Papa'nın Küba ziyaretinden notlar

Papa 16. Benedikt’in üç günlük Küba ziyareti sona erdi. Papa, ülkeye gider gitmez siyasi değişim önerisinde bulundu. Papa’nın çağrısı Kübalı makamlar tarafından kesin bir dille reddedildi. İşte Papa’nın Küba ziyaretinden notlar…

Papa 16’ncı Benedikt'in üç gün süren Küba ziyareti dün sona erdi. Papa’nın Küba ziyaretini 33 ülkeden 800’ün üzerinde gazeteci izledi.

Salı günü akşam saatlerinde, Meksika'dan Küba’ya geçen Papa 16’ncı Benedikt, havaalanında Devlet Başkanı Raul Castro tarafından karşılandı. Papa, geceyi El Cobre kasabasında kendisine tahsis edilen özel konutta geçirdi.

İlk günden rejim değişikliği çağrısı
Ziyaretinin ilk gününde Santiago de Cuba’da, Küba’daki rahip ve rahibelerle bir araya gelen Papa, ardından Devlet Başkanı Raul Castro ve Küba halkının karşısına çıktı. Bilindiği gibi, Papa, Küba ziyareti öncesinde "Marksizm artık gerçeklere yanıt vermiyor" açıklaması yapan, "acı çekenler ve özgürlüğünden mahrum bırakılanlar için dua ettiğini” söylemişti. Papa, ziyaretinin ilk gününde, Küba'nın en büyük ikinci kenti olan Santiago de Cuba'da yaptığı konuşmada Kübalıları "yeni ve açık bir toplum" kurmaya çağırdı.

Papa, törende aile değerleri ve inanç vurgusu da yaptı. Benedikt, Küba’daki ilk halka sesleniş konuşmasında, “Size inancınızı tazelemeniz için sesleniyorum. Böylece yenilenmiş, açık, daha iyi ve insanlığa daha layık bir toplum geliştirebilirsiniz” diye konuşarak halka dini inançlarını kuvvetlendirme çağrısında bulundu.

Papa, törende "acı çekenler, özgürlükten yoksun bırakılanlar ve sevdiklerinden ayrı kalanlar" için dua ettiğini de söyledi.

Yanıt gecikmedi
Papanın ziyaret programı kapsamındaki etkinliklerden birinde konuşma yapan devlet başkanı Raul Casto, "Küba'nın siyasi sistemini değiştirmek, Küba'nın sosyalizm projesinin sonu anlamına gelir, çünkü alternatif olarak ortaya çıkacak herhangi bir parti, Florida boğazının karşısındaki ve ötesindeki düşmanlarının egemenliğinde olacaktır" dedi.

Castro, Küba'daki siyasi sistemin değişmesinin söz konusu olmadığını belirterek bunu bir “felaket” olarak niteledi.

“Rejim değişikliği yok”
Devlet Başkan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Marino Murillo, açıklamaların ardından bir basın toplantısı düzenleyerek Papa’nın sözlerine yanıt verdi. Küba'da rejim değişikliği ve siyasi reform olmayacağını ve Küba'nın ekonomik sistemini güçlendirmeye çalıştıklarını söyledi. Hedeflerinin Küba'da sosyalizmi daha sürdürülebilir hale getirmek için ekonomiyi güçlendirmek olduğunu söyleyen Murillo, siyasi reform gibi beklentilere girilmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.

“Küba’daki sistemin başlangıç noktası, Sovyet ekonomisine benzemekti. Çünkü bu ülkeyle pek çok ticari bağımız vardı. Sovyet ekonomik modelinin dünyadaki örneklerini ve değişimini inceledik: Çin, Vietnam, Rusya ve diğer Avrupa ülkeleri. Bunu, metodolojik olarak ne yaptıklarını ve benimsedikleri ekonomik değerleri anlamak amacıyla yaptık. Fakat bu demek olmuyor ki diğerleri ne yaptıysa biz de aynen kopyaladık” diyen Murillo, diğer ülkelerin hatalarından ders çıkararak Küba’da bugünkü sistemi oluşturduklarını söyledi. Murillo, alınan kararların Küba Komünist Partisi Kongresi’nde tartışılarak onaylandığını hatırlattı.

Castro Küba’yı anlattı

Papa, Santiago de Cuba’dan ayrılıp Havana’ya geçerek Devrim Sarayı’nda Küba Devlet Başkanı Raul Castro ve Kübalı bakanlar ile görüştü.
Castro, Papa’ya ithafen yaptığı konuşmada Küba halkını onu saygıyla karşıladığını ve misafirperver yönünü bir kez daha gösterdiğini ifade etti. Castro, Küba halkının adalet ve bağımsızlığı savunduğunu, bunun için savaşını her daim sürdürdüğünü ve kültürüne sahip çıktığını söyledi. Küba’da önceki nesillerin idealleri ve haklı fikirleri doğrultusunda büyük savaşlar verdiğini hatırlatan Castro, Kübalıların kıtlık ve ekonomik zorluklarla savaştıkları zamanlarda bile hep paylaşımcı olduklarını vurguladı.

