekliflerdi."

Irak, silah ithalatının tamamına yakın kısmını ABD'den karşılıyor. Ekim ayı başlarında Başbakan Maliki bu duruma işaret ederek Irak'ın "bazılarının silah tekelinin bir parçası" olmak istemediğini açıklamış ve ardından yaptığı Rusya seyahatinde bahsi geçen silah anlaşmasını gerçekleştirmişti. Ancak hükümet içindeki bazı muhalif grupların bu anlaşmaya karşı çıktığı biliniyor.

Öte yandan ABD de Irak'a bu konuda baskı yapmayı sürdürüyor. Anlaşmanın imzalandığı günlerde ABD yönetimi, İran'ın Irak hava sahasını kullanarak Suriye'ye silah sevk ettiğini iddia etmiş ve bu konuda Maliki'yi uyarmıştı. Eğer anlaşma kapsamında silah alımı gerçekleşirse Rusya, Irak için ABD'den sonra ikinci büyük silah tedarikçisi durumuna gelecek. Nitekim 4,2 milyar dolar değerindeki anlaşma, karadan-havaya füze sistemleri, uçaksavar silahları, uçaklar, zırhlı araçlar ve saldırı helikopterlerini kapsıyor.

Başbakan Maliki'nin ABD'nin ve muhalefetin baskıları karşısında geri adım atmayı denediği düşünülebilir zira açıklama yolsuzluk iddialarının hemen ardından geldi. Ayrıca Maliki'nin Ekim ayında gerçekleştirdiği ve anlaşmanın gerçekleştiği Moskova ziyareti sırasında basına sızan bir Rus hükümet raporunda, Irak Savunma Bakanı Dulaimi'nin Nisan, Haziran ve Ağustos aylarında Rusya'yla çeşitli anlaşmalar imzaladığı ortaya çıkmıştı.

(soL - Dış Haberler)