Castro, Küba’nın son on yılda dünyanın dört bir yanından binlerce öğrenciye tıp eğitimi verdiğini, Kübalı doktorların 2.2 milyon kişiye ücretsiz göz ameliyatı yaptığını, Kübalı öğretmenlerin 5.8 milyon kişiye okuma-yazma öğrettiğini belirtti.

Castro, Küba devletinin tüm dini inançlara saygı duyduğunu ve devletin Katolik Kilisesi ve diğer dini kurumlarla iyi ilişkiler içinde olduğunu vurguladı. Küba anayasasının tüm yurttaşlara inanç özgürlüğü tanıdığını hatırlattı.

Castro, gelişen dünyada bilimsel ve teknolojik gelişmelerin insanlığın yararına kullanılmadığını ve kaynakların bilinçsizce tüketildiğini belirterek, manevi değerleri yok eden sosyal modeller ve ideolojilerle gençlere daha bencil olmayı aşılayan bir sistemin hüküm sürdüğünü kaydetti. “Gerçek demokrasiden yoksunluk çağımızın en büyük sorunudur” diyen Castro, bu durumun inanç ve ahlaki değerler üzerindeki etkilerine değindi.

“Önemli kararlar çıkabilir”
Vatikan sözcüsü Rey Federico Lombardi, Papa’nın Raul Casto ile yaptığı ikili görüşme ile ilgili bazı yorumlarda bulundu. Lombardi, Papa’nın Castro’yla, diğer devlet başkanları ile geçirdiğinin neredeyse iki katı zaman geçirdiğini söyleyerek, bunda yeni devlet başkanını yakından tanımak istemesinin etkili olduğu yorumunu yaptı.

Lombardi, Papa 2. Jean Paul’un 1998’d gerçekleştirdiği Küba ziyareti sonrasında Küba’da Noel’in resmi tatil ilan edildiğini hatırlatarak, Raul Castro ile Papa arasında basına kapalı gerçekleştirilen toplantıdan da önemli kararlar çıkabileceği tahmininde bulundu. Lombardi, İsa’nın çarmıha gerildiği gün olduğuna inanılan “Good Friday” bayramının Hıristiyan ülkelerinde olduğu gibi Küba’da da dini bayram kabul edilmesinin ve tatil edilmesinin söz konusu olabileceği yorumunu yaptı. Ancak görüşme sonucunda böyle bir değişiklik gündeme gelmedi.

Fidel’le de görüştü
Uzun zamandır kameralar karşısına çıkmayan Küba eski Devlet Başkanı Fidel Castro’nun Papa ile görüşüp görüşmeyeceği merak edilen başlıklardan biriydi.

Fidel, Salı günü internet aracılığıyla Papa 16. Benedikt ile görüşeceğini duyurmuş, ilgili mesajında Papa’nın “değerli vaktinden birkaç dakika ayırmasını rica edeceğini” yazmıştı.

Fidel ile Papa Salı günü 30 dakikalık bir görüşme gerçekleştirdi. Vatikan Sözcüsü Federico Lombardi, görüşmede Papa ve Fidel’in dünyadaki gelişmeler, bilim, kültür, teknoloji ve Katolik Kilisesi’nin faaliyetleri üzerine konuştuklarını belirtti. Ancak görüşme basına yansımadı.

Küba, en son 14 yıl önce Papa tarafından ziyaret edilmişti. Katolik Kilisesi’nin Küba’ya gerçekleştirdiği bu ilk ziyarette Papa 2. Jean Paul Fidel Castro ile görüşmüştü.

“İnançlılar toplumun inşasında rol almalı”
Papa, dün sabah Havana’daki Devrim Meydanı’ndaki toplu törene katıldı. Şehir turunun ardından Devrim Meydanı’na varan Papa’yı halk saygıyla karşıladı.

Burada binlerce Kübalıya seslenen Papa, Küba, Kilise’ye vazgeçilmez misyonunu yerine getirmek ve açıkça inançlarını savunmak için imkan veriyor” dedi. “İnançlılar toplumun inşa edilmesinde rol almalı” diyen Papa, Kübalı rahip ve öğretmen Félix Varela’yı örnek gösterdi. Rahip Varela’nın “Küba tarihinde halka düşünmeyi öğreten ilk kişi olduğunu” öne sürdü.

Küba’nın değişime ihtiyaç duyduğunu bir kez daha vurgulamaktan geri durmayan Papa, bunun ancak herkesin doğruyu araması, sevgi ve kardeşilik duyguları sergilemesiyle mümkün olabileceğini söyledi.

Papa, "bazı insanların, gerçeği arama işini yanlış yorumlayarak mantıksız ve fanatik yollara saptıklarını" iddia etti.

(soL - Dış Haberler